Politika faizi martta yüzde 42,5’e düşerken, faizin nisanda yüzde 40’a düşmesi bekleniyor.... İş dünyası düşüşün ticari kredilere yansımasını istiyor

Politika faizi martta yüzde 42,5’e düşerken, faizin nisanda yüzde 40’a düşmesi bekleniyor.... İş dünyası düşüşün ticari kredilere yansımasını istiyor

Merkez Bankası, politika faizini martta 250 baz puan indirdi. Yüzde 42,5’e düşen faizler karşısında Merkez, bu ay da indirimi pas geçmedi. Uzmanlar bir sonraki PPK toplantısında da en az 250 baz puanlık indirim olacağını tahmin ederken, nisanda %40'a inileceğini aktardı.

Politika faizi martta yüzde 42,5’e düşerken, faizin nisanda yüzde 40’a düşmesi bekleniyor.... İş dünyası düşüşün ticari kredilere yansımasını istiyor
16px
24px
07.03.2025 07:26Güncelleme: 07.03.2025 07:35
ABONE OLgoogle

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TC­MB) mart ayı Para Po­litikası Kurulu (PPK) toplan­tısında da sürpriz yapmadı. Beklentiler dahilinde politi­ka faizini 250 baz puan indi­ren Merkez Bankası, politi­ka faizini yüzde 42,5’e indir­di.

Aralık ayına kadar yüzde 50’ye yükselen faiz, böyle­ce üç ayda 750 baz puan aşa­ğı indi. Uzmanlar bir sonra­ki PPK toplantısında da en az 250 baz puanlık indirim ola­cağını tahmin ederken, ni­sanda yüzde 40'a inileceğini aktardı. Merkez, yaptığı yazı­lı açıklamada artış mesajı da verdi. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma duru­munda bir anlamda harekete geçeceğini ifade eden açıkla­mada para politikası araçları­nın etkin bir şekilde kullanı­lacağını da vurguladı.

“KREDİ PİYASALARI YAKINDAN İZLENİYOR”

Merkez Bankası’nın karar metni şöyle sürdü:

“Enflasyo­nun ana eğilimi ocak ayında­ki artış sonrasında şubat ayın­da gerilemiştir. Bu dönemde temel mal enflasyonu görece düşük seyrini korurken, hiz­met enflasyonu ocak ayına öz­gü artışın ardından yavaşla­mıştır. Yurt içi talep dördüncü çeyrekte öngörülenin üzerin­de olmakla birlikte, enflasyon­daki düşüşü destekleyici se­viyelerde seyretmiştir. Para politikası duruşunun kredi ve mevduat piyasaları ile iç talep üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Enflasyon bek­lentileri ve fiyatlama davra­nışları iyileşme eğilimi sergi­lemekle birlikte, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir.”

“SIKI DURUŞ SÜRECEK”

“Maliye politikasının ar­tan eşgüdümü de bu sürece önemli katkı sağlayacaktır. Enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana ka­dar sıkı para politikası duru­şu sürdürülecektir. Bu doğ­rultuda, politika faizi; enf­lasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimi ve beklentileri göz önünde bulundurularak ön­görülen dezenflasyon süreci­nin gerektirdiği sıkılığı sağla­yacak şekilde belirlenecektir. Kurul politika faizine ilişkin atılacak adımları enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla belirleyecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda pa­ra politikası araçları etkili şe­kilde kullanılacaktır.”

ENFLASYONDA ORTA VADEDE YÜZDE 5 HEDEFİ SÜRÜYOR

Karar metninde kredi bü­yümesine de değinilerek:

“Kredi ve mevduat piyasa­larında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumun­da parasal aktarım meka­nizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları yakından izlenmeye ve sterilizasyon araçları etkili şekilde kulla­nılmaya devam edilecektir. Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın ge­cikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eği­limini geriletecek ve enflas­yonu orta vadede yüzde 5 he­define ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir.”

KKM’NİN PAYI MEVDUATTAKİ PAYI %4,2’YE DÜŞTÜ

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BD­DK) yayımladığı haftalık bül­tene göre, KKM bakiyesi geçen hafta 32 milyar 765 milyon lira azalarak 846 milyar 579 mil­yon liraya düştü. Böylece KKM büyüklüğü, toplam mevdua­tın yüzde 4,27’si oldu. Tüketi­ci kredilerinin tutarı, 28 Şubat itibarıyla 24.3 milyar lira arta­rak 2.1 trilyon lirayı geçti.

İŞ DÜNYASINDAN BANKALARA ÇAĞRI

RİFAT HISARCIKLIOĞLU: TİCARİ KREDİ ORANLARI AYNI HIZDA İNMİYOR

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, bankaların mevduat faizlerine bu indirimleri anında yansıttığına dikkati çekerek, “Ancak ticari kredi faizleri aynı oranda inmiyor. Bankalar ticari kredi faizlerini düşürmek için ne bekliyorlar? Bu indirimi öncelikli olarak KOBİ kredi faizlerine yansıtmalarını, üretime, yatırıma ve istihdama destek olmalarını bekliyoruz. Ticari kredi büyümesine getirilen sınırlamalar da ekonomide maliyetleri artırıp, arzı kısıtlayarak enflasyonist baskı oluşturuyor” dedi.

SEYİT ARDIÇ: PARALEL DÜŞÜŞ GERÇEKLEŞMİYOR

Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç da Merkez Bankası’nın PPK kararını değerlendirdi. Ardıç, “Bu indirimler aktarım mekanizması yoluyla ticari kredi faiz oranlarına yansımıyor. Bankalar, finansmana ulaşım sorunu derinleşen sanayicilerimizin kullandığı ticari kredilerin faizlerini de bir an önce politika faizindeki indirime paralel olarak düşürmelidir. Bu; üretim, istihdam, ihracatımızın sürdürülebilirliği ve makroekonomik istikrarın sağlanması açısından son derece önemlidir.” dedi.

 GÜRSEL BARAN: FİNANSMAN MALİYETLERİ, KRİTİK

ATO Başkanı Gürsel Baran ise kararı, reel sektör açısından olumlu bulduklarını belirtti. Baran, dezenflasyon süreciyle piyasalarda faizlerdeki indirimin devam edeceği yönünde güçlü bir beklenti oluştuğunu ifade etti. Baran, şunları kaydetti: “Faizlerin düşüş eğilimine girmesi, finansman maliyetlerini de düşürdü. Finansman maliyetleri, iş dünyamız açısından kritik önem taşıyor. Bu nedenle bankaların, indirim kararını kredi faizlerine yansıtarak süreci desteklemelerini bekliyoruz.”

 TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI ŞAŞIRTMADI-SERDAR PAZI

Altı haftalık aranın ardından PPK bir kez daha toplandı ve piyasaların beklediği 250 baz puanlık indirimi gerçekleştirdi. Piyasada genel beklenti nisan ayının ortasında yapılacak olan sonraki toplantıda da 250 baz puanlık indirimle %40 seviyesine gelinmesi yönünde. Daha sonra ise yıllık enflasyonda baz etkisinin azalması ile aşağı geliş yavaşlayacak. Dolayısıyla faizlerin daha sınırlı bir şekilde indirilmesi gündeme gelecektir. An itibariyle yıl sonuna dair beklenti %30 düzeyinin biraz altında bir enflasyon oranı ve bu oranın biraz üzerinde halen limitli de olsa reel faize işaret eden bir politika faizi şeklinde.

İçeride şubat ayı enflasyonunun beklentilerin altında kalması ile beklentiler şekillenirken, dolar kurunda sınırlı da olsa yukarı yönde hareket başlaması da hem kur geçişkenliği üzerinden enflasyon baskısı yaratmayacak hem de ihracatçının rekabet açısından kısmen rahatlayacağı bir ortam sunacak diye düşünülmekte. Global tarafta ise tabiri caizse güne gözümüzü Trump bu sefer hangi ülke hakkında nasıl bir gümrük tarifesi değişikliği yaptı diye açıyoruz. Kanada ve Meksika konusunda sınırlı da olsa geri adımlar ve ötelemeler geliyor, ancak Çin ve Avrupa konusunda biraz daha katı bir duruş var. Çin önceki başkanlık döneminde de ilgi konusu olduğundan yadırganmıyor.

Ancak Avrupa konusunda aldığı tavır düşündürücü. İkinci dünya savaşı sonrası oluşan Avrupa’nın sınırlı askeri gücü ve ABD’nin varlığı dengesi değişebilir. Avrupa’nın mevcut durumda Ukrayna etrafında kenetlenmesi ve savunma sanayi açısından birtakım hamleler planlaması özellikle kısa vadeli olarak tahvil faizleri konusunda sert rüzgarların esmesine neden oluyor. Fed ve ECB arasında faiz farkının düşünülenden daha da az olma ihtimali pariteyi yukarı yönde itmekte. Kısa vadeli olarak EUR/USD için 1.10 ve GBP/USD paritesinde de 1,30 seviyelerine doğru bir hareket yaşanabilir. Bu da euro geliri ve dolar gideri olan Türk sanayisi için elverişli bir durum.

patronlardunyasi.com

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde