Patronlar


Kayseri, Malatya, Manisa, Denizli ve Konya'nın dahil edildiği araştırmanın ilk ayağı olan Kayseri raporu tamamlandı. Raporda, Kayseri'deki sanayicilerin ticari ufuklarının artık Türkiye'yi aşarak, Avrupa üzerinden Batı'ya, Ortadoğu üzerinden Doğu'ya kadar uzandığına dikkat çekiliyor. Orta Anadolulu girişimcilerin mucizevi başarısıyla, Doğu Asya kaplanları arasında paralellik kurulan raporda, "Orta Anadolu toplumsal açıdan halen muhafazakâr ve dindar özelliğini koruyor; ancak bu muhafazakârlık, yeni elde edilen ekonomik başarıya büyük katkı yapan özel bir muhafazakârlık türü." değerlendirmesi yapılıyor. AB'nin Eylül 2004'te başlattığı Kayseri araştırması tamamlanırken, Malatya, Konya, Denizli ve Manisa araştırmaları devam ediyor. Saha araştırmasının bir kısmı yüz yüze ve derinlemesine görüşme yöntemiyle yapılıyor. Kayseri ile ilgili araştırmayı European Stability Initiative (ESI) isimli kuruluş gerçekleştirdi.

ESI'nin Berlin, Brüksel ve İstanbul'da merkezleri bulunuyor. Çalışmalara başta Fransa'nın önde gelen üniversitelerinden Sorbonne olmak üzere farklı araştırma kuruluşları katılıyor. Avrupalıların genellikle Türkiye'nin biri Batılı olan iki yüzü olduğu kanaatinin sık sık dile getirilmesinden hareketle yapılan araştırma, Türkiye'nin ‘diğer yüzü' üzerine odaklanıyor. ESI Kayseri raporunda Orta Anadolu'nun ‘diğer' Türkiye'nin merkezi olarak kabul edildiği dile getirilerek, iki Türkiye arasındaki farkın kısmen ekonomik olsa da, daha ziyade kültürel unsurlara dayandığı ifade edildi. Yabancılar tarafından Türkiye'nin imajının kırsal kültürünün öne çıkarılarak çizildiğinin hatırlatıldığı Kayseri raporunda, ‘diğer' Türkiye olarak adlandırılan Anadolu'nun Batılılaşması için çaba sarf eden Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri tarafından da bu yöre için Avrupalı olmayan bir resim çizildiği dile getirildi. Orta Anadolu'daki ekonomik atılımın perde arkası, raporda şöyle anlatıldı: “Yakın geçmişte Orta Anadolu, Doğu Asya kaplanlarının ekonomilerini anımsatan biçimde bir ekonomik mucizeye şahit oldu. Eski İpekyolu rotalarının üstünde bulunan birkaç Anadolu ticaret merkezi, kendilerini birer canlı üretim merkezi ve dünya ekonomisinin önemli oyuncuları haline getiren bir sanayi devrimi yaşadı. Kentleşme ve eğitim düzeyinin yükselmesi sayesinde çalışkanlık ve girişimciliğin faydaları hakkında yeni fikirler ortaya çıktı. Orta Anadolu, toplumsal açıdan halen muhafazakâr ve dindar bir toplum olma özelliğini koruyor; ancak bu muhafazakârlık, yeni elde edilen bu ekonomik başarıya büyük katkı yapan özel bir muhafazakârlık türü.” ‘Diğer' Türkiye'de yaşanan bu ekonomik gelişmenin, beraberinde siyasi istikrar getirdiğinin kaydedildiği raporda, Orta Anadolu'nun AK Parti hükümetinin oy tabanı, pek çok açıdan Anadolu kaplanlarını çıkaran değerlerin ve görüşlerin siyasi bir yansıması olduğu vurgulandı. Raporda, “Bu partinin toplumsal ve ekonomik köklerinin anlaşılması, çağdaş Türkiye'nin yaşadığı ve hem yurtiçinde hem de yurtdışında gözlemcileri şaşırtan paradokslardan birinin aydınlatılmasına yardımcı olabilir: Özünde İslâmî ve muhafazakâr olan bir hükümet, iş hayatının gelişmesini destekleyen ve Avrupa yanlısı zorlu bir gündeme nasıl sahip çıkabiliyor?” denildi.

Ufukları Türkiye’yi aştı

Kayseri'nin eski ve yeni toplumsal görünümünün karşılaştırıldığı raporda, değişim ve gelişim şu cümlelerle dile getirildi: “Gelişme yeni bir girişimci, mühendis ve şehirli çalışan sınıfı ortaya çıkardı. 1970'lerin sonunda yerel ekonomiyi oluşturan ticaretle uğraşanlar ve zanaatkârlar, şimdi artık kitle üretimine kaymış durumda. Benzersiz ve el yapımı malların fiyatı üzerinden pazarlık yapma geleneği yerini, ürün kataloglarına, karmaşık markalama tekniklerine ve isim hakkı elde etmiş satış noktalarına bıraktı. Kayseri'deki sanayicilerin bugün ticari ufukları, artık Türkiye'yi aşarak, Avrupa üzerinden Batı'ya, Ortadoğu üzerinden Doğu'ya ka