TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlenen toplantıda Türkiye ekonomisi için kriz riski yaratan tek unsuru açıkladı.

Büyükekşi konuşmasında, "Cari işlemler açığı konusundaki uyarılarımızın ne kadar önemli olduğunu gördük. Çünkü ihracatçılar olarak 2002 yılından bu yana kamuoyunu cari açık konusunda çok kez uyardık. Ancak bizim bu uyarılarımız yeteri kadar dikkate alınmadı. Tam tersine birçok bankacı, köşe yazarı, akademisyen tarafından eleştirildik. Doğru her zaman bir tanedir.

O doğrudan sapmadıkça, o doğrunun sahipleri toplum nazarında saygın kişiler olurlar. İhracatçı bugün dediğinin yarın tersini söylemez. Çünkü ihracatçılarımız ülke ekonomisinin belkemiğidir.

İhracatçılarımızın ülkemizin sanayisinin, istihdamının çimentosudur. İşte bu yüzden ihracatçı ekonomi yönetimi yanıltmaya çalışmaz. Çünkü ihracatçı bilir ki ülke ekonomisi ne kadar ileriye giderse, bundan en büyük faydayı Türkiye görür. İhracatçı görür. Sanayici görür.

Bugün geldiğimiz noktada tüm kamuoyunun, bizim düzlemimize geldiğini görüyoruz. Bu son derece dikkat çekicidir. Bunca zamandır, kendi çıkarımız için değil ülkemizin çıkarı için çaba sarf ettiğimizin bir tescildir.

Kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye’ye hak ettiği notu henüz vermiyorlar. Bu konuda kendilerini eleştiriyoruz. Ancak ekonomisi bizden daha kötü durumda olan ama kredi notu bizden yüksek ülkelerin notlarını hak ettiği seviyeye kadar kırmasını da ilginç bir gelişme olarak karşılamaktayız.

Türkiye’nin notunun hak ettiği seviyede olması tercihimizdir. Zaten kötü durumda olan ülkelerin bir de not kırımı ile daha kötü hale gelmelerini memnuniyet verici bir gelişme olarak görmüyoruz. Çünkü bu ülkeler, bizim her şeyden önce dostumuzdur. Ticari partnerimizdir. Onların kötü durumda olmaları ve git gide kötüleşmeleri bu coğrafyaya olumlu tesir yapmayacaktır.

 KRİZ İÇİN TEK UNUSUR CARİ AÇIK

Türkiye ekonomisi için kriz riski yaratan tek unsur yüksek cari açıktır. Ancak Türkiye ekonomisi 1994 ve 2001 kriz dönemlerine göre çok daha sağlam bir kamu bütçesine, borç dinamiklerine, bankacılık sektörüne ve düşük faiz oranlarına sahiptir.

Kamunun ve mali sistemin döviz pozisyon açığı çok daha düşüktür. Bu nedenle cari açık geçmiş dönemlerde yaşananlar şiddetinde bir kriz potansiyeli taşımıyor.

Cari işlem açığını, kredi piyasasını daraltarak çözemeyeceğimiz anlaşılmıştır. Bunun yerine üretim ve katma değeri ivmelendiren yeni bir ekonomik modelin ortaya konması gerekiyor.

Cari açığın temel sebebini dış ticaret açığı oluşturmaktadır. Cuma günü açıklanan dış ticaret verileri de bu gerçeği bir kez daha hatırlattı.

Açıklanan son dış ticaret verileri, ekonomide yapısal dönüşümü sağlamak için çok uzun soluklu bir değişim gündemini hayata geçirmemiz gerektiğini gösteriyor.

Türkiye’nin sanayi üretimi arttıkça, ithalat da yüksek kalmaya devam ediyor.  Bir kez daha şunu ifade etmek gerekiyor. İthalat ihracat için değil, yurt içindeki üretim için artıyor.

Ancak, dış ticaret dengesindeki bozulmanın en yüksek noktasına ulaştığımızı düşünüyorum. Bundan sonraki aylarda dengeye doğru bir düzeltme olacaktır" dedi