Irak Savaşı'nda birinci tezkere çıkmadığı için bölgedeki Kürtlerle sıkıntı yaşandığını belirten Yırcalı, "O yanlışlık pahalıya maloldu. Aynı yanlışlığa düşülmemesi gerekir." dedi.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Yırcalı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmak istediğini savunarak, geçmişte Turgut Özal ve Süleyman Demirel'in başbakanken cumhurbaşkanı olmaları sonrasında partilerinde gerileme ve zayıflama görüldüğünü hatırlattı. Balıkesir Genç İş Adamları Derneği'nin (BAGİAD) düzenlediği "Genç Girişim" toplantılarının ikincisine konuşmacı olarak katılan Rona Yırcalı, 2007 Mayıs ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminin kasımdaki yapılacak genel seçimlerden daha önemli olduğunu ve genel seçime yön vereceğini ifade etti.

Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmak istediği kanaatinde olduğunu belirten Yırcalı, bu sebeple belli reaksiyonlar olduğunu, çeşitli kesimlerde konu gündeme geldiğinden itibaren hem siyasi hem ekonomik hareket yaşandığını anlattı. Temmuz ayında Erdoğan'ın, "Bunu daha sonra konuşacağız. Belki de ortaklaşa bir çözüm bulacağız." diyerek bir nevi gündemi ertelediğini ve İsrail-Lübnan savaşının durumu küllendirdiğini vurgulayan Yırcalı, "Kaçınılmaz olarak önümüzdeki günlerde karşımıza çıkacak. Bundan önce Özal ve Demirel, başbakanken cumhurbaşkanı oldu. Partilerinin zayıfladığını ve gerileme sürecine girdiğini birlikte gördük." şeklinde konuştu.

Seçimlerde AK Parti'nin daha başarılı olacağına inandığını aktaran Rona Yırcalı, AK Partili belediyelerin çeşitli illerde yaptığı başarılı çalışmaları örnek gösterdi. Sağda birleşme çalışmalarının çok ciddi olduğuna inanmadığını kaydeden Yırcalı, seçim yaklaştıkça daha etkili çalışmalar yapılacağına, şu anda bir ihtiyaç olmasına rağmen bu ihtiyaca cevap verecek bir girişim olmadığını ifade etti.

Dünya gündeminin çok çabuk değiştiğini hatırlatan Yırcalı, Afrika'daki açlığın, Afganistan'ın, Uzakdoğu'daki büyük deprem ve Tsunami felaketinin hatta Irak'ın bile dünya gündeminde geride kaldığını kaydetti. Şimdi en önemli gündemin Ortadoğu'daki hadiseler olduğunu söyleyen Yırcalı, İsrail'le Lübnan arasındaki savaşın ekonomik olduğunu belirtti. Dünya Odalar Federasyonu Başkanı olduğu için bu şehirlerdeki oda başkanları ile görüştüğünü belirten Yırcalı, başkanların çoğunun görüşünün çarpışmalar ve ölümlerin ana sebebinin ekonomik sebepler olduğunu bildirdi. Yırcalı, Lübnan'ın son 10 yılda yıpranma ve ekonomik çöküntüden kurutulup tekrar yükselmesini İsrail'in istemediğini ifade ederek, Türkiye'nin Ortadoğu'ya asker göndermesinin doğru bir karar olacağını belirtti.

Irak savaşı öncesi birinci tezkerede hata yapıldığını ve unutmamak gerektiğini dile getiren Yırcalı, "Hükümetimiz asker gönderme konusunda zorluk çekecek ama vereceği karar da bundan sonraki hükümet çalışmalarına doğrudan tesir edecek. Salı günü mecliste yapılacak çalışmalarda Lübnan'a asker gönderilmesi kabul edilmeli. Bunun çeşitli handikapları ve yorumları da vardır ama birinci tezkeredeki yanlışı yapmamak lazım. Bu bize çok pahalıya mal oldu. Bugün Kuzey Irak'taki sıkıntıların temelinde bu yatıyor. Birinci tezkeredeki yaklaşımımız farklı olsaydı, bugün Kuzey Irak ile münasebetlerimiz daha değişik olurdu." dedi.

Birinci tezkere öncesinde ABD'li bir senatör arkadaşının, 'Bu işler konuşulurken masada olabilmek için şimdi harekete geçmeniz gerekir' dediğini hatırlatan Yırcalı, 'Türkiye ne yazık ki bugün masada yok. Oysa Ortadoğu'da güçlü bir ülke olduğumuzu göstermek için bazı fedakârlıklara katlanmak mecburiyetindeyiz.' diye konuştu.

Bu arada işsizliğin ekonomik mesele olmaktan çıkıp sosyal bir yara haline geldiğini aktaran Yırcalı, tek çaresinin yatırım olduğunu, bunun da faizlerin düşük seyretmesiyle