ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Jose Fernandes, Türkiye'nin 2000'li yılların başlarında uygulamaya koyduğu ekonomik reformlar sayesinde dünyada 17. büyük ekonomi olmayı başardığını belirterek, ''Türkiye'nin 2002'de öğrendiği dersi dünyanın geri kalanı bugün öğreniyor'' dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, çeşitli temas ve ziyaretler için Türkiye'de bulunan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Jose Fernandes'i, Ankara Sheraton Oteli'nde öğle yemeğinde ağırladı.
Çok sayıda ihracatçı firma temsilcisinin katıldığı yemekte konuşan Jose Fernandes, Türk ekonomisinin dinamiği ve Türkiye'nin sahip olduğu potansiyelden çok mutlu olduğunu söyledi.
Türkiye'nin son yıllardaki ekonomik büyümesinin çok etkileyici olduğunu vurgulayan Fernandes, 1990'lar ve 2001'deki ekonomik reformların uygulamaya konulması sayesinde Türkiye'nin dünyadaki 17. büyük ekonomi olmayı başardığını belirterek, ''Türkiye'nin 2002'de öğrendiği dersi dünyanın geri kalanı bugün öğreniyor'' dedi.
Türkiye'nin uluslararası iktisadi toplumun bir parçası olarak gittikçe daha fazla rol üstlendiğine değinen ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı, bugün Türkiye'nin G-20 sisteminde anahtar bir oyuncu olduğunu, aynı zamanda Afrika ve Ortadoğu ülkelerine de model teşkil ettiğini bildirdi.
''Türkiye olduğu yerde kalma niyetinde değildir, beni etkileyen de budur'' diyen Fernandes, Türkiye'nin 17'ncilikte mutlu olmadığını, 2023 yılında dünyanın ilk 10 büyük ekonomisine girmek gibi önemli bir hedef koyduğunu söyledi. Fernandes, Türkiye'nin büyümesinin ABD açısından da önemli olduğunu vurguladı.
''Finansal pazarlar derinleştirilmeli''
Fernandes, Türkiye'yi 17'nciliğe taşıyan strateji ile ilk 10'a girmeyi sağlayacak stratejinin aynı olmadığına dikkat çekerek, ilk 10 ülke hedefi için öncelikle finansal pazarların geliştirilmesine izin vermek, patent, girişimcilik sistemini desteklemek gerektiğini bildirdi.
Türkiye'nin ABD'li yatırımcılar için çok etkileyici bir ülke olduğuna işaret eden Fernandes, vergi denetimi, iş başlangıçlarındaki karmaşık işlemlerin ABD'li yatırımcıların üzerinde durduğu noktalar olduğunu söyledi.
Enerji konusunda heyecanlı gelişmeler olduğuna değinen Jose Fernandes, Türk hükümetine elektrik yatırımları yapmak için ABD'li firmalara brifing verilmesi konusunda destek olduklarını ifade etti.
Fernandes, birkaç ay içerisinde ABD'den gelecek işadamları topluluğunun da Türkiye'deki yenilenebilir enerji sektöründeki yatırım fırsatlarını inceleyeceğini belirtti.
Türkiye'nin girişimler açısında çok üst seviyede bir ülke olduğuna işaret eden Fernandes, yerel ortaklarla birlikte çalışarak ABD'nin girişimcilik açısından tecrübelerini Türk yatırımcılara aktarmak istediklerini dile getirdi.
Fernandes, birçok açıdan Türkiye'nin ''Silikon vadisi'' olmaya hazır olduğunu da söyledi.
Türk ürünlerinin ABD'ye nasıl satılacağı konusunun sorulması üzerine Fernandes, ABD'nin, rekabetin çok olduğu bir pazar durumunda bulunduğunu, bu nedenle küçük firmalar için zor bir pazar olduğunu dile getirdi.
ABD'nin birçok alanda dünyanın en açık pazarı olduğuna dikkati çeken Fernandes, ''Yapmamız gereken yatırımı ve bazı standardizasyon problemlerini gidermek. Dolayısıyla Türk ihracatçılarının ABD pazarına giriş konusunda daha kolay hareket etmelerini sağlamak'' dedi.
Fernandes, ABD'nin 50 eyaletten oluşan bir ülke olduğunu anımsatarak, ''50 eyaletin her biri bir ülke gibi. Her eyalette pazar farklı. Dolayısıyla engellerin sizi zorlaması doğrudur, ama orta ve küçük ölçekli şirketlere ABD pazarlarına girmeleri konusunda yardımcı olmamız lazım. Çok kolay olmadığını söylüyorum, ama bunu yapmaya çalışıyoruz'' diye konuştu.
TİM Başkanı Büyükekşi
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de TİM'in 50 bin ihracatçı firmayı temsil ettiğini ve Türkiye'nin dünyaya açılan rekabetçi yüzü olduğunu söyledi.
Yaklaşık 220 ülkeye ve bölgeye 12 binden fazla kalemde mal ihraç ettiklerini vurgulayan Büyükekşi, 2010 yılında 115 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini, bu sene sonunda da ihracatın 135 milyar dolara çıkacağını tahmin ettiklerini bildirdi.
TİM olarak ABD ile ilişkilere büyük önem verdiklerini ifade eden Büyükekşi, şunları söyledi:
''İki ülkenin dost ilişkilerini son derece önemsiyoruz. Şimdiye kadar çok başarılı bir çizgide seyreden ilişkilerin daha da ileri taşınması için özel bir gayret gösteriyoruz. Tüm ihracatçılarımız ABD ekonomisindeki gelişmeleri yakından izliyor. Bu durum, yaptığımız hedef pazar araştırmalarında ortaya çıkıyor. İhracatçılarımız, ABD'yi çok önemli hedef pazar olarak görüyorlar. Biz de buradan yola çıkarak ABD ile ticaretimizi artırmak için büyük çaba sarf ediyoruz. Hedefimiz, potansiyelinin altında olduğunu düşündüğümüz ticaret ve özellikle yatırım ilişkilerini geliştirmek. Türkiye ve ABD, iki büyük stratejik ortak. Çok uzun yıllardır siyasi anlamda yakın işbirliği içindeyiz. Ancak, ticaret ve yatırım konusunda ilişkileri geliştirme ihtiyacımız var. Biz Türk ihracatçıları olarak, ABD ile ticaret ve yatırım ilişkilerinin daha fazla gelişmesini arzuluyoruz. Bunun için de sürekli olarak çaba sarf etmeye devam ediyoruz.''
Büyükekşi, iki ülke arasındaki dış ticaret hacminin yükselmesi ve Türkiye aleyhine olan dış ticaret dengesinin düzeltilmesinin en büyük temennileri olduğuna dikkati çekerek, ''İki ülkenin çok iyi niyetli çalışmaları maalesef bir türlü ihracatımıza yansımıyor'' dedi.
ABD'ye 2010 yılı sonunda 3,8 milyar dolarlık ihracat, 12,3 milyar dolarlık ithalat yapıldığını, tahminlere göre, bu yılın sonunda sadece ve sadece 4,4 milyar dolarlık ihracat, buna karşılık 16,5 milyar dolarlık ithalat olacağını dile getiren Büyükekşi, ''12 milyar dolarlık Türkiye aleyhine dış ticaret açığı meydana gelecek. İyi ilişkilerimizi rakamlara mutlaka yansıtmamız gerekiyor'' diye konuştu.
Daha çok ABD yatırımını Türkiye çekmek istediklerine değinen Mehmet Büyükekşi, savunma sanayi ve enerji arz güvenliği konusundaki yakın işbirliği ve deneyimin ticaret ve yatırım alanlarına da kanalize edilebileceğini bildirdi.
Büyükekşi, ''Türkiye'ye yatırım yapacak firmalar 74 milyonluk bir pazarın yanı sıra gümrük birliği ve serbest ticaret antlaşmaları ile çok büyük bir coğrafyaya da ulaşmış olacaklar. Üçüncü ülkelerde işbirliği ve yatırım ilişkisi geliştirmek bir diğer önemli hedefimiz. Afrika ve Ortadoğu'da çok kuvvetli işbirliği fırsatları olduğuna inanıyoruz'' dedi.