Narin Güran'ın cesedini dere yatağına gömen itirafçının ifadesi: Rahatlık ve çelişkiler

Muhtardan cesedi sorgulamadan alan itirafçı, çuval içindeki cesedi dere yatağına gömüp eve döndükten sonra namazını kılıp yemeğini yiyor ve cesedi kendisi gömmemiş gibi jandarmayla birlikte arıyor. En önemlisi ise, ceset kanının bulaşmış olabileceği arabasını hiç yıkamadığını ve telefonunu kapatmadığını söylemesi…

Türkiye’yi dehşete düşüren 8 yaşındaki Narin Güran’ın ölümüne ilişkin, cinayetin sorumluluğuyla ilgili ilk itiraf köyde yaşayan bir işçiden geldi. 

Diyarbakır Bağlar İlçe Jandarma Komutanlığı’nda alınan ifadede itirafçı Nevzat Bahtiyar’ın rahat ve çelişkili cevapları dikkati çekti. 

Narin’in kaybolduğunun anlaşıldığı ve aranmaya başlandığı 21 Ağustos’ta işleriyle uğraşırken köy muhtarı Salim Güran’ın arabasıyla yanına yaklaşıp battaniyede sarılı cesedi gösterdiğini ve bu cesedi götürüp bir yere gömmesi karşılığında 200 bin lira teklif ettiğini belirterek, bunu kabul edip Narin Güran’ı cesedin bulunduğu alana götürüp, büyük bir taşla birlikte  gömdüğünü söylüyor. Cesedi koyduğu torbayı da Narin Güran’ın çantasındaki ipi kullanarak bağladığını ekliyor.

İtirafçının, bu işlemi yaptıktan sonra eve geldiğini, namaz kaldığını, akşam yemeği yediğini anlattığı görülen ifade tutanağında, bu kişinin hiçbir şey olmamış ve cesedi kendisi gömmemiş gibi bütün bunları yaptıktan sonra aileyle birlikte Narin’i aramaya çıktığını söylemesi de şoke edici etki yaratıyor. 

İtirafçı, bunları söylerken muhtar Salim Güran’ın da  her gün yapmacıktan ve göstermelik olarak Narin’in aramasına katıldığını hatta jandarmalı aramalarda öne çıkmaya çalıştığını kaydediyor. 

Bu kişinin çok rahat beyanda bulunduğunu ve çelişkili olduğunu kanıtlayan sözleri ise, ifade tutanağının soru-cevap kısmında kendini gösteriyor. 

ARACINI YIKAMA GEREĞİ BİLE DUYMAMIŞ

Jandarmanın, “Narin Güran’ı dere yatağının kenarına koyduktan sonra aracınızı yıkadınız mı?” sorusunu yanıtlayan itirafçı, “Ben aracımı 21 Ağustos 2024 tarihinden bugüne kadar hiç yıkamadım” diye konuşuyor. 

HANİ BÜTÜN ARAÇLAR ARANMIŞTI?

Oysa aynı köyde Narin’in kaybolduğunun anlaşılması ve jandarmanın aileyle birlikte aranması döneminde, jandarmanın kaybolduğu dönemde yoldan geçen yaklaşık 150 aracı sorguladığı, ayrıca köyde bulunan evleri ve araçları didik didik aradığı haberleri gündemi meşgul etmişti.  

Bu bilgilere göre itirafçının arabasının da aranması gerekmez miydi? Ya da aranmışsa bile bu araçta küçük Narin’in vücudundan bulaşan bir kan damlası veya DNA örneğine rastlanamaz mıydı?

Bu sorular itirafçının beyanındaki çelişkileri de ortaya döküyor. 

TELEFON GÖRÜŞMELERİNİ NEDEN SİLDİ?

Telefonunu hiç kapatmadığını belirten ancak 21 Ağustos tarihli görüşmelerini neden sildiği sorulan itirafçı, klasik “hatırlamıyorum” yanıtını verdi. 

“O ÖLDÜRMEDİYSE NEDEN GETİRSİN”

Salim Güran için, “Kendi öldürmediyse bana neden gelip ‘Bu cesedi kaldır’ desin” ifadesini kullanan itirafçı, kendisine vadedilen 200 bin liranın da verilmediğini aktardı. 

ŞÜPHELERİN YÖNELDİĞİ “GÖNÜL İLİŞKİSİ” SORUSU 

Jandarmanın başka bir sorusunda, kamuoyunda cinayetin en baş nedeni olarak tahmin edilen “gönül ilişkisi” sorusu da yer aldı. 

“Salim Güran ile arkadaşlık seviyeniz nedir size özel hayatından bahseder miydi? Duyduğunuz eşi haricinde bir gönül ilişkisine şahitlik ettiniz mi? Köyde bu olaydan önce ve sonra Salim GÜRAN ile ilgili duyduklarınız nelerdir?” şeklindeki can alıcı soruyu yanıtlayan itirafçı, “Biz kendisi ile birlikte çay içer yeke yer bazen Diyarbakır'a birlikte giderdik. Aramız bu şekilde samimi idi. Ancak bana çapkınlık yaptığını anlatmadı bende böyle bir şeyine tanık olmadım” dedi.

patronlardunyasi.com