Hrant Dink'in öldürülmesiyle tekrar tartışmaya açılan 301. maddenin rafa kaldırılma olasılığı gittikçe güçleniyor. Adalet Bakanlığı, sivil toplum kuruluşlarının ortaya attığı önerileri değerlendiriyor. Bakanlığa iletilen öneriler ise "kelime" değişikliklerine rağmen sonucu değiştirmiyor. Sonucu değiştirebilecek tek unsur, önüne gelenin dava açmasını önleyerek, yetkiyi "Adalet Bakanı" na vermek. Ya da maddeyi kaldırmak.
ÖNERİLERDEN BAZILARI
1 "Türklük" yerine "Türk milleti" denilsin.
Yanıtı: Yargıtay zaten "Türklük"e, "Anayasa'ya göre Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı herkes Türk vatandaşıdır" diyor. Yani, "Türklük" ya da "Türk milleti" denilse de fark etmiyor.
2 "Cumhuriyet" yerine "Türkiye Cumhuriyeti" denilsin.
Yanıtı: Zaten yargı, olası bir davada "Cumhuriyet" denildiğinde bunu "Türkiye Cumhuriyeti" olarak algılıyor. Dolayısıyla sonuç değişmez.
3 "Maddede sayılan kurumların itibarını zedeleyecek ifadeler" denilsin.
Yanıt: İtibar neye göre zedelenecek? Buradaki kıstas ne olacak?
4 AİHM kararlarındaki gibi "şok edici" denilsin.
Yanıtı: "Şok edici"nin kıstası ne? Anadolu'da bir kişiye "hergele" dersen "şok" olur. Ama büyükşehirdeki biri, "Seninle mi uğraşacağım!" deyip geçer. Kıstas ne olacak?
Gündem Türkiye
ABD Kongresi'nin gündeminde de Türkiye var. Hrant Dink'in öldürülmesini kınayan, ayrıca TCK'nın 301'inci maddesinin kaldırılmasını ve Türkiye'den Ermenistan'la tam diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişki kurmasını isteyen yeni bir tasarı, ABD Kongresi'nin üst kanadı Senato'ya sunuldu. Dink'in öldürülmesini kınayan ve TCK'nın 301'inci maddesinin kaldırılmasını isteyen bir başka tasarı da hafta başında Kongre'nin alt kanadı Temsilciler Meclisi'ne verilmişti. Senato'ya sunulan yeni tasarıda ise ilave olarak Ermenistan ile ilişki kurulması istendi. Temsilciler Meclisi'ne sunulan en önemli tasarıda da geçen yüzyıldaki Ermeni olaylarının soykırım" olarak tanınması isteniyor.
Şerife Üstüner/Takvim