Devlete ait Uluslararası Azerbaycan Bankası ABB, Türkiye'de ilk kez tahvil aldı
Türkiye ile Azerbaycan arasındaki kardeşlik bağları ekonomide de güçleniyor. Bu kapsamda ilk adım atıldı. Azerbaycan devletine ait ve ülkenin en büyük bankası olan Uluslararası Azerbaycan Bankası (ABB), Türkiye'de ilk kez tahvil alımı yaptı. Deneme amacıyla yapılan bu ilk alımı, Azerbaycan Ulusal Saklama Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Aghahuseyn Hudaverdiyev duyurdu. Hudaverdiyev’in verdiği bilgilere göre ilk alım 5 bin manat (2 bin 941 dolar) değerinde 940 adet devlet tahvili olarak başladı.
Dünya gazetesinden Kerim Ülker'in "Kardeş Azerbaycan, ilk kez Türkiye’de tahvil alımını yaptı" başlıklı yazısı şöyle:
DENEME AMACIYLA YAPILAN İLK ALIM
"2,2 milyon müşterisi bulunan Azerbaycan’ın en büyük bankası ABB, Türkiye’de ilk kez tahvil alımını yaptı. Azerbaycan devletine ait ABB’nin 8 milyar dolarlık varlığı bulunurken, deneme amacıyla yapılan ilk tahvil alımını Azerbaycan Ulusal Saklama Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Aghahuseyn Hudaverdiyev duyurdu.
Türkiye ile Azerbaycan arasındaki kardeşlik köprüsü ekonomide de güçleniyor. Yaşanan her türlü doğal afette yardımımıza ilk koşan, Türkiye’deki en büyük yabancı yatırımcı olan Azerbaycan, ekonomideki köprüleri güçlendirmek adına bir ilke imza atıyor. Azerbaycan ilk kez Türkiye’de devlet tahviline yatırımını yaptı. İki ülke arasındaki güveni tazeleyecek olan bu yatırımı Azerbaycan’ın kamu bankası olan Uluslararası Azerbaycan Bankası (ABB- Azərbaycan Beynəlxalq Bankı) yaptı.
Azerbaycan’ın en büyük bankası olan ABB’ye bağlı yatırım şirketi ABB-Invest, Azerbaycan ve Türkiye’nin merkezi saklama kuruluşları arasındaki doğrudan muhabir ilişkilerini kullanarak, Türk sermaye piyasasında işlem gören menkul kıymetlere ilk yatırımlarını gerçekleştirdi.
Yatırımı duyuran ise Azerbaycan Ulusal Saklama Merkezi (NDC) Yönetim Kurulu Başkanı Aghahuseyn Hudaverdiyev oldu. NDC Başkanı Hudaverdiyev’in verdiği bilgilere göre ilk alım 5 bin manat (2 bin 941 dolar) değerinde 940 adet devlet tahvili olarak başladı.
Bu alımın ilk adım olduğunu dile getiren Hudaverdiyev, “Bu deneme operasyonu, merkezin desteğiyle gerçekleştirildi. Sonuç olarak ABB-Invest, kendi fonlarını kullanarak, iki yıllık dolaşım süresi, yıllık yüzde 36 faiz oranı ve 100 Türk lirası (2,85 $) nominal değerde, Türk ulusal para birimi cinsinden devlet tahvilleri satın aldı” dedi."
2.2 MİLYON MÜŞTERİSİ, 8 MİLYAR DOLARLIK VARLIĞI VAR
"Hudaverdiyev, satın alınan devlet tahvillerine ilişkin takas ve hesaplaşma süreçlerinin başarıyla tamamlandığını ve menkul kıymetlerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Kayıt Kuruluşu nezdinde nominal bir saklama hesabına aktarıldığını vurguladı.
Alımı yapan ABB, 1992 yılında Azerbaycan’ın en büyük finans kuruluşu ve bankası olarak biliniyor. Tamamı devlete ait olan ve anonim şirketi olarak çalışan ABB’nin Azerbaycan’ın farklı bölgelerinde 66 şube ve 13 alt şubesi bulunuyor. 2.2 milyon bireysel müşterisi, 3 binden fazla çalışanı olan ABB’nin toplam varlığı ise 8 milyar doların üzerinde."
TÜRKİYE'DEKİ EN BÜYÜK SANAYİ YATIRIMCISI AZERBAYCAN
"Azerbaycan ile Türkiye arasında ekonomik ilişkiler, tarihinin en yüksek seviyesinde seyrediyor. Azerbaycan’daki Türk şirketlerinin yaptığı yatırımların değeri 12 milyar doları bulurken, Azerbaycan’ın Türkiye’deki varlığı ise 20 milyar doların üzerinde. Başta SOCAR, Paşa Group olmak üzere birçok alanda faaliyet gösteren Azerbaycanlı şirketlerin Türkiye’deki yatırımları enerji, finans, turizm gibi alanlarda yoğunlaşıyor.
Özellikle 44 günlük savaşın ardından Karabağ’ın tekrar Azerbaycan’a geri katılımı sürecin Türkiye’nin, 11 kentimizi vuran ve binlerce insanımızı kaybettiğimiz Kahramanmaraş merkezli depremlerde Azerbaycan devleti ve halkının gösterdiği çaba bu bağların daha da güçlenmesini sağladı."
TÜRKİYE İLE AZERBAYCAN'IN ARASINI BOZMAK İSTİYORLAR
"Ancak şunu da belirtmek isterim. Son birkaç aydır iki ülke arasında kardeşliğe zarar vermek adına büyük bir çaba olduğu ortada. Türkiye’deki en büyük enerji yatırımını yapan SOCAR’ın İstanbul’da merkezine yönelik düzenlenen protesto gösterilerini hatırlıyorsunuzdur. Görünmez bir el tarafından iki kardeş ülke ve halkının bağlarını koparmak isteyenlerin çabası da yok değil. Özellikle sosyal medyada bunu görmek mümkün.
Geçtiğimiz hafta Rus Rejimi’nin füzeleri tarafından vurulan ve düşürülen Azerbaycan’ın sivil uçağında yaşadığımız kayıplar, sadece Azerbaycan’ın değil hepimizin kaybı. Ateş, sadece Azerbaycanlıların hanesine değil, hepimizin evine düştü. Maksadı belli olan, merkezi belli olmayan bu güçlerin iki ülke arasındaki kardeşliği bozmak için gösterdikleri çabalara dikkat etmek, kaynaklarını da ortaya çıkarmak gerekiyor. Savaşta, afette, krizde daha çok hissettiğimiz yine bu kardeşlik bağı…"
patronlardunyasi.com