İdill Taraklı'nın haberi/Para Dergisi
Geçen yılı zararla kapatan gübre şirketlerinin, 2010’da tarıma sağlanacak ekstra teşvikler sayesinde kara geçeceği öngörülüyor. 2009 sonunda başlayan toparlanmanın artarak süreceğini öngören gübre şirketlerinin yöneticileri de umutlu konuşuyor...
GEÇEN yıl pek çok sektör gibi gübre için de kötü geçti. Hisseleri borsada işlem gören Bagfaş, Ege Gübre ve Gübre Fabrikaları, 2009’un 9 aylık dönemini zararla kapattı. Bir miktar düzelme olsa da 2009 yıl sonu bilançolarında da bu zararın süreceği tahmin ediliyor.
Borsa uzmanları, 2010’da ise gübre şirketlerini oldukça parlak bir yılın beklediğine inanıyor. Bu noktada 2008’de hızlı artan gübre fiyatlarından dolayı şirketlerin elindeki mamul stoklarını 2009’da erittiği hatırlatılıyor. Uzmanlar, global toparlanmanın da etkisiyle gübre sektörünün 2010 yılına damgasını vurmasını bekliyor.
Borsa şirketleri ise zararlarını tamamen yurtdışındaki emtia fiyatlarında yaşanan oynaklık ve kuraklığın da etkisiyle gübre tüketiminde yaşanan tarihi düşüşe bağlıyor. Nitekim son iki yılda, kuraklığın da etkisiyle gübre tüketimi tarihi bir düşüş yaşadı. 2008’de gübre kullanımı 4 milyon 100 bin ton civarına kadar inmişti. Tarım Bakanlığı’nın açıkladığı 2009 kasım ayı sonu verilerine göre, bu rakam 4 milyon 561 bin ton civarına ulaştı. Aralık ayı satışlarıyla birlikte yeniden 5 milyon ton çıtası yakalanırsa, 2007 öncesindeki tüketim miktarları tutturulmuş olacak...
Gübre, hammadde ihtiyacının neredeyse tamamı ithalatla karşılandığı için dışa bağımlı, dövize endeksli global bir sektör. Bu nedenle uluslararası ekonomik hareketlerin etkisine açık. Borsa uzmanları, kazanılan mevcut ivmenin ve yağışların devam etmesi halinde 2010 yılında gübre sektörünü iyi bir dönemin beklediğini düşünüyor. Özellikle de bu şirketlerin gerçek anlamda zararları olmadığı vurgulanıyor.
Kısacası borsacılar, bu yıl gübre sektörü hisselerinin yakından takip edilmesini öneriyor. Özellikle de Tarım Bakanlığı tarafından sağlanan destek artışlarının gübre şirketleri açısından temel bazlı olumlu bir beklenti yaratabileceği düşünülüyor.
GÜBRE DESTEĞİ ÖDEMELERİ ŞUBATTA
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, mazot ve gübre desteği ödemelerinin şubat ayında tek seferde yapılacağını açıkladı. Eker, çiftçilerin girdi ve ödeme takvimlerini de dikkate alarak, yılın ilk 3 ayında hakedişlerin yüzde 60.4’ü olan 3 milyar 388 milyon liranın nakit olarak ödeneceğini belirtti. Haziran ayına kadar da bütün desteklemelerin yüzde 92.2’si ödenmiş olacak. Bu da 5 milyar 166 milyon liraya karşılık geliyor.
Tarımsal destek ödemelerinde bu yıl 2009’a göre yüzde 24.7 artış öngörülüyor. Dolayısıyla geçen yıl 4 milyar 494 milyon lira tarımsal destek alan çiftçiye, bu yıl yaklaşık 1.1 milyar liralık artışla 5 milyar 605 milyon lira ödenecek.
Tabii borsacılar, şirket bazındaki hikayelerin de cazibeyi artırdığını belirtiyor.
KÂR BEKLENTİSİ SATIN ALINIYOR
Meksa Yatırım Araştırma Müdür Yardımcısı Özgür Yurtdaşseven, gübre fiyatlarındaki normalleşmenin stok ve satış değerlemeleri açısından olumlu etki yaratacağını öngörüyor. Yurtdaşseven, bu doğrultuda Bagfaş’ın 2009 yılında 1 milyon TL zarar, 2010’da ise 25 milyon TL kar açıklamasını bekliyor.
Özgür Yurtdaşseven, Gübre Fabrikaları içinse İran faaliyetlerinin 2010 yılından itibaren karlılığa yansımasını, gübre fiyatlarındaki toparlanmanın da stok ve satış değerlemelerini olumlu etkilemesini öngörüyor. Yurtdaşseven, şirketin 2009 yılında 50 milyon TL zarar, 2010’da ise 71 milyon TL kar açıklamasını öngörüyor.
Ege Gübre’nin 68 milyon dolarlık konteynır terminali yatırımını tamamladığını hatırlatan Yurtdaşseven, 2010’la birlikte liman gelirlerinin toplamda önemli bir paya sahip olacağını düşünüyor. Öte yandan sektör açısından önem taşıyan gübre fiyatlarındaki iyileşmenin diğer şirketlerde olduğu gibi Ege Gübre’de de stok ve satış değerlemeler açısından olumlu etki yaratmasını bekliyor. Bu potansiyel paralelinde de şirketin 2009 yılında 24 milyon TL zarar, 2010’da ise 28 milyon TL kar elde edeceğini tahmin ediyor.
Tabii sektördeki bu gelişmelerden Bagfaş, Ege Gübre ve Gübre Fabrikaları’nın yanı sıra Toros Tarım’ı bünyesinde bulunduran Tekfen Holding ve Hektaş da etkileniyor...
TOROS TARIM’IN PAZAR PAYI % 38
Hisseleri borsada işlem gören Tekfen Holding, iştiraki Toros Tarım nedeniyle gübre sektöründeki gelişmelerden etkileniyor. Holding, “Toros” markasıyla, başta kimyevi gübre olmak üzere tarımsal girdiler üretiyor. Tarımsal Sanayi Grubu, 2008 sonu itibariyle Tekfen Holding’in konsolide cirosunun yüzde 45’ini oluşturuyor. Holdingin toplam varlıklarının yüzde 31’i de bu alanda.
Tekfen Tarımsal Sanayi Grubu Yatırımcı İlişkileri Sorumlusu Canan Şenkut, Toros Tarım’ın 2009’un ilk yarısını yüksek maliyetli stokları eritmek ve sektördeki dalgalanmalarla başa çıkmakla geçirdiğini söylüyor. 2009’un üçüncü çeyreğinde ise şirket, talepteki artıştan yararlanarak toparlanma sürecine girmiş. Şenkut, Toros Tarım’ın 2009 yılını gübre satış hacmi açısından yüzde 10-15 arası büyümeyle kapatmasını bekliyor. Şenkut’a göre, satış hacmindeki artışa rağmen gübre fiyatlarındaki yüzde 40-60’lık düşüş, 2009 yılı satış gelirlerinin 2008’in altında kalmasına neden olacak.
2010’un tüketimin artmasına bağlı olarak çok daha iyi geçeceğini öngören Canan Şenkut, “Tarımsal Sanayi Grubumuzun Adana Ceyhan, Mersin ve Samsun’da bulunan üretim tesisleri, kimyevi gübre alanında tek başına Türkiye’nin kurulu toplam üretim kapasitesinin yüzde 38’ine sahip. Geçen yıl yüzde 32 civarında bulunan pazar payımızı 2010’da daha da artırmayı planlıyoruz” diyor.
HEKTAŞ’TA % 20 PRİM POTANSİYELİ
Borsacılar, ağırlıklı olarak tarım ilacı üretip pazarlayan Hektaş’ın da sektördeki olumlu gelişmelerden dolaylı olarak etkileneceğini düşünüyor. Şirket, 2009 yılının dokuz aylık döneminde 7 milyon 358 bin TL kar açıkladı. Gedik Yatırım Ortaklığı Genel Müdürü Onur Mutlu, tarım sektöründe gübre kullanımı artsa bile bunun tarımsal ilaç sektörünü aynı oranda etkilemediğini söylüyor. Mutlu, şirket hisselerinin sektörden bağımsız olarak, mevcut veriler doğrultusunda yüzde 20 yükselme potansiyeli taşıdığını hesaplıyor.
Kemal GENCER / Bagfaş Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Azası
“Avustralya’ya da ihracata başladık”
2009’un dokuz aylık döneminde 7 milyon 464 bin TL zarar açıkladık. 2009 sonu itibariyle talebin artması ve fiyatların normal seviyelere gelmesine paralel bu olumsuz tablonun düzelen bir trende girmesini bekliyoruz. Geçen yıl 174 bin 818 ton gübre ihraç ederek 51 milyon 684 bin dolar gelir elde ettik. İhracatımız ağırlıklı olarak bütün Avrupa ülkeleri, Latin Amerika, Hindistan ve İran şeklinde dağılıyor. 2010’da da ihracatımızın artan bir trendle devam etmesini bekliyoruz. Nitekim şimdiden 78 bin 150 tonluk gübre siparişi aldık. Bunun parasal karşılığı 31 milyon 993 bin dolara denk geliyor. Daha önce dört kıtaya ihracat yapan şirketimiz, Avustralya’dan aldığı 25 bin tonluk DAP gübresi siparişiyle beşinci kıtaya satış yapma imkanı buldu.
Geçen yıl 5 milyon 462 bin euro tutarında 10.1 KW’lik turbo jeneratör yatırımı yaptık. Böylece Bagfaş kendi elektrik enerjisini kendi karşılayabilecek konuma geldi. Bu yıl amonyum sülfat, sülfürik asit ve fosforik asit tesislerimize 5-10 milyon euro arasında yenileme yatırımı planlıyoruz. Yine 2010’da, yabancı şirketlerle günde 400 ton kapasiteli yeni bir ‘granül as’ gübresi projesi için çalışıyoruz. Bu tesis ağırlıklı olarak ihracata çalışacak. Yaklaşık 5 milyon euro tutarındaki bu yatırımın da ciroya çok önemli katkısı olacaktır. Ama şimdiden bir şey söylemek mümkün değil.
2009 yılı kesin rakamlarımızı henüz açıklamadık. Ancak üretim ve satışta ton olarak 2008’in yüzde 50 üzerinde gerçekleşme bekliyoruz. Çünkü biz piyasanın olumsuz şartlarına rağmen satışımızı veya üretimimizi kısmadık. Artırarak devam ettirdik. Ancak 2009 başında hammadde ve mamul fiyatlarının artmasına rağmen satış fiyatları yükselince bilançolarımıza olumsuz yansıdı. 2010’da kapasitenin 100’de 100’ünü kullanırız. Dünyada kimyasal emtia fiyatları artıyor. Dolayısıyla bu bizim mukaveleye bağladığımız siparişlere olumlu yansır. Diğer siparişlere nasıl yansıyacağını kestirmek zor. Ama ciro bazında her zaman olduğu gibi bir önceki yılın yüzde 10 üstüne çıkarız diye tahmin ediyorum.
Ahmet GENCER / Ege Gübre Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Azası
“Yeni limanlar kârımızı olumlu etkileyecek”
Geçen yıl kapasitemizin yüzde 50’sini kullandık. Bu yıl yüzde 70’ini kullanırız. Fiyatlar şimdi daha bir normale oturdu. 2009’un ilk 6 ayında tüketim de çok düşmüştü. 2009 sonu itibarıyla yeniden eski seviyelere ulaştı. Normale dönen maliyetlerle 2010 yılı tabii ki daha iyi geçecek.
Mevcut dökme terminalimize ilave konteynır terminal yatırımını ilave ettik. Bu kapsamda yaklaşık 68-70 milyon TL civarında yatırım harcaması yaptık. Limanımızı aralık ayından itibaren devreye aldık. Yeni limanımız belki ciroyu fazla etkilemeyecek. Ancak karlılığımıza olumlu yansıyacak. Biz genelde iç piyasaya çalışan bir şirketiz. Ama 2010’da 7-8 milyon dolar civarında da olsa ihracat yapmayı ümit ediyoruz. Avrupa pazarlarına, özellikle İtalya, Yunanistan ve İspanya’ya ihracat yapıyoruz.
2009’da iç piyasaya 350 bin ton civarında mal sattık. Bu yıl da aynı rakamları yakalamayı hedefliyoruz. Tonaj bazında büyüme beklemiyoruz. Çünkü 2010 bizim toparlanma yılımız olacak. Yatırımlarımız bitti ve piyasa koşulları düzeldi. Biz de toparlanma sürecine gireceğiz. 2009 yılı ciromuzun 180 milyon TL civarında gerçekleşmesini bekliyoruz. Bu yıl da aynı seviyeleri yakalayacağımızı, hatta bir miktar üzerine çıkabileceğimizi düşünüyorum.
Mehmet KOCA / Gübre Fabrikaları Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü
“2009’u tarihi satış rekoruyla tamamladık”
Tüm dünyayla birlikte ülkemizi de kuşatan küresel kriz rüzgarlarına rağmen 2009’u tarihi satış rekoruyla tamamladık. 1 milyon 395 bin 944 tonluk toplam satışımızla, firmamızın 58 yıllık tarihindeki en yüksek satışı yakaladık. Bu, 2008’e oranla yaklaşık yüzde 25 artış anlamına geliyor. 1999-2009 arası 10 yıllık dönem ortalaması baz alındığında ise yüzde 94 artış sağladık. Elbette bu rekora bağlı olarak pazar payımızı da artırmış olduk.
2009 ekonomi için kayıp bir yıl olduğu için geçmiş yıllardaki karlılığı yakalayamadık. Ancak 2010’un ilk çeyreğinden itibaren bunun da gerçekleşeceğini umuyoruz. Azot haricindeki hammadde ihtiyacımızı ağırlıklı olarak Rusya, Ukrayna, Bulgaristan, Romanya, Kuzey Afrika ve Suriye’den ithalat yoluyla karşılıyoruz. 2009’da 450 milyon dolarlık ithalat yaptık. 2010’da ise fiyatlar normal seyrini koruduğu takdirde bu tutarın 500-550 milyon dolara çıkmasını bekliyoruz. Geçen yıl yaklaşık 4 bin 500 ton olan ihracatımızın ise 40 bin ton civarına yükseleceğini öngörüyoruz.
Bu yıl da hammadde kaynaklarına yakın olma yönündeki uluslararası yatırım arayışlarımızı sürdüreceğiz. 2008’de İran’da gerçekleştirdiğimiz 650 milyon dolarlık Razi Petrokimya girişimiyle ilgili ödemelerimiz ve buna bağlı kur ve faiz yükümüz devam ettiği için büyük bir yatırım planımız yok. Tekirdağ bölgesinde bir lojistik merkezi oluşturma ve Yarımca tesislerinin modernizasyonu ve yenilenmesi gibi küçük ölçekte yatırımlarımız ise sürüyor. 11 milyon TL gibi bütçemiz açısından çok büyük sayılmayacak bu yatırımları kendi özkaynaklarımızla gerçekleştiriyoruz.
2010’da, 2009’da yakaladığımız satış başarısını daha ileriye götürmek ve bunun paralelinde ciromuzu ve karlılığımızı artırmayı hedefliyoruz. 2009’da Türkiye’deki faaliyetlerden 750 milyon, İran’dakindense 350 milyon TL civarında ciro bekliyoruz. Bu da 2009’da bir önceki yıla göre yüzde 20 artışa işaret ediyor. Fiyatların mevcut seviyelerde kalacağı varsayımıyla 2010’da Türkiye cirosunun 850 milyon, İran cirosunun ise 550 milyon liraya ulaşmasını hedefliyoruz. Diğer bir deyişle grubun yıllık büyüme beklentisinin yüzde 10 civarında olduğunu söyleyebilirim.