Babacan, ''Başarıya Giden Yolda Fırsatlar Ülkesi Türkiye'' konulu konferansın akşam yemeği bölümünde yaptığı konuşmada, AB'ye üyelik sürecini anlattı. 8 başlıkta müzakereler açılmasa bile Türkiye'nin bu konularla ilgili çalışmalarını sürdüreceğini vurgulayan Babacan, fiili reform süreciyle resmi müzakere sürecini ayırmaya karar verdiklerini ve bu doğrultuda bakanlıklar ile ilgili birimlerden önceliklerini tespit edip önerilerini iletmelerini istediklerini söyledi.
Babacan, bu konuyla ilgili olarak Nisan başında çok ayrıntılı bir yol haritası duyuracaklarını ve burada Türkiye'nin başlık başlık ne yapacağının yer alacağını ifade etti. Bu çalışmanın reformların hayata geçirilmesinde fayda sağlayacağını vurgulayan Babacan, böylelikle AB'de genişlemeye olumlu bakan bir ortam oluştuğunda sürecin içinde çok daha olumlu bir şekilde etkili olacaklarını kaydetti.
''AB'NİN NE ZAMAN HAZIR OLACAĞINI TARTIŞACAĞIZ''
Bakan Babacan, 2007 yılında AB-Türkiye ilişkilerinin yeni bir aşamaya geldiğini aktararak, ''Bu öyle bir aşama ki biz Türkiye'nin AB için ne zaman hazır olacağını değil, AB'nin Türkiye'nin üyeliğine ne zaman hazır olacağı konusunu tartışıyor olacağız'' dedi. Türkiye ekonomisinin son yıllarda kaydettiği gelişmelere de değinen Babacan, şöyle devam etti:
''Her şey yüzde yüz toz pembe mi? Tabii ki hayır. Örneğin makro ekonomik açıdan cari açık konusu var. Ancak bu sorun abartıldığı gibi değil. Aldığımız önlemlerle bunu finanse etmekte güçlük çekmeyeceğiz. AB üyeliği garanti mi? Hayır değil. Tarihi belli mi? Hayır belli değil. Ama önemli olan bu sürecin içinde olmaktır. Türkiye'nin üyelik sürecinin öngörülebilir olmasıdır. Kıbrıs sorununun çözümü önümüzdeki 2 yılda garanti değil, belki uzun sürecek. Ancak çözüm konusundaki kararlılık buradaki en önemli nokta.''
Ali Babacan, Kıbrıs'ın bir mazeret olduğunu, özellikle siyasi amaçlıysa mazeret uydurmanın çok zor olmadığını ifade etti. AB'ye üyelik sürecinde sabırlı ve hoşgörülü bir yaklaşım içinde olacaklarını vurgulayan Babacan, öte yandan katılım sürecinde ilerlemeye devam edileceğini, Türkiye'nin önündeki açık net hedefin tam üyelik olduğunu söyledi. Babacan, ''İyi zamanlar, kötü zamanlar olacak. İlerleme bazen santim santim, bazen kilometre kilometre olacak. Türkiye AB'nin büyüme motoru olma özelliği taşıyacak'' diye konuştu. Yabancı yatırımların Türkiye'ye ilgisine de dikkati çeken Babacan, ülkenin bölgede uluslararası yatırımcılar açısından giderek daha fazla istikrar adası olarak algılandığını söyledi.