Finans


İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, bankanın aktiflerinin 2000-2006 yılları arasında 7,8 milyar YTL'den 75,2 milyar YTL'ye yükseldiğini ve bu dönemde 9 kat büyüdüğünü kaydetti.

Ersin Özince, bankanın genel kurul toplantısı öncesinde düzenlenen geleneksel basın toplantısında 2006 faaliyet yılına ilişkin bilgiler verdi. Özince, Türkiye ekonomisindeki gelişmelere değinirken, geçtiğimiz yıl cari açığın beklentilerin üzerinde gerçekleştiğini, beklenen sonucun alınmadığı bir diğer konunun da enflasyonla mücadele olduğunu, enflasyonda tek hanede daha da küçülmek için kararlı mücadelenin sürdürülmesi gerektiğini söyledi.

2007 yılında ABD ekonomisindeki yavaşlama ve nispeten yüksek düzeylerde seyreden global faiz oranları paralelinde dünya ekonomisindeki büyümenin bir miktar ivme kaybetmesinin beklendiğine işaret eden Özince, enerji fiyatları ile özellikle gelişmiş piyasalardaki faiz oranlarına duyarlı hale gelen global likidite hareketlerinin dünya ekonomisindeki büyümeyi şekillendirecek temel unsurlar olmaya devam edeceğini vurguladı.

Özince, bu dikkate alındığında Türkiye'nin enerji bilmecesini mutlaka çözmesi gerektiğini, ayrıca global likidite hareketlerinin gelişen piyasaları etkilemelerine karşı hazırlıklı olmak gerektiğini belirtti. AB ile üyelik müzakerelerinin başlangıçtaki hızını kaybettiği gözlense de IMF tarafından da desteklenen ekonomik programın ana çizgisinden kayda değer bir sapma göstermeksizin devam ettirilmesinin güven ortamını desteklediğini dile getiren Özince, ''Bununla birlikte mevcut konjonktürde yıl sonu enflasyon hedefinin yakalanmasının çok kolay olmayacağını düşünüyorum. Bu nedenle, içinde bulunan atmosferin kayıplara neden olmayacak derecede önemsenmesini istiyoruz'' diye konuştu.

''BASEL II İLE DAHA FAZLA KAR ODAKLI ÇALIŞILACAK''

 Ersin Özince, mevcut para ve maliye politikaları ile yapısal reformların aynı kararlılıkla sürdürülmesi ve iki kritik seçimin gerçekleşeceği 2007 yılında politik istikrarın muhafaza edilmesi durumunda bu yıl ve takip eden dönemlerde büyüme, enflasyon ve kamu maliyesiyle ilgili hedeflere ulaşılmasında önemli bir sorun yaşanmayacağı, ancak özellikle global nitelikli para hareketlerinin faize duyarlılığının getirdiği riskler sebebiyle yüksek reel faiz ortamının bir süre daha devam edeceği kanaatinde olduklarını ifade etti.

Bankacılık sektörünün 2006 yılı performansına da değinen Özince, 2006 sonu itibarıyla sektörün ulaştığı aktif büyüklüğün yüzde 22,4 artışla 486 milyar YTL olduğunu, kredi hacminin yüzde 40'a yakın oranda artarak 210 milyar YTL düzeyine yaklaştığını, sektörün net karının da 5,7 milyar YTL'den 11,1 milyar YTL'ye yükseldiğini kaydetti. Özince, 2006 yılında Türk parası mevduatının nominal olarak yüzde 17,2'lik artışla 181,1 milyar YTL, yabancı para mevduatının ise yüzde 30,3 artarak 115,4 milyar YTL düzeyinde gerçekleştiğini belirterek, ''İş Bankası olarak bunu pek beğenmedik. Türk parasının bilançolardaki payının giderek artmasını istiyoruz. Hem ekonomi daha sağlıklı gelişecek hem de daha gerçekçi bankacılık yaparak daha istikrarlı kazanç elde edilecektir'' dedi.

Önümüzdeki dönemde bankacılık sektörü açısından kritik unsurlardan birinin Basel II uygulaması olacağına dikkati çeken Özince, bunun getireceği ilave sermaye gereksiniminin, faiz marjlarının da belirgin şekilde daraldığı sektör açısından aktif-pasif yönetimi sürecinde bundan böyle çok daha rasyonel davranılmasını gerektireceğini, bu çerçevede 2007 yılının bankaların daha fazla kar odaklı düşünecekleri ve çalışmaya yönelecekleri bir yıl olacağını söyledi.

''7 YILDA 9 KAT BÜYÜDÜK''

 İş Bankası'nın 2006 yılında aktif toplamını önceki yıla göre yüzde 18 artırarak 75,2 milyar YTL'ye yükselttiğini ve Türkiye'nin en büyük bankası konumuna geldiğini ifade eden Özince, ''2000-2006 döneminde aktifleri 7,8 milyar YTL'den 75,2 milyar YTL'ye yükselen İş Bankası 7 yılda toplam 9 kat büyüdü'' dedi. Özince, bu aktif gelişiminin yanı sıra bankanın 2005'te 21,9 milyar YTL olan kredilerini 2006 yılında 29,8 milyar YTL'ye yükselttiğini, böylelikle İş Bankası'nın, Türkiye'nin en yüksek kredi hacmine sahip ve en fazla kredi veren bankası unvanını pekiştirdiğini vurguladı.

Bankanın 2000 yılında bankacılık aktiflerinden aldığı payın yüzde 7,5 olduğunu, bunun 2006 sonu itibarıyla yüzde 15,5'e ulaştığını belirten Özince, şöyle devam etti: ''İş Bankası sektördeki bu büyümesini organik olarak, kendi olanaklarıyla ve halkın desteğiyle yapmış yegane bankadır. Bu büyümenin içinde banka birleşmesi, dışardan alınmış bir sermaye desteği, herhangi bir şekilde dış unsur yoktur. Banka tamamen kendi bilançosunu, pazar payını büyüterek geliştirmiştir. Bu büyüme, kendi sektöründeki, kendi büyüklüğündeki bankalar arasında açık ara pazar büyümesidir. 7,5'den 15,5'e yükselen pay, bizim için çok büyük değer ifade ediyor.''

''İŞTİRAKLER 74'DEN 35'E İNDİRİLDİ''

2001 krizi sonrasındaki 4 yıllık dönemde kredilerde yüzde 324 büyüme kaydederken, menkul kıymetler portföyü büyümesinin ise yüzde 227'ler oranında gerçekleştiğine değinen Özince, önceki yıllarda elden çıkardıkları iştiraklerin katkısıyla bankanın iştirak portföyünün 2002-2006 döneminde yüzde 69 gibi sınırlı bir düzeyde arttığını ve iştirak portföyünün banka aktifleri içindeki payının önemli ölçüde azaldığını, faiz getirili aktifler ile serbest sermayenin ise arttığını bildirdi.

Özince, 2002 yılından bu yana hızla adedi azaltılan iştiraklerin 74'den 35'e indirildiğini, öte yandan bankanın iştirakler portföyünün halka açıklık oranını artırma inisiyatifini de göstermeye devam ettiğini, iştirak portföylerinin uygun koşullar ve fırsatlar çerçevesinde reorganize edilmesi çalışmalarının sürdürüleceğini belirtti. Ersin Özince, verimli olanları halka açma politikalarının sürdürüleceğini ve bunların portföyde şu anda kalmaya devam ettiğini ifade ederek, İş Yatırım Menkul Değerler'in halka arz sürecin devam ettiğini, bunun 2007 yılının ilk yarısında tamamlanmasının öngörüldüğünü hatırlattı.

Tahsili geçikmiş alacaklara da değinen Özince, bankanın yıl genelinde toplam tahsili gecikmiş alacak oranının yüzde 4,6'dan 3,8'lere gerilediğini ve bu alacaklar için yüzde 100 karşılık ayırma politikalarını sürdürdüklerini kaydetti. İş Bankası'nın mevduatının 2006 yılında 2005'e göre yüzde 25 büyüyerek 46,4 milyar YTL'ye ulaştığını ve özel bankalar arasında birinci sırasını daha da sağlamlaştırdığını aktaran Özince, 2001 krizi sonrasındaki 5 yıllık dönemde mevduat rakamını yaklaşık 4 katına çıkarmış olduklarını söyledi.

''KREDİ KARTINDA MUHAFAZAKAR TUTUMU SÜRDÜRECEĞİZ''

 Yurt dışı borçlanma imkanlarını 2006'da önemli ölçüde değerlendirdiklerini aktaran Özince, yaptıkları borçlanmaların bir önceki yıla göre yüzde 27 oranında büyüdüğünü, önümüzdeki dönemde bankaların, topladıkları mevduattan daha fazla kredi verdiğinin görüleceğini ifade etti. Özince, ''Ama bizim dileğimiz tasarrufların artması, Türkiye'deki tasarruf piyasasının vade açısından daha kalıcı, daha uzun vadeli hale gelmesidir'' dedi.

Ersin Özince, İş Bankası'nın sermaye yeterlilik rasyosunun yüzde 23,9, ana sermaye rasyosunun ise yüzde 22,2 düzeyinde gerçekleştiğini, bu oranlarla 2008 yılından itibaren bankanın Basel II sürecine hazır durumda olduğunu vurguladı. Özince, bunun, Doğu Avrupa'dan, Arabistan Körfezine, Orta Doğu'ya kadar iyi bir değeri ifade ettiğini söyledi. 2000 yılında 1,4 milyar YTL olan öz kaynağın, 2006 sonu itibarıyla 9,4 milyar YTL'ye yükseldiğini kaydeden Özince, bu sermaye ile Avrupa'da en büyük öz kaynağa sahip bankalar arasında 50. sırada yer aldıklarını vurguladı.

Özel bankalar arasında 2,5 milyar YTL operasyonel kar ile kar üretme potansiyelini azami ölçüde kullandıklarını ve 2006 yılında net karın şimdiye kadar ilan ettikleri en yüksek net kar olan 1,1 milyar YTL seviyesinde gerçekleştiğini anımsatan Özince, bankanın komisyon gelirlerinin operasyonel giderleri ve personel giderlerinin çok önemli oranlardaki bölümünü karşılayabildiğini, komisyon gelirlerinin toplam faaliyet giderlerinin yüzde 57'sini karşılayacak düzeye geldiğini ifade etti.

ORTAKLARA KAR DAĞITIMI

 Özince, bankanın bugünkü genel kurul toplantısında, dağıtılabilir net karının yüzde 36'sını nakit olarak ortaklara dağıtılmasının onaya sunulacağını bildirdi. Kredi kartlarında yüzde 14'lük büyümeyle 3,7 milyon kredi kartı müşteri sayısına ulaştıklarını belirten Özince, kredi kartlarında daha muhafazakar bir politikayı sürdürmeye devam edeceklerini, ihtiyatlı politikadan taviz vermeyeceklerini söyledi.