İstanbul'da 5 yıldızlı iki otel sahibi, bir dilim çikolatalı pastanın fiyatına inanamadı
Türk ekonomisinin içinde bulunduğu en önemli sorularından biri şüphesiz ki fiyat istikrarı. Enflasyon kontrol altına alınmadığı sürece bunu sağlamak imkansız elbette. Bu istikrarsız durumu fırsatçılığa çevirenler de yok değil. Bir ürün veya hizmet için ödediğiniz ücret kafalarda soru işaretleri oluşturuyor. Kimi zaman karşılaştığınız fiyata şaşırmadan da edemiyorsunuz. Ki bu patronlar için de geçerli. Ekonomim gazetesinden Vahap Munyar da 5 yıldızlı iki otel sahibinin bir dilim çikolatalı pastanın fiyatı karşısındaki şaşkınlığını köşesinde paylaştı.
Ekonomim gazetesinden Vahap Munyar'ın "Bir dilim çikolatalı pastanın 750 lira olduğuna patron bile inanamadı" başlıklı yazısı şöyle:
"İstanbul’da 5 yıldızlı iki otel sahibi olan iş insanı geçenlerde bir toplantı için iddialı rakiplerinden birinde çay saatinde pasta yemeye niyetlendi. Mönüye baktı, bir dilim çikolatalı pasta sipariş etmeyi düşündü. Fiyatını görünce duraksadı:
750 lira…
Tekrar baktı, yanlış okumamıştı:Bir dilim çikolatalı pasta 750 lira…
Söz konusu iş insanı, bir dilim pastanın fiyatıyla ilgili yaşadığı şaşkınlığı geçenlerde kendi otelinde toplantı vesilesiyle buluştuğumuzda anlattı.Bu kadarı da fazla artık. Bir dilim pastanın fiyatı 750 lira olur mu?
İş insanına bulunduğumuz 5 yıldızlı otelde kendi uyguladıkları fiyatı sordum, yanıtladı:Bizde 250-300 lira dolayında.
Bu sohbetten birkaç gün sonra Çilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Çilek’in davetiyle Atina’ya gittik, 20 yıllık Yunanistan distribütörü Petros Matiadis ve oğlu Kostas Matiadis’le buluştuk.Sohbet sırasında Çilek çocuk ve genç odası ürünlerinin Atina üzerinden Girit Adası ve Kıbrıs Rum Kesimine gönderildiği konusuyla birlikte söz adalara geldi.
Türkiye’de Akdeniz ve Ege sahilindeki tatil bölgelerindeki fiyatların yüksekliğinin Yunan adalarına Türk turist akınına yol açtığını anımsattık. Kostas Matiadis, bu yaklaşıma katılmadığını ortaya koydu:
Adalarda tatil sizin söylediğiniz kadar uygun fiyatlı değil. Bizim için adalarda fiyatlar yüksek.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, turizm geliri hesabı yaparken, otellerde geceleme başına fiyata bakıyor:Otellerde geceleme başına fiyat 2024’te 100 doları aşıp 103 dolara çıktı…
Ersoy’un bu değerlendirmesine göre, Türkiye’deki otel fiyatlarında yukarı yönlü daha gidecek yol olduğu anlaşılıyor…Turizm yatırımcıları, yani otel sahipleri, Türkiye’deki fiyatların yabancı turist açısından bile yüksek kaldığı dile getirildiğinde durumu döviz kuruna bağlıyor:
Döviz kurlarının 1-1.5 yıldır yatay seyretmesi, fiyatlarımızın Euro bazında yüksek kalmasına yol açtı.
Geceleme başına turizm geliri yukarı yönlü gidecek yol olsa da, kurların yatay seyri otel fiyatlarını Euro bazında yabancı turiste bile pahalı hissettirse de, bir dilim çikolatalı pastanın 750 liralık fiyatı, 5 yıldızlı otel sahibi iş insanına “Bu kadarı da fazla” dedirtiyor…2025’te enflasyonun yüzde 40’ın altına inmesi, maliyet artışlarının yavaşlamasını, fiyatlama davranışlarının “normalleşmesi”ni sağlar mı?
2025, başta çevremizde olmak üzere dünyada savaşların sona erdiği, ekonomide kriz havasının dağıldığı, gelir dağılımında bozulmanın yerini biraz olsun “adil”leşmenin aldığı yıl olsun…"
patronlardunyasi.com