Dolar
36,6858
0,08%
Euro
40,1913
0,38%
Sterlin
47,7479
0,19%
Bitcoin
3.010.802
-2,15%
BİST-100
10.802,23
-0,55%
Gram Altın
3.579,724
1,21%
Gümüş
34,02
0,45%
Faiz
39,89
0,76%

Ekrem İmamoğlu'nun diploması iptal edildi 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diploması, İstanbul Üniversitesi tarafından iptal edildi. İstanbul Üniversitesi, Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu 28 kişinin diplomalarının 'yokluk' ve 'açık hata' gerekçeleriyle iptal edildiğini açıkladı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın diplomayla ilgili başlattığı 'resmi belgede sahtecilik' soruşturmasında Ekrem İmamoğlu 5 Mart'ta ifade vermişti. Kararla ilgili sosyal medya hesabından açıklama yapan Ekrem İmamoğlu, "İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu'nun kararı hukuksuzdur. Böyle bir karar alma yetkileri yoktur. Bu kararı alanların tarih ve adalet önünde hesap verecekleri günler yakındır" ifadelerini kullandı. İmamoğlu, davetli olduğu bir evde, iftar sofrasında yaptığı açıklamada da karara tepki gösterdi. İmamoğlu, "Ben de buradan, bu güzel hemşerilerimin evinden kendimi milletime emanet ediyorum. Bu Ramazan'ın bereketinden, sofrasından milletime emanet ediyorum" diye konuştu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kararla ilgili yaptığı değerlendirmede, "Biz bunun idari yargıdan döneceğine inanıyoruz. En kötü ihtimal Anayasa Mahkemesi’nin yerleşik uygulamaları var. Kimse enseyi karartmasın" dedi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da yaptığı açıklamada, adaylıkla ilgili kararını hukuksuzluk ortadan kaldırılana kadar askıya aldığını belirterek Ekrem İmamoğlu'nun yanında olduğu mesajını verdi.

18.03.2025 18:15Güncelleme: 18.03.2025 23:07
Ekrem İmamoğlu'nun diploması iptal edildi 
16px
32px

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasındaki durumu görüşmek üzere toplanan İstanbul Üniversitesi, İmamoğlu'nun diplomasının iptal edildiğini duyurdu. İstanbul Üniversitesi, İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu 28 kişinin diplomalarının "yokluk" ve "açık hata" gerekçeleriyle geri alınmak suretiyle iptaline karar verdi.

Üniversiteden şu açıklama yapıldı:

"Kamuoyu Duyurusu:
Üniversitemiz Yönetim Kurulu’nun 18 Mart 2025 tarih ve 61. toplantısında alınan 3 sayılı karar ile; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 24.02.2025 tarih ve 2025/44681 soruşturma sayılı ve ekinde yer alan Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkanlığı'nın 17.02.2025 tarih ve E-68918934-663.08 [2024/519-04-R]-12 sayılı “Araştırma Raporu”nda yer alan tespitler çerçevesinde Üniversitemizde görevlendirilen İnceleme Komisyonu tarafından hazırlanan rapor uyarınca, Yükseköğretim Kurulu kararlarına ve mevzuatın aradığı şartlara aykırı olarak 1990 yılında Üniversitemiz İşletme Fakültesi İngilizce programına usulsüz yatay geçiş yapan 38 kişiden kaydı silinen 10 kişinin yatay geçiş kararlarının; geri kalan ve Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkanlığı'nın “Araştırma Raporu”nda adı geçen kişi dahil mezun olan 28 kişinin yatay geçiş kararlarının ve bu kararlara dayalı olarak bu kişilerin elde ettikleri mezuniyetlerin ve diplomaların “yokluk” ve “açık hata” gerekçeleriyle geri alınmak suretiyle iptal edilmesine; Üniversitemizin tüm fakültelerinde yapılmış olan yatay geçişlerle ilgili inceleme ve araştırmalara devam edilmesine ve akabinde gerekli iş ve işlemlerin tesis edilmesine karar verilmiştir. Alınan karar ve bu karara dayanak teşkil eden bütün bilgi ve belgeler İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na (YÖK) ivedilikle gönderilecektir."

EKREM İMAMOĞLU: KARAR HUKUKSUZDUR

İBB Başkanı İmamoğlu, kararla ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Açıklamasında kararın hukuksuz olduğunu belirten İmamoğlu, şunları kaydetti:

"İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu'nun kararı HUKUKSUZDUR. Böyle bir karar alma yetkileri yoktur. Yetki, sadece İşletme Fakültesi Yönetim Kurulu’ndadır. Bu kararı alanların tarih ve adalet önünde hesap verecekleri günler yakındır. Adalete, hukuka ve demokrasiye susamış milletimizin yürüyüşü durdurulamayacak. Kurtuluş Yok Tek Başına!"

İFTAR SOFRASINDA AÇIKLAMA YAPTI

Ekrem İmamoğlu, Ramazan ayı dolayısıyla misafir olduğu bir evde iftarını açtıktan sonra diplomanın iptal edilmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. İmamoğlu, iftar sofrasında yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Biz yine sandığa gideriz ve milletimiz bize hakkımız olanı verir. Kat kat fazlasıyla milletimiz bize hakkımızı verdi. Bu toprakların en büyük adaleti vicdanı 86 milyon insanımızın adaleti ve vicdanı, çok inanıyorum yani. Tarifsiz bir inancım var. Bu bağlamda bu ülkede bugün de çok enteresan bir olay yaşadık tabi. Buraya gelirken televizyonlarda Ekrem İmamoğlu'nun üniversite diploması 31 yıl sonra iptal ediliyor ve hukuksuz bir şekilde. Üniversitenin diploma iptal etme yetkisi yok. Ama ateşten mal kaçırır gibi, savcılığın aşırı baskıları, yazıları, komedi komedi geliş gidişler, yazılar, baskılar, Ankara'dan aramalar vesaire... Çok enteresan yani. Ben açıkçası bugün diplomanın iptali falan umrumda değil, çok önemli ama esas umrumda olan ne biliyor musunuz... Artık bu ülkede herkesin kazanılmış tüm hakları tehlike altındadır. Bu ülkede bu toplumun herkesin kazandığı tüm hakları tehlike altındadır ve bu akıl bu milleti gerçekten tehdit eden bir akla dönüşmüştür. Herkesin elinden her şeyi alabilirler. Malını mülkünü, mülkiyet hakkı, eğitim hakkı, seçilme hakkı, seçme hakkı... Her şeyi elimizden alabilirler. Seçme hakkınızı da elinizden alabilirler. O bakımdan unuttukları şu var, dedim ya 2019'dan örnek verdim... Bundan sonra milletin gücüyle ortaya çıkacak meşruyetin dışında bir çözümümüz yok bizim. Tek meşruiyet var, o da milletin gücünün ortaya çıkması. Ve bunun için büyük bir çaba göstereceğiz. Yani değil hukuk, kanun devleti bile olmayan bir yerde artık demokratik bir yarış söz konusu değil. Yani bu manada bunları gerçekten bir Ramazan sofrasında bize neyi konuşturuyorlar, bir kul hakkı yediler, kul hakkı yediler yani. Kul hakkı yediler ve kul hakkını, tabiri caizse bir avuç insan, bu milletin bütün duygularını bertaraf edecek... Bana bir pazarda dedi ki bir hanımefendi, bu hakkımı iptal eden siyasi görüşe sahip olan birisi, niye, dedi böyle feryat ediyorsun, senin diplomanı iptal edemezler ki dedi, ederlerse ben senin yanında olacağım, sana oy vereceğim dedi. Ama ben etmeyeceklerini biliyorum, dedi. Dedim bak ablacağım, etmezlerse gelip senden özür dilerim ama ben bunların artık aymazlıkları, utanmazlıkları konusunda ben tahminde bulunmak istemiyorum demiştim, Ümraniye'de pazarda. O ablamız, o kardeşimiz beni izliyorsa, buradan söylüyorum, ablamız kardeşimiz, ne yazık ki ettiler, bak hak yediler yani, kul hakkı yediler. Seninle sözleşmiştik ama böyle olmaz. O bakımdan zaten kamu gücüyle ne yazık ki iktidarın ortaya koyduğu engellerle meşru zeminde, adil bir zeminde olmayan seçimlerin bundan sonra da bu şekilde olamayacağını net olarak gördük milletçe. Bu gayrimeşru kararı elbette yargıya taşıyacağız, yargıda mücadelemizi vereceğiz. Ama artık öyle bir yapı var ki yani hükümetin baskısı altında öyle bir yapı var ki, benim doğru dürüst kararların, adil kararların çıkacağına olan inancım yok, yok. Çünkü her hattı o şekilde kurgulayan bir hükümetle karşı karşıyayız. Yani bu kararın altına imza atan insanlar toplasanız 50 kişi, 100 kişi, en tepesindekinden ona yardımcı olan kişilerine varıncaya kadar, yargıdan üniversiteye kadar... Ama 100 kişi bütün ülkedeki, bu ülkedeki namuslu, ahlaklı savcılarını da yargıçlarını da mesleklerini de yerle bir ettiler. Adalet duygumuzu da yerle bir ettiler. Allah esirgesin, yani insanlar ne için yaşıyor. Haysiyeti için, onuru için, namusu için yaşıyor. Adalet için yaşıyoruz biz, başka bir şey için yaşamıyoruz. O bakımdan gerçekten Yaradan'dan sonra, Allah'tan sonra inandığım tek duygum var, onu da ifade edeyim. O da milletimizdir. Ben de buradan, bu güzel hemşehrilerimin evinden ben kendimi milletime emanet ediyorum. Bu Ramazan'ın bereketinden, sofrasından milletime emanet ediyorum. 

Ne yapacaksın, diyorlar. Vallahi aslanlar gibi koşmaya devam edeceğiz. Aslanlar gibi.. Asla geri durmak yok. Bugüne kadar bin koşuyorsam bundan sonra milyon koşacağım, tahmin edemeyecekler cesaretimi, duruşumu ve inancımı, bu millete olan borcumu, bu ülkenin çocuklarına, evlatlarına, gençlerine olan borcumu, kararlılığımı, ilkelerimi, bu ülke için nasıl koşacağımı tahmin bile edemeyecekler. Ve bu ülkenin adaletsizliği hafızasından sileceğimiz bir sistemi ülkede inşa edeceğiz. Hak eden hak ettiğini kazanacak, çalışan kazanacak. Ben çalışırsam olur mu? Olur diyecek bu ülke ona. Evet, hak eden bu ülkede olacak, başaracak. Çocukları, gençleri bu ülkeden kaçar gibi gitmeyecek artık bizim insanlarımızın. O bakımdan bu yolda ben yılmam, yorulmam. Koşmaya devam. Yarın 14.00'te Maltepe'de aslanlar gibi açılışımızı yapacağı, bir sürü tesisin açılışını yapacağım. 23 Mart'ta yapacağımız seçim için, 22 Mart'ta Haliç Kongre merkezindeyim. Pazar günü yüzbinlerce insan, CHP'nin üyeleri gidecek oy verecek, ama ben eminim en az onun kadar parti üyesi olmasa da gidecek orada oy kullananların sırtını sıvazlayacak, ben üye değilim ama yaptığınızı doğru buluyorum, diyecekler. 

Bu yapılanın muhatabı artık Ekrem değildir, bu yapılanın muhatabı milletimizdir. Kazandığınız, elde ettiğiniz ne varsa tehlike altındadır. Allah bu milleti korusun, bu milleti koruyacak, muhafaza edecek düzeni ve sistemi kurma konusunda var gücümüzle çalışacağız, bu kadar net. Buradan sevgilerimi, saygılarımı iletiyorum. Bütün milletimize huzurlu, pırlanta gibi bir gelecek diliyorum. Bunun için de çok çalışacağım, en çok da kızlarımız ve oğullarımız için çalışacağız."

ÖZGÜR ÖZEL: KARARIN İPTAL EDİLECEĞİNE İNANIYORUM

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İmamoğlu'nun iptal edilmesiyle ilgili Cumhuriyet'e açıklamalarda bulundu. Özgür Özel, şunları söyledi. 

"Bu alınan karar, hem kararı alanların İstanbul Üniversitesi gibi 1453 yılından beri faaliyette olan bir kurumun tarihine bir kara leke olarak geçmiştir. Ama kimse enseyi karartmasın. Sonuçta bu bir idari işlem ve ne baskılarla bu kararın aldığını biliyoruz. İdari yargı bakımından zaman geçirilmeden hak aranacak. Kararın iptal edileceğine ben inanıyorum. Ayrıca Anayasa Mahkemesi yine benzer bir konuda kişinin kendi hilesi olmamasından dolayı iptal edilen diplomanın geri verilmesine hem de bir ay süre içerisinde bu işlemin yapılması için verdiği bir karar."

'İDARİ YARGIDAN DÖNECEĞİNE İNANIYORUZ'

"Ekrem Başkan’dan önceki yıl birçok kişiye bu imkan sağlanmış. 28 kişiyle ilgili toplu bir karar alınıyor. Biz bunun idari yargıdan döneceğine inanıyoruz. En kötü ihtimal Anayasa Mahkemesi’nin yerleşik uygulamaları var. Kimse enseyi karartmasın. Buna cevabı ben Genel Başkan olarak bu kadar veriyorum 1 milyon 750 bin üyemiz, pazar günü sandık başına daha büyük bir inançla, daha büyük bir şevkle, daha büyük bir motivasyonla giderek Cumhurbaşkanı adaylarının arkasında duracaktır. Cumhurbaşkanı adayımızı belirleyeceğiz. Hep birlikte arkasında olacağız. Bizi bu organize kötülük çetesi yenemeyecek."

TBMM'DE İMAMOĞLU PROTESTOSU

TBMM Genel Kurulu'nda CHP'li milletvekilleri, İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesini protesto etti. Kürsünün çevresinde toplanan milletvekilleri, "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganı attı. DEM Partili milletvekilleri de alkışlarla destek verdi.

KILIÇDAROĞLU: ADALETİ BİR KEZ DAHA YOK ETTİNİZ

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da sosyal medya hesabından, Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:

"Adaleti bir kez daha yok ettiniz… Kazanılmış hak olan diploma, siyasi baskılarla yok sayılmıştır. Kabul edilemez!"

MANSUR YAVAŞ: DEMOKRASİYE YAPILAN EN BÜYÜK İHANET

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, sosyal medya hesabından Ekrem İmamoğlu'na destek mesajı paylaştı. "Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali; Hukuki istikrar, hukuk devleti ilkelerine aykırıdır. Buna izin vermek bu ülkeye ve demokrasisine yapılan en büyük ihanettir" ifadelerini kullanan Mansur Yavaş, Tüm bu hukuki ve siyasi sürecin her dakikasında Ekrem Başkanımızın yanında olacağımı, böylesine hukuksuz bir süreçte daha önce üçlü masada ifade ettiğim “Cumhurbaşkanlığı adaylığımı günü gelince değerlendireceğim” kararımı, bu hukuksuzluk ortadan kalkana kadar ASKIYA alacağımı da kamuoyuna ilan ediyorum.

"İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız, yol arkadaşım Sn. Ekrem İmamoğlu’nun hukuka ve tüm mevzuata uygun diplomasının iptal edilmesine ilişkin karar sonrası Türkiye demokrasisi maalesef bir başka evreye geçmiştir.
 
Hatırlatmak gerekir ki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu, partimizin cumhurbaşkanı adayını belirleme yetkisine anayasal olarak sahip TBMM Grubumuzun büyük çoğunluğunun verdiği imzalarla; Parti Meclisimizin Cumhurbaşkanı adayımızı belirlemek için yöntem olarak öngördüğü ön seçime katılma hakkı elde etmiştir.
 
Demokrasiye uygun olmayan bir biçimde rakipleri devreden çıkarmak öncelikli olarak Türkiye’ye ve on yıllarca yıl kurumsallaştırmaya çalıştığı demokrasisine yapılabilecek en büyük kötülüktür. Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali; Hukuki istikrar, hukuk devleti ilkelerine aykırıdır. Buna izin vermek bu ülkeye ve demokrasisine yapılan en büyük ihanettir."

'KARARIMI ASKIYA ALIYORUM'

"İstanbul Üniversitesi’nin bugün verdiği karara karşı tüm hukuki sürecin işletileceğini ve Genel Merkezimiz öncülüğünde Anayasa’yı yok sayan, hukuku ayaklar altına alan bu karara karşı gereken adımların atılacağını herkesin bilmesini isteriz.
 
İmamoğlu’nun hukuk ve demokrasi dışı bir zorlama ile adaylık hakkının elinden alınmasına sessiz kalacağımızı ya da bundan hoşlanacağımızı kimse düşünmesin. 
Ben Ekrem Başkanımıza yapılan bu haksızlığı kabul etmiyorum. 
Tüm bu hukuki ve siyasi sürecin her dakikasında Ekrem Başkanımızın yanında olacağımı, böylesine hukuksuz bir süreçte daha önce üçlü masada ifade ettiğim “Cumhurbaşkanlığı adaylığımı günü gelince değerlendireceğim” kararımı, bu hukuksuzluk ortadan kalkana kadar ASKIYA alacağımı da kamuoyuna ilan ediyorum.
 
Ayrıca, yaşanan tüm adaletsizliklere ve demokrasi dışı müdahalelere karşı sessiz kalmayacağız. En güçlü mücadeleyi de Cumhuriyet Halk Partisi olarak, milletvekili grubumuzla, il başkanlarımızla, örgütümüzle, belediye başkanlarımızla, tüm üyelerimizle ve demokrasiye inanan tüm yurttaşlarımızla vereceğimizden kimsenin de şüphesi olmasın.
 
CHP içindeki dayanışma duygumuzu ise kimse küçümsemesin ve bizlerin, en büyük makamlar karşısında bile bu birlikteliği kaybetmeyeceğimizi unutmasın. Hele, ‘selden kütük kapmaya’ çalışanlarla bizleri aynı tutmaya kalkmasınlar.
 
Türkiye’de hukukun üstünlüğüne gölge düşüren her adımın karşısında olmaya, adalet ve demokrasi mücadelesini sürdürmeye devam edeceğiz. Ekrem başkanım; haklı mücadelenizin sonuna kadar yanınızdayız @ekrem_imamoglu."

DERVİŞOĞLU: KAOSA SÜRÜKLENMEMİZE YÖNELİK AÇIK BİR DAVETİYE

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, İmamoğlu'nun üniversite diplomasının iptal edilmesine tepki gösterdi. Dervişoğlu, X hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: 

"Sayın İmamoğlu’nun diplomasının iptali, bir siyasi rakibin tasfiyesinden çok öte bir uygulamadır. 
Zayıflarla dolu hukuk ve demokrasi karnemize yazılan kötü bir not, sosyal barışımıza vurulan kaba bir darbe ve kaosa sürüklenmemize yönelik açık bir davetiyedir. Türkiye’yi yönettiğini zannedenleri sorumluluğa davet ediyorum. Ülkeye yazık etmeyin!.."

MUHALEFETİN KARARA TEPKİSİ

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığının engellenmeye çalışılması ve diplomasının iptal edilmesi, hukuki değil, siyasi hesapların gölgesinde alınmış bir karardır. Yargı kıskacı altında demokratik hakların gasp edilmesi kabul edilemez. Halkın iradesine ve siyasi rekabete set çekmeye yönelik bu girişimler, demokrasiye sürülmüş kara bir lekedir. Çağrımız, demokrasiyi hedef alan bu tür müdahalelerin derhal son bulmasıdır.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları: İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasının mevzuat bahane edilerek iptal edilmesi demokrasiye sürülmüş kara bir lekedir. Bu kara lekeyi sürenler yüzlerce yıl toplumun vicdanında mahkum olarak kalacaktır. Sayın İmamoğlu’na yönelik bu kararın hukuki değil, siyasi bir karar olduğu gün gibi ortadadır. Siyaset hukuku askıya alarak sorunları derinleştirme yeri değil, sorunları çözme yeridir. Bu tür idari ve yargı kararları ortak yaşam inancına ciddi şekilde zarar vermektedir. Demokrasiye kara leke süren, hukuku askıya alan bu kararın derhal geri çekilmesi, siyasette gerilimi arttıracak müdahalelerden vazgeçilmesi gerektiğine dair çağrı yapıyoruz.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan: Ülkem adına çok üzgünüm, kızgınım. Siyaseti, idare ve yargı gücü ile dizayn etmenin en bariz örneklerinden birini daha yaşıyoruz. Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal kararı, idare hukukunun, hukuk ve işlem güvenliğinin temel ilkeleri yok sayılarak alınmış bir karardır. Dünün mazlumlarının, maruz kaldıkları muamelelerin benzerlerini, muktedir olduklarında başkalarına katbekat uygulamaları ibretliktir. Sayın Ekrem İmamoğlu‘na geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, bu hatalı karardan derhal dönülmesini umuyorum.

Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş: Tümüyle hukuksuz bir iktidarın, Ekrem İmamoğlu’nun diploması konusunda hukuka riayet etmesi beklenemezdi. Onlar yandaş yargısına güveniyor, biz ise halkımıza güveniyoruz. Kazanamayacaksın Erdoğan!

AVUKAT MEHMET PEHLİVAN: BU KARAR YOK HÜKMÜNDEDİR

İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan, diplomanın iptal edilmesiyle ilgili açıklamasında, kararın hukuki dayanağı olmadığını söyledi. Avukat Pehlivan, üniversite yönetim kurulunun böyle bir yetkisi olmadığını vurguladı, 2547 sayılı Yök Kanunu'nun 15'inci maddesine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

"Üniversite yönetim kurulu, idari faaliyetlerde rektöre yardımcı olmak üzere kurulmuş bir kuruldur. Yani böyle bir karar alma yetkisi yoktur. İstanbul Üniversitesi'nin resmi sitesinde yayınlanan açıklamada üniversite yönetim kurulunun kararından bahsediliyor. Ancak bu kurulun böyle bir karar alma yetkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle ortada iptal edilmiş bir diploma yoktur.

Bu benim hukuki görüşüm ya da yorumu değil, tamamen kanunun açık bir şekilde ortaya koyduğu bir durumdur. 15. madde açıkça yönetim kurulunun görevlerini belirtiyor ve bu görevler arasında diploma iptali gibi bir yetki yoktur. Dolayısıyla bu karar hukuken yok hükmündedir."

DİPLOMA SORUŞTURMASI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun lisans diplomasının usülsüz olduğuna ilişkin ihbarlar ve Yükseköğretim Kurulunca hazırlanan raporda diplomasının usülsüzlüğüne ilişkin tespitler üzerine, "resmi belgede sahtecilik" suçundan soruşturma başlatmıştı. Soruşturma kapsamında 5 Mart'ta İmamoğlu'nun ifadesi alınmıştı.

İBB Başkanı İmamoğlu'nun İstanbul Üniversitesinde gördüğü öğrenime ilişkin tüm belgelerin onaylı suretinin gönderilmesini isteyen Başsavcılık, 12 Eylül 1990 tarihinde yatay geçişin kabulüne ilişkin iş ile işlemlerin kim ve kimler tarafından ihdas edildiğinin tespiti ve bu kişilerin açık kimlik bilgilerini talep etmişti.

Yazıda, yatay geçişe ilişkin raporda belirtilen tarihlerde benzer yatay geçiş işlemlerinin yapılıp yapılmadığı hususuna ilişkin cevabın da ivedi şekilde savcılığa gönderilmesi istenmişti.

patronlardunyasi.com