Gündem


İSKİ"de, 1990"lı yılların başında dönemin İSKİ Genel Müdürü Ergun Göknel"in, kurumuyla çalışan bazı büyük inşaat şirketlerinden rüşvet aldığının tespit edilmesinin ardından, ikinci bir skandalla çalkalanıyor. "Al gülüm ver gülüm" düzeniyle işleyen yeni skandalı ortaya çıkaran ise küçük Dilara"nın ölümü oldu.

Müteahhitler arasında "çantacılık" adı verilen bu düzene göre, "eş, dost, akraba" firmalar anlaşmalı olarak ihaleye giriyor. İhaleyi kazanan firma yarı fiyatına bu ihaleyi taşeron firmaya yaptırıyor. İhaleyi kazanan firma, hiçbir iş yapmadan milyonlarca YTL cebine atıyor. Aradaki bu fark da milletin cebinden çıkıyor. Zira ihale komisyonunun, “bu kadar düşük fiyata bu işi yapamazsın” diye reddettiği fiyat tekliflerinden daha düşük fiyata taşerona iş yaptırılıyor.

Sınıf arkadaşı iddiası
İşte Dilara"nın öldüğü Tavukçu Dere ıslah çalışması ihalesini, en yüksek rakamlardan birini vermesine rağmen kazanan MVM"nin sahibi Bilal Şahin ile İSKİ Genel Müdürü Dursun Ali Çodur"un okul arkadaşı olduğu da iddialar arasında. Bu "arkadaşlık"sayesinde ihaleyi alan MVM, hemen taşeron Güntek firmasını bularak, ihale bedelinin yarısına işi ona devretti. Güntek de rögar kapağını açık bırakıp 5 yaşındaki Dilara"nın ölümüne neden oldu.

Bir diğer örnek daha
Bu düzene bir diğer örnek ise Güngen İnşaat. Belediye kaynaklarından alınan bilgiye göre, İSKİ"den 5 Eylül 2005 tarihinde ihale alan Güngen İnşaatla ilgili inceleme başlatıldı. Bunun nedeni ise şu: İSKİ tarafından yapılan Asya Bölgesi 1. Kısım Müteferrik Atık Su ve Yağmur Suyu Kanal İnşaatı ihalesine 51 firma katıldı ve 47 teklif geçerli sayıldı. 20 milyon 850 bin YTL muhammen bedel ile çıkılan ihalede en düşük teklifi 7 milyon 880 bin YTL ile Cemsel İnşaat verdi. İSKİ tarafından ihalelere katılan firmaların tekliflerinin ortalamaları alındı ve ihaleyi 12 milyon 25 bin YTL ile en düşük 28. teklifi veren Güngen İnşaat kazandı. Güngen İnşaat daha sonra bu bu işi taşeron bir firmaya 6 milyon 12 bin YTL"ye yaptırdı.

Ortaklar Alman!
İhalelerde dikkat çeken bir başka nokta ise, katılan şirketlerin hepsinin Alman şirketlerle konsorsiyum oluşturması. Çünkü İSKİ"nin ihale şartnamelerinde, katılan şirketlerin kanalizasyon temizlemesi çalışmalarında "kameralı görüntüleme" sistemi kullanmasını şart koyuyor. Bu sistem ise Türk firmalarında yok. Bu cihazları bulunduran Alman firmaları ihale bedelinin yüzde 5"i karşılığı teknik şartname desteği veriyorlar.

İlk skandal neydi?
1990"lı yıllarda patlak veren İSKİ skandalı, dönemin İSKİ Genel Müdürü Ergun Göknel"in, kurumuyla çalışan bazı büyük inşaat şirketlerinden rüşvet aldığının tespit edilmesiyle ortaya çıkmıştı. Göknel"in aldığı rüşvet paralarının bir kısmının da dönemin koalisyon ortağı olan SHP"nin kasasına aktarıldığı ifade edilmişti. 1993 yılında hapse atılan Göknel 1998 yılında serbest bırakıldı.

Bazı firmalar aldıkları işi gizlice başkasına veriyor
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da, ihale düzenini teyit eden açıklamalarda bulundu. Bazı firmaların zaman zaman aldıkları işi bir başka firmaya gizlice aktardıklarını söyleyen Topbaş, çarpıcı açıklamalar yaptı:

BAŞBAKANA SORMADIM

İSKİ Genel Müdürü Çodur"un görevden alınmasında “Başbakanının talimatının etkili olduğu” söylentileri var. Bu konuyu Başbakanla hiç görüşmedim. İkazları yerine getirmediği için görevden alındı. Tamamen kendi kararımdır. Müteahhit firmanın iş akdini feshetme kararı da tamamen bana aittir.

HERKES İŞİNİ ADAM GİBİ YAPMALI

İhaleleri, yasal çerçevede hazırlarız. Yeterliliği olanlar ihaleye girer ve serbest rekabet içinde ihaleyi alırlar. İhaleyi alan firma sözleşmedeki şartları yerine getirir. Bazı firmalar, zaman zaman, aldıkları işi bir başka firmaya gizlice aktarıyor. Herkes işini adam gibi yapmalı. Demek ki işini adam gibi yapan, ruhunu, gönlünü işine yansıtan, sadece para kazanmayı değil, yaptığı işten zevk almayı bilen kişilere ihtiyacımız var.

MVM en yüksek teklifi vermesine rağmen hep kazandı
MVM, İSKİ"den şimdiye kadar 5 ihale aldı. Bunlardan 2 tanesi açık ihale usulü yapılırken diğer üçü ise Kamu İhale Kanunu"nun 21/b maddesine göre davet usulüyle yapıldı. Kamu İhale Kanunu"na göre doğal afet riski olan ve acil yapılması gereken işler için firmalar davet usulüyle ihaleye çağrılıyor. Açık usul iki ihale incelendiğinde ise ortaya "tesadüfün bu kadarı da olmaz" dedirten bir tablo çıkıyor. 13 Temmuz 2005 tarihindeki Asya 2. Kısım Atıksu ihalesinde de, bir gün sonraki (14 Temmuz) Dilara"nın ölümüne neden olan Avrupa 4. Kısım Atıksu ihalesinde de en yüksek rakamlardan birini veren MVM kazanıyor, diğer firmaların teklifi "yetersiz" oldukları gerekçesiyle geçersiz kabul ediliyor.

Vatan