Onlara iş dünyası dar geldi, emekli olup kendilerini Antalya'ya attılar. Denize ve yatçılığa sevdalı iki çocukluk arkadaşı, bir gün kafa kafaya verip Antalya'da alışılmadık tarzda tasarımlarla yat üretimine karar verdiler ve dediklerini de yaptılar. Aslında, ikisi de İtalyanlar ile Hollandalıların yatçılıktaki derecelerine imrenerek, "Biz Türkler de bu alanda varız" iddiasına önderlik yapmaya soyundular.

Kemal Çambol, birçok farklı alan yanında Hisar Çelik'in patronu olarak biliniyor. Yücel Çelik ise rahmetli Ayhan Şahenk'le birlikte Doğuş Grubu'nun kurucusu ve duayeni olarak tanınıyor. Antalya'ya ilk giden de Doğuş'tan emekliye ayrılan Çelik oldu. Anfora adıyla serbest bölgede yat tersanesi kurdu. Ardından Çambol'la keyifli ortaklık için adım attılar. Ve, Çambol'un Tuzla Tersanesi'ndeki yat üretim tesisleri de Antalya'ya taşındı. Kendilerine eski finansçı genç ortak Gökhan Gelik de katılınca iki arkadaş, "Peri Yachts" adıyla kurulan yeni şirkette buluştular. Geçtiğimiz temmuz ayında da 5 bin metrekarelik bir saha üzerinde kurulan yapım bölgesinin açılışını yaptılar.

Açılıştan bu yana neler yaptıklarını konuştuk Kemal Çambol'la. "Siparişler geliyor sürekli. Monaco'da sadece stand olarak katıldığımız fuarda ünlü bir İngiliz işadamından sipariş almıştık. Şimdi bunu başka Avrupalı işadamları izliyor. 28 metrelik, kompozit özel tasarımlı yat üretiminde Akdeniz çanağında en bilinen marka olacağız, bunda çok iddialıyız. Çünkü, bu alanda çok hareket var" diyen Çambol, Antalya'nın sadece turizm merkezi değil, yakında ünlü bir yat üretim ihtisas merkezi olacağından da emin olduğunu söylüyor.
Anlaşılan şu anda serbest bölgede sayıları 11 olan yat yapımcılarına gelecek yıllarda İstanbul'dan göçeden yeni tekne üreticiler de katılacak.

İşadamı ofisini binadan tekneye taşıyor
Kemal Çambol'un yatçılığı aileden ona intikal etmiş. Babası Şevket Çambol, Enka'nın patronu Şarık Tara ile iki yakın akraba olarak 1960'larda atılmışlar iş hayatına. Tara, müteahhitlikte Çambol da sanayicilikte ünlenmiş ve demir-çelik işine girmiş. Çambol, yata merakıyla da tanınıyor. O zamanlar 14 yaşında olan oğul Çambol, ailesinin ilklerini sayarken, Türkiye'de ilk fiber-glass tekneyi kendilerinin aldığını, ilk sürat motorlarını ve motorlu yatları da babasıyla birlikte ürettiğini anlatıyor. 1996'dan bu yana özellikle 28 metrelik tekne yapımında Çambol ailesi, büyük bir deneyim ve tecrübe kazanıyor.
Ve şimdi Kemal Çambol, yat yapımcılığında Antalya'yı merkez yaparak bu kulvarda Akdeniz'de söz sahibi olmaya soyunuyor arkadaşı Yücel Çelik'le birlikte. İki emekli işadamı, Türkiye'nin yat üretimindeki yükselen trendini ve ilk sıralara gelmesini de şu etkenlere bağlıyor:

1- Dünyadaki talep çizgisi değişti. İşadamları, artık ofis olarak 30 metrenin üstündeki yatları ofis gibi kullanmaya başladı. Bu bir trend ve Akdeniz çanağında da yata çok talep artışı var. Fiyatlar ise 3 milyon dolardan başlıyor, 15 milyon dolara doğru gidiyor.

2- Artan talep ve trend Türkiye'de de pay oluşturdu. İnsan emeğiyle yapılan ve "terzi işi" diye nitelenen teknelerde ithal karakteri var. İtalya'ya göre Türkiye'de el emeği İtalya'ya göre 5 kat, Hollanda'ya göre ise 7 kat daha ucuz. 5-6 yıl bu ucuzluk böyle gidebilir.
Evet, iki duayen Çambol ile Çelik, bu fırsatları iyi kullanmak arzusunda. "Hobimizi yapıyoruz" deseler de onlar emeklilikte de milyonlarca dolar kazanmanın yolunu bulmuşlar.

Perihan Çakıroğlu/Referans