Özen: Basel II 'Demokles'in kılıcı' değil 'kaldıraç'
Basel II'nin KOBİ'lerin başlarının üzerinde asılı duran bir 'Demokles'in kılıcı' gibi görünse de bunun doğru olmadığını söyleyen Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, "Basel II'yi kaldıraç olarak tanımlamak çok daha doğru" dedi.
Garanti Bankası, Basel II Sermaye Uzlaşısı hakkında küçük ve orta boy işletmeleri (KOBİ) bilgilendirmek amacıyla seminerler dizisi başlattı. Garanti Bankası'nın Gebze ve Dudullu Organize Sanayi Bölgesi'nde devam edeceği toplantılar 2006 boyunca Anadolu'nun çeşitli illerinde yapılacak.
Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, Garanti Bankası'nın MASKO Mobilyacılar Sitesi'ndeki ilk semineri öncesi yaptığı değerlendirmede, istikrarlı ve sürdürülebilir büyümenin ancak KOBİ'leri merkezine alan yaklaşımlarla mümkün olacağına inandıklarını söyledi.
Özen, kalıcı istikrara giden yolda çağdaş yönetsel donanıma sahip, kendini sürekli yenileyen KOBİ'lerin itici güç olacağını düşündüklerini kaydetti.
Bu anlayışla işletme bankacılığı birimini kurdukları 1999 yılından bu yana faaliyetlerini sadece sundukları ürünlerle sınırlı tutmadıklarını ifade eden Özen, KOBİ'lerin finansman sorunlarının yanı sıra, işletmeleri geleceğe taşıyacak düşünsel ve yönetsel vizyonun oluşturulmasına katkıda bulunmaya çalıştıklarını anlattı.
Girişimcinin ihtiyaçları önceden görülecek
Amaçlarının girişimcilerin ihtiyaçlarını öngörmek olduğunu belirten Özen, "Onları yeni dönemin getireceği fırsat ve tehditlerden haberdar etmek, birlikte gelişmek, kazandırmak ve kazanmak... Aynı yaklaşımla bugün yeni bir projeye daha başlıyoruz" dedi.
Basel II düzenlemelerinin yavaş yavaş iş dünyasının önemli gündem maddelerinden biri haline geldiğini dile getiren Özen, şunları söyledi:
"Basel II, belki de KOBİ'lerimize, başlarının üzerinde asılı duran bir Demokles'in kılıcı gibi görünüyor. Ama kesinlikle bu doğru değil. Basel II'yi bir kaldıraç olarak tanımlamak çok daha doğru. Çünkü Basel II, KOBİ'lerimizin, 21. yüzyılın yönetim ilkeleriyle çalışmasının sağlayacak, çağdaş ekonomi çevrelerine katılımlarını kolaylaştıracak çok önemli ve büyük bir adım. İşte bu yüzden bugün burada Basel II'nin getireceği zannedilen zorlukları değil, yaratacağı fırsatları konuşacağız. 2008'e kadar hepimizin yerine getirmesi gereken görevler var."
Basel II kriterlerinin özünde bankacılığı etkilediğini belirten Özen, sektörün bu süreçte risk odaklı kredilendirme yaklaşımını benimseyeceğini, böylece işletmelerin objektif kriterlere göre değerlendirilmesinin sağlanacağını anlattı.
Basel II önemli bir fırsat
Yeni süreçte tüm firmaların, Türkiye ekonomisini 21. yüzyılda daha da ileriye taşıyacak şeffaflık, hesap verilebilirlik ve sorumluluk gibi kavramları gündemine alacağını ifade eden Özen, bu anlamda Basel II'nin sadece finansal bir düzenleme olarak değil, istikrarlı büyüme, kurumsallaşma ve kalıcı olma yolunda çok önemli bir fırsat olduğunu, iyi anlamak ve iyi anlatmak gerektiğini düşündüklerini söyledi.
3 Ekim'den sonra Basel II kriterlerini de kapsayan süreçte, etkili hamlelerle aşılması gereken uzun bir yol olduğunu belirten Özen, "Bu yola dün, hatta önceki gün çıkmalıydık. 2008'e çok var dememeli, Basel II hazırlıklarına hemen başlamalıyız" diye konuştu.
Basel'in amacı daha sağlam bir mali yapı
Garanti Bankası Risk Yönetimi ve İç Denetimden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Cüneyt Sezgin de, Basel sermaye uzlaşısının Basel komitesi tarafından bankaların sermaye yeterliliklerinin ölçülmesi, bankaların denetim ve gözetimi ve piyasa disiplini hakkında yayımlanan standartlar b