Aktüel


Eyüp SERBEST

1943 yılında dünyaya gelen Kaya Paşakay, Kut-ul Amare kahramanı olan Halil Kut Paşa’nın torunuydu. Arnavutköy’deki Halil Paşa Yalısı’nda büyümüştü. Orta öğrenimini Galatasaray Lisesi’nde tamamladı, üniversite eğitimini ise İsviçre’de Lozan Üniversitesi’nde siyasal ve sosyal bilimler üzerine aldı. 1968’de Türkiye’ye dönünce ailesinden pek çok kişi gibi hariciyeci oldu, yani Dışişleri Bakanlığı’na girdi. Almanya’nın Nürnberg Başkonsolosluğu’na atandı. Türkiye’ye döndüğünde ise Bakanlık’tan istifa etti.

GÜZELLİK YARIŞMASINDAN MİMARLIK FAKÜLTESİNE

Mimar Gülseren Ayvazoğlu ile evnenen Kaya Paşakay’ın iki çocuğu oldu. Bunlardan ilki Tunç Paşakay’dı. Ahu Paşakay ise 1976’da dünyaya geldi. Ahu, 1995 yılında Miss Turkey güzellik yarışmasına katıldı. O yıl Demet Şener güzellik kraliçesi seçildi. Ardından Gamze Saygı ve Kayahan’ın kızı Beste Açar ikinci ve üçüncü oldular, dördüncü olarak da Ahu Paşakay seçildi ve Miss İnternational güzellik yarışmasına katılmaya hak hazandı. Ahu bu yarışmada yarı finale kadar yükseldiyse de devamına gelmedi. 1996-1997 yıllarında Gaye Sökmen Ajansı’na bağlı olarak mankenlik ve fotomodellik yaptı. Duman grubunun solisti Kaan Tangöze ile de bu dönem tanıştı.  Ancak Ahu, bu renkli hayat yerine üniversite eğitimini tercih etti. Marmara Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü’ne devam etti. 2002 yazında ise yüksek lisans eğitimi için ABD’ye gitti. Daha sonra yazılanlara göre, Kaan Tangöze ile Ahu Paşakay’ın arkadaşlıkları çalkantılarla devam ediyordu. Ahu Paşakay 2002 yılında ABD’de kısa süre kaldıktan sonra İstanbul’a döndü. Annesi ve babası bir süre önce ayrılmıştı. Yakınlarının iddiasına göre, Ahu, ABD’de bunalıma girmişti.

İSTANBUL BOĞAZI’NDAKİ O KASVETLİ GECE

Takvimler 19 Ekim 2002, cumartesi gününü gösterdiğinde İstanbul’da kasvetli bir hava vardı. O yıllarda gece muhabiri olarak çalışıyordum. Telsiz dinler, neredeyse tüm asayiş olaylarını takip ederdim. İstanbul hiç uyumaz, ertesi güne mutlaka anlatacak hikayeler bırakırdı. Cumartesiyi pazara bağlayan o gece de ben nöbetçiydim. Sabah nerede kahvaltı yapsak diye düşünürken, polislerin telsiz konuşmalarından bir şeylerin ters gittiğini anladım. Boğaz’da en sevdiğim yerlerden Beşiktaş, Arnavutköy’de bir adresten bahsediliyordu. Asayiş işleri eğer buralardaysa, ayrı önemliydi benim için. Adrese ilk gidenlerden biri de ben oldum. Bir yalının önünde bir sürü polis aracı birikmişti. İsmini ilk kez duyduğum Ahu’nun ölümünü de oradaki polislerin birinden öğrendim. Polisin, “Çok önemli biri” dediği Kaya Paşakay da kızının öldüğünü görünce kalp krizi geçirmişti.

FATİH CAMİSİ’NDEN EDİRNEKAPI ŞEHİTLİĞİ’NE

Ahu’nun fotoğrafları aslında gazete sayfalarını süslemiş, ancak ben onu hep atlamıştım. Ahu Paşakay için 22 Ekim 2022 günü Fatih Camisi’nde cenaze töreni düzenlendi. Daha sonra da Edirnekapı Şehitliği’ndeki aile kabristanında toprağa verildi. Ben gece çalışmaya devam ettiğim için cenaze törenini izleyemedim ama Ahu Paşakay’ın ismi hafızama kazınmıştı. Ne zaman Halil Paşa Yalısı ya da Paşakay Ailesi’yle ilgili bir haber olsa dikkatimi çekti.

BABASI BİR YIL SONRA MASON ÜSTADI OLDU

Ahu’nun babası Kaya Paşakay masondu. Ahu’nun ölümünden bir yıl sonra, 2003 yılında Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Locası’nda Büyük Üstad oldu. 2005 yılına kadar da bu görevini sürdürdü. Ancak görev süresi sonunda masonluğa aykırı hareketleri ve bütçeyi aşan harcamaları gerekçesiyle masonluktan ihraç edildi. Türkiye’de kendi camiasında ihraç edilen ilk mason oldu. Mason locasının şikayeti üzerine hakkında yolsuzluktan dava açıldı ancak 2009 yılında bu davadan beraat etti.

 

O YALIDA BU KEZ YANGIN ÇIKTI

Ahu’nun 2002’de intihar ettiği Halil Paşa Yalısı, iki yıl sonra bir kez daha bir asayiş olayına sahne oldu. Bu kez yalıda yangın çıkmıştı. 5 Temmuz 2004 gecesi saat 02.00’de başlayan yangını itfaiye ekipleri kısa sürede söndürdü. Yangınla ilgili onlarca iddia gündeme gelse de, odaktaki isim Ahu’nun ağabeyi Tunç Paşakay’dı. Gazetelerde yer alan bilgilere göre, Tunç Paşakay elindeki sigara ile uyuya kalınca yatağı tutuşmuştu. Tunç Paşakay bu sırada uyanmış, yatağın yandığını görünce onu balkona atmıştı.

AHU’NUN ŞARKILAR YAZDIRDIĞI ADAM

Ahu’nun intihar ettiği gece o dönemki sevgilisi Kaan Tangöze Taksim’deki Kemancı Bar’da konserdeydi. Ahu ile araları kötüydü. Çıkarttığı albümünden 3 şarkısını Ahu için yazmıştı. Ahu’nun da seyirciler arasında olduğunu düşünerek, kendisi için yazdığı “Bal” şarkısını da söyledi. Ancak Ahu orada değildi. Kaan Tangöze acı haberi konser sonrasında aldı, evine kapandı. Bir daha o şarkıyı asla söylemedi, ta ki Harbiye’de yıllar sonra verdiği konsere kadar. Tüm seyirciler “Bal” diyerek tempo tutunca, Kaan Tangöze seyirciye arkasını döndü, kollarını gökyüzüne açtı ve ağlayarak Bal şarkısını seslendirdi. O anlar neredeyse tüm seyircilerini de gözyaşlarına boğdu.

BAL ŞARKISININ SÖZLERİ

Aşkım, sen benim canımsın

Kanıma karışmış kanın

Söyle, kimlerden kaçarsın?

Boşuna durmadan ağlarsın

Yavrum, sen benim balımsın

Tadına alışmış canım

Ah, güzel kuşum, gir kanıma

Ben zaten sarhoşum

Nerdesin, sevgilim?

Söyle, nerdesin, bal

Artık benlesin, bal

Artık sen benim canımsın

Canlı kalan tek yanımsın

Artık sen benim canımsın

Canlı kalan tek yanımsın

Nerdesin?

Söyle, nerdesin, bal

Artık benlesin, bal

Söyle, nerdesin, bal

Artık benlesin bal

patronlardunyasi.com