İstanbul'un nüfusu her 4 dakikada 1 kişi artıyor

Prof.Dikmen, 1935-2005 yılları arasında geçen 70 yıllık sürede İstanbul nüfusunun 16 kat artarak, 700 binden 11 milyon 300 bine yükseldiğine dikkat çekterek, bu yükselişin son yıllarda artarak sürdüğünü vurguladı. Devlet İstatistik Enstitüsü hesaplamalarını göre 2000'de 67.8 milyon olan Türkiye nüfusunun, Haziran 2005'de ise 72 milyona yükseldiğini hatırlatan Dikmen, "Aradan geçen 56 aylık sürede toplam 4.7 milyon kişi, yani binde 64 oranında bir artış kaydetmiştir. İstanbul nüfusu ise aynı dönemde binde 131 artışla 1 milyon 313 bine yükseldi. Bu artış, yurt ortalamasından 2 katından fazladır"dedi. İstanbul'un 56 aylık sürede artışın 640 binde kalması gerektiğine dikkati çeken Dikmen, göç yolu ile 670 bin artışın nüfusta etkili olduğuna dikkat çekti. Dikmen, "Bu artış, yılda 140-150 bin kişi, ayda 12 bin 500, günde 420, saatte 17-18 kişiye denk gelmektedir. Başka bir ifade ile her 4 dakikada davetsiz bir kişi İstanbul nüfusuna katılmaktadır"dedi.

Göç şehri alt üst ediyor
Tamamen düzensiz bir sayıda gelişen göçün, şehirleşme sürecini alt üst ettiğini savunan Dikmen, bunun sosyal düzen ve güvenlik için de büyük bir tehdit oluşturduğunu iddia etti. Her türlü aykırı düşünce ve eyleme elverişli varoşların yaratıldığını savunan Diknen, İstanbul nüfusunun Büyükşehir Belediyesi'nin yapmış olduğu bir anket çalışmasında, göç kaynaklı nüfusun önemli bir bölümünün İstanbul'dan hoşlanmadığını, hatta nefret ettiğini açıkça ifade edildiğini hatırlattı. Dikmen, "Bazı varoşlardaki sosyal huzursuzluklar ve zaman zaman patlayan olaylar da bu olumsuz psikolojiyi belgelemektedir. Selamsız sabahsız İstanbul'a gelenler, hem geldiği yerden ayrılmakla orayı bir anlamda boşaltıyor, hem de İstanbul'a her bakımdan yük oluyor" dedi.
Yerleşim kontrolünün dünyanın gelişmiş ülkelerinde halen uygulandığını hatırlatan Dikmen, "Dünyanın en demokratik ülkesi olan İsvçre'de bir kantondan diğerine gidip yerleşmek, çeşitli formalitelere tabidir"dedi. İstanbul'a göçün kontrol altına alınması için bir an önce mevzuat değişikliği yapılması gerektiğini vurguladı.