Hollywood prensesi Blake Lively’nin 250 milyon dolarlık savaşı
Tüm ailesi sinema sektöründe çalışan ünlü oyuncu Blake Lively’nin son film çekimi sırasında tacize uğradığını açıklaması geçtiğimiz yılın en şaşırtıcı olaylarındandı. Gerçek bir Hollywood prensesi olan Lively, bu davayla adeta tüm kadınlar adına savaşıyor.
1987 doğumlu Blake Lively'nin son filminin çekimleri esnasında 'tacize' uğradığını açıklaması ve kendisi hakkında bir karalama sürecinin başlatıldığını iddia etmesi herkesi çok şaşırttı.
Sabah gazetesinden İdil Demirel, Blake Lively'nin yaşadıklarını ve devam eden dava sürecini yazdı. İşte o yazı;
Bizimle Başladı Bizimle Bitti (It Ends With Us) isimli filmin henüz çekimleri sırasında başrol oyuncusu Blake Lively ve filmin hem yönetmeni hem de başrol oyuncusu Justin Baldoni arasında bir gerilim yaşandığı magazin basınında yer almıştı. Ancak kimse olayın bu boyutta olabileceğine ihtimal de vermemişti.
Sonuç olarak Lively, Hollywood'un A sınıfı ünlüleri arasında yer alan 35 yaşını aşmış ve evli-çocuklu bir kadındı. Üstelik Lively'nin kocası hem aynı sektörden A sınıfı bir oyuncu hem de milyon dolarlık yatırımları olan bir iş insanı olan Ryan Reynolds'tı. Kısaca Lively, bir kadının çalışma alanında korunması için gerekli her şeye sahipti. Menajerler, avukatlar, eş, maddi güç, medya desteği, popülarite...
Ancak bunları hiç biri de ne yazık ki Lively'yi korumaya yetmemişti. Lively, iddialarını mahkemeye taşıyınca işin ciddiyeti daha da büyüdü. Lively, Baldoni'yi cinsel taciz olarak değerlendirilebilecek davranışlarla rahatsız ettiğini öne sürdü. Lively, Baldoni ve çalışma arkadaşlarını cinsel tacizle suçlamakla kalmadı, aynı zamanda itibarını yok etmek için koordineli bir çaba harcadıklarını da öne sürdü.
Şikayete göre Lively ve Baldoni arasında, Hollywood grevlerinin sona ermesinin ardından bir toplantı yapıldı. Lively'nin eşi Ryan Reynolds'ın da toplantıda hazır bulunduğu bildirildi. İddiaya göre sözkonusu toplantıda Baldoni, Lively'nin fazla kilolarından şikayet etti. Bununla da kalmayarak uygunsuz şekilde cinsel yaşamından bahsettiği ve dini inancını açıklaması yönünde Lively'ye baskı yaptığı öne sürüldü. Lively'nin şikayetine göre Baldoni, Sony Pictures tarafından onaylanan senaryoya daha fazla seks sahnesi eklemek istedi. Lively ise bu sahnelerin eklenmesine karşı çıktı. Baldoni ve yapım şirketi Wayfarer Studios ise bu durum karşısında kısa bir süre sessizliklerini koruduktan sonra çok beklemeden karşı atağa geçtiler.
Ve Lively'nin açtığı davanın detaylarını yazan New York Times gazetesini hazırlanan haberde 'bağlamından koparılmış, kasıtlı olarak yanıltıcı bir şekilde birleştirilmiş, özenle seçilmiş bir dil' kullanarak iftira atmak ve gizliliği ihlal etmekle suçladı. 40 yaşındaki aktörün avukatı, NYT'nin "Blake Lively ve ekibi tarafından organize edilen vahşi karalama kampanyasına alet olduğunu" söyledi. Ve 250 milyon dolarlık tazminat davası açtı.
Baldoni ve Wayfarer Stüdyoları ve temsilcilerinin avukatı Bryan Freedman ise Lively'nin iddialarına karşı çıkarak stüdyonun zaten çekim sırasında yaşanabilecek tüm aksilikleri yönetmek için bir kriz yöneticisi tuttuğunu söyledi. Ayrıca Freedman, Lively'nin talepleri yerine getirilmediği takdirde sete çıkmayacağı ve filmi tanıtmayacağı yönünde tehditte bulunduğunu belirtti. Tüm haberlerin ardından Lively'nin hayatını merak etmeye başladım. Henüz 10 yaşında sinema dünyasına adım atmış. Babası oyuncu, annesi oyuncu koçu ve yetenek avcısı. Abisi ve annesinin daha önceki evliliğinden olan üç çocuğu da sinema sektöründe. Blake tam bir Hollywood prensesi. Tüm ailesi Hollywood'da aktif rol alan bir kadının sette yaşadıklarına karşı açtığı savaş aslında insanın içinin burkulmasına neden oluyor. İster istemez kim bilir aynı güce sahip olmayan kadın, ne boyutta taviz ve mobbing'le karşı karşıya kalmıştır tahmin bile edemiyorum.