Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından bu yılı ikincisi düzenlenen "Türk-İtalyan Forumu' İstanbul'da yapıldı. '3 Ekim'den sonra Avrupa'da Türkiye' başlıklı foruma katılan Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, '3 Ekim'de katılım müzakerelerinin başlamasıyla açık bir semada yola çıkan ve 9 Kasım'da yayınlanan Katılım Ortaklığı Belgesi'yle güzergahı daha da belirginleşen gemi, sorunsuz bir şekilde açık denizlerde ilerlemektedir. Gemi artık doğal rotasına girmiştir. Denizdeki şartlar ne olursa olsun, gemiyi hiçbir şekilde rotasından saptırmamakta kararlıyız. Türkiye'nin müzakere sürecindeki performansının, kendisine destek vermiş olan dostlarını haklı çıkaracağından hiçbir kuşkum yoktur.' şeklinde konuştu.

İtalya Dışişleri Bakan Yardımcısı Roberto Antonione de toplantıda bir konuşma yaptı. Türkiye'nin AB ile müzakerelere başlama sürecine değinen Antonione, İtalya'nın katkısına işaret etti. Antoione, "Son üç yılda Ankara önemli reformlar yaptı. Bizi de değişen bir Türkiye'ye bakmaya yöneltti." dedi. Türkiye'nin bu süreçte reformları hızlı gerçekleştirmesinin önemine işaret eden Antonione, Ankara'nın bugüne kadar büyük bir kararlılık gösterdiğini söyledi.

Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde kültürel diyaloga da önem verdiklerini anlatarak, 'Katılım sürecinin başarısı için halkların birbirini tanıması gerekir. Önyargıların bertaraf edilmesi gerekir. Kendi tarafımızdan bu tür mekanizmaları en iyi şekilde kullanmayı düşünüyoruz' ifadesini kullandı. Antonione, 'Demokrasi ve politikalarımız açısından önemli. Türkiye'nin katılımı AB'ye artı değer getirecektir. Avrupa başka şekilde tamamlanmış olmayacaktır. Türkiye'nin katılımıyla Avrupa güçlenecektir. Türkiye, Avrupa'nın coğrafi durumunu da güçlendirecektir, Avrupa'nın Balkanlar'a ve Ortadoğu'ya yayılmasını sağlayacak, İslam dünyasıyla ilişkilerde önemli rol oynayacaktır.' dedi.

Koç Holding ile bankacılık alanında işbirliğine giden UniCredit Başkanı Carlo Salvatori de Türkiye'nin AB üyeliğine desteğini dile getirdi. Salvatori, 'Türkiye'nin AB'ye tam üye olması herhalde 2014'te mümkün olacaktır. Bu da uzun ve zor bir yoldur' dedi. Salvatori, Türkiye'nin AB'ye girmesinin hem AB hem Türkiye açısından önemli olduğunu belirterek, 'Burada avantajların bilinmesi çok önemli. Fakat bu avantajların insanlara ve halklara iletilmesi lazım. Pozitif olmayan bilgi idaresi muhakkak Avrupalı olsun, Türk halkı olsun insanların arasında kopukluk yaratabilir. Bu tehlikeli olabilir. Yeni anayasaya Hollanda ve Fransa'nın red cevabı vermesini akılda tutmak lazım. İleriye doğru bakmak için AB Türkiye'den daha az çaba göstermeyecek, Türkiye de aynı şekilde AB'den daha az çaba sarfetmeyecektir.' dedi.

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç da, 'Bu yeni dönemde Avrupa'ya düşen, uzun dönemdeki çıkarlarını doğru tahmin ederek, Avrupa'nın geleceği ve dünya barışı için büyük önem taşıyan bu birleşme sürecine kısa vadeli münferit politik çıkarların gölge düşürmemesini sağlamaktır' dedi.

Türkiye olarak aşılması gereken engelleri küçümsemediklerini söyleyen Koç, ekonomide istikrar ve hızlı büyüme çizgisine gelmek için çok önemli başarılara imza atıldığını, ancak bunun henüz bir başlangıçta olunduğunun farkında o