Türkiye, donanması ile açık denizlerde el yükseltti
Türkiye’nin savunma sanayiinde yerlileşme stratejisi donanmada da etkisini daha güçlü biçimde göstermeye başladı. Bu gelişmeyi bölge denizlerindeki güç savaşında bir el yükseltme olarak tanımlayan Bloomberg, analizinde Türkiye’nin savunma sanayisindeki yerlilik çalışmalarının ve bu çalışmaların stratejik öneminin altını çizdi.
Türk donanmasının bu ay filosuna iki yeni gemi aldığını yazan Bloomberg, Türkiye’nin açık denizlerdeki güç savaşında el yükselttiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Sekreterliği Başkanı Haluk Görgün’ün, yaptığı açıklamaya haberde yer verildi: “3.000 tonluk fırkateynler ulusumuzun dünya denizlerindeki gücünü ve kararlılığını temsil edecek. Türkiye, sahada caydırıcılığı ve masada sesi olan, denizde güçlü bir ülke olmak için emin adımlar atıyor.”
Ocak 2025 itibarıyla MUGEM Milli Uçak Gemisi, MİLDEN Milli Denizaltı ve TF-2000 Hava Savunma Harbi Muhribi için sac kesim törenleri, İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda gerçekleştirildi. Böylelikle Türk Donanması’na sınıf üstüne sınıf atlatacak 3 farklı savaş gemisinin inşası yolunda gerekli fiili adım atılmış oldu. Bir süre önce Dearsan Tersanesi’nin de, Türk Deniz Kuvvetleri için dört adet HİSAR Sınıfı Açık Deniz Karakol Gemisi ve bir adet Yeni Nesil Mayın Avlama Gemisi inşa edeceği açıklanmıştı.
FİLO YERLİ ÜRETİMLE ADIM ADIM GÜÇLENDİRİLİYOR
Türkiye’nin donanmasında attığı yeni adımların, Ankara'ya Akdeniz, Ege ve Karadeniz'de daha fazla nüfuz kazandıracak bir stratejinin ürünü olarak tanımlandığı analizde, “Amaç aynı zamanda dronları ile iyi bilinen Türkiye savunma sanayisindeki gelişmeyi çeşitlendirmek” denildi.
Haberde Türkiye’de üretilen ilk denizaltıları, muhripleri ve bir uçak gemisi de dahil olmak üzere yapım aşamasında olan 29 geminin daha donanmaya katılacağı ve filonun 209 gemiye ulaşacağı kaydedildi.
DENİZALTI ENERJİ KAYNAKLARI VE MAVİ VATAN’IN ÖNEMİ…
Abu Dabi merkezli Trends Research & Advisory'nin kıdemli araştırmacısı Süha Çubukcuoğlu, ”Bu, yalnızca bölgesel güç dengesini değiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda Türkiye'nin Ege Denizi gibi stratejik açıdan hayati, coğrafi olarak karmaşık bölgelerde hakimiyetini korurken yurtdışına güç yansıtabilen bir donanma gücü olarak ortaya çıkmasına da işaret ediyor" dedi.
“Mavi Vatan” doktrinine atıfta bulunulan haberde, Ege ve Doğu Akdeniz'de Yunanistan ile toprak ve denizaltı enerji kaynakları üzerinde çok sayıda çatışmanın olduğu belirtildi. Haberde Yunanistan’ın ise 2021'de Fransız fırkateynleri için 3,5 milyar dolarlık sipariş vererek donanmasını güçlendirmeye çalıştığı not edildi.
EN BÜYÜK SAVUNMA HARCAMASI
Halihazırda Akdeniz'de en büyük askeri harcamalarından birine imza atan Türkiye, 2025 yılında yıllık yüzde 11 artışla savunmaya rekor düzeyde 1,6 trilyon lira (45,1 milyar dolar) ayırdı.
Bloomberg analizinde: “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, askeri birikimi yerli üretimi desteklemek için kullandı ve siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle Türkiye'ye bazen silah ambargosu uygulayan batılı tedarikçilere olan bağımlılığı azalttı. Bu ay suya indirilen iki fırkateyn, devlete ait STM ile sözleşmeli olarak İstanbul merkezli TAİS Tersanelerinde inşa edildi. Roketsan AS ve Aselsan AS gibi kamu firmalarının en yeni silahları ve elektronik harp teçhizatı ile donatıldı. Savunma sanayiinde yerlilik oranı yüzde 75’i aştı. Türk tersaneleri Katar, Pakistan, Ukrayna ve Irak'ta donanmalar için gemiler inşa etti ve yalnızca geçen yıl Suudi Arabistan, Malezya ve ilk NATO ve AB müşterileri Portekiz'den yeni siparişler açıklandı. Ayrıca, 2024 yılında Katar'a insansız bir deniz uçağı için ilk ihracat anlaşması imzalandı” denildi.
patronlardunyasi.com
