Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın coşkuyla karşılandığı Pakistan’la kardeşlik bağlarımız, iki ülkenin kuruluşundan da eskiye dayanıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın coşkuyla karşılandığı Pakistan’la kardeşlik bağlarımız, iki ülkenin kuruluşundan da eskiye dayanıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın resmi ziyarette bulunduğu Pakistan’da adeta hayat durdu. Pakistanlılar, Türkiye’den gelen çok önemli misafiri görmek için yollara döküldü. Bu sevginin nedeni, Pakistan ve Türk halkanın zor günde birbirlerinin yardımına koşmasıydı. Özellikle savaş dönemlerinde kanla yazılan bu dostluk anlaşması, 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nden de, 1947’de kurulan Pakistan’dan da çok öncesine dayanıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın coşkuyla karşılandığı Pakistan’la kardeşlik bağlarımız, iki ülkenin kuruluşundan da eskiye dayanıyor
16px
24px
13.02.2025 17:29Güncelleme: 13.02.2025 17:43
ABONE OLgoogle

Eyüp SERBEST

Takvimler henüz 1800’lü yılların başını gösterdiğinde, Fransız İhtilali dünyada büyük bir milliyetçilik akımının başlamasına neden oldu. Osmanlı İmparatorluğu zaten kötü günler geçiriyordu. Özellikle başkent İstanbul’un uzağında kalan topraklarda homurtular başlamıştı. Osmanlı İmparatorluğu’na ilk isyan edenler 1804’te Sırplar oldu. Sırplar, 1809 yılında Bükreş Antlaşması ile ayrıcalıklar elde etmişlerdi.2 Tanzimat Fermanı ve Islahat Fermanı’nın ardından Hıristiyanlar kendilerine sağlanan ayrıcalıklar ve Batının desteği ile Osmanlı Devleti karşısında daha da kuvvetlendi. 

YÜZ BULAN SALDIRDI

Sırplardan sonra, 1821 yılında Osmanlı Devleti’ne karşı Yunanlılar ayaklandı ve Rusya, İngiltere, Fransa gibi devletlerin himayesinde imzalanan Edirne Antlaşması’nın ardından bağımsızlıklarını ilan etti. Balkanlar’da ortalık iyice karışmıştı. Trakya ve Makedonya’nın dışında Balkanlar’ın çoğunluğu 1877-1878 Osmanlı - Rus Savaşı’ndan sonra Berlin ve Ayastefanos Antlaşmaları ile bağımsızlıklarını kazandılar. Rus savaşı sırasında Osmanlı’ya yardım gönderenler arasında o dönem Hindistan’da yaşayan ve sonradan Pakistan’ı kuracak Müslümanlar da vardı. 

BÜYÜK SAVAŞ BÖYLE BAŞLADI

Rusya, Osmanlı Devleti’nde kalan Makedonya’nın bölüşülmesi fikrini Balkan Devletleri ile paylaşmış ve kışkırtmaları sonucunda Karadağ-Sırbistan, Karadağ-Bulgaristan ve Bulgaristan-Yunanistan arasında bir Balkan İttifakı kurmuştu. 

Balkan Devletleri, Osmanlı Devleti’nin Trablusgarp Savaşı’nı kaybetmesini fırsat bilerek taleplerini yüksek sesle dile getirmeye başladı. Osmanlı’nın ordularını geri çekmesini ve eyaletleri bağımsız olmasını istiyorlardı. Karadağ’ın 8 Ekim 1912’de Osmanlı Devleti’ne savaş açmasıyla birlikte Balkan Savaşları da başlamış oldu. 

YARDIMA KOŞAN HİNDİSTANLI MÜSLÜMANLAR

Balkanlar’da patlayan bu kanlı savaş, neredeyse her biri sömürge altındaki Müslüman toplumlarda büyük bir kırılmaya neden oldu. Hint Müslümanlarının Kızılay’ı olan Hilal-i Ahmer Cemiyeti Rus Savaşı’nda seyyar hastanelerde 25 bine yakın yaralı askeri tedavi etmişti. Bir kez daha Osmanlıya destek vermek amacıyla Balkan Savaşları sırasında çeşitli faaliyetlerde bulunmak üzere tıbbi bir heyet kurulması kararlaştırıldı.

BABÜR ŞAH’TAN BU YANA TANIŞIRIZ

Aslında bunun bir nedeni daha vardı. Soyu baba tarafından Timur, anne tarafından Cengiz Han’a dayanan Türk hükümdarı Babür Şah, 1519 yılında Hindistan’a düzenlediği seferler sonunda Kuzey Hindistan’ın tümünü kontrol altına aldı. 1526’da Delhi Sultanlığı’na da son vererek bugünkü Afganistan, Pakistan ve Hindistan’ın kuzeyini kapsayan topraklar üzerinde Babür İmparatorluğu’nu kurdu. Yani Türkler ile bölge halkanın teması yüzyıllar öncesine dayanıyordu.

HATIRA OLARAK İKİ ÇEŞME, BİR CAMİ BIRAKTILAR

Türkiye’ye gelen bu tıp heyeti, Balkan Savaşlarında yaralananlara tıbbî yardımda bulunmak üzere önce Kadırga’da bir hastanede çalıştı, ardından da bugün Arnavutköy ilçesi sınırlarındaki Ömerli Mahallesi’nde bir sahra hastanesi kurdu. Bu hastane hemen cephe gerisindeydi. Bazı doktorlar ise Gelibolu’ya geçerek buradaki sahra hastanesinde görev aldı. Dr. Muhtar Ahmed Ensârî Bey’in önderliğindeki heyet 1913 yılının sonuna kadar cephe hattındaki hizmetlerini sürdürdü. Muhtar Ahmet Ensari Bey ve heyeti İstanbul’dan ayrılmadan önce, sahra hastanesinin olduğu yere iki ceşme ve bir cami yaptırdı. Çeşmeler ve camilerin kitabesine ise, “Hindistan birinci Hilal-i Ahmer riyaseti, Osmanlı kardeşlerine daima selamlar ithaf eyler. Balkan mezaliminin unutulmaması için bütün ihvan-ı dini daima ittihada davet ederekten arz-ı veda eyler. Sene 1331. Sene-i miladiye 1913” yazıldı. 

ÇANAKKALE’YE DE, KURTULUŞ SAVAŞI’NA DA GELDİLER

Hindistanlı Müslümanlar’ın yardımları Çanakkale Savaşları’nda da, milli mücadele günlerinde de sürdü. Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiği bağımsızlık mücadele ise, emperyal devletlerin de yenilebileceğini tüm esaret altındaki Müslümanlar’a gösterdi. Hindistanlı Müslümanlar 1947’de Pakistan’ı kurduklarında, onları ilk tanıyan devletlerden biri Türkiye oldu. 

Pakistan’ın 2005 ve 2010 yıllarında yaşadığı sel felaketinde ilk Türkiye yardıma koştu. Türkiye’nin 6 Şubat’ta yaşadığı depremde ise ilk gelen ülkeler Pakistan ve Azerbaycan’dı. 

PAKİSTAN VE TÜRKİYE’NİN KARŞILIKLI ÖNCELİĞİ VAR

Pakistan ve Türkiye’nin arasındaki ticari ilişkiler ise her yıl karşılıklı artarak sürdü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan son ziyaretinde, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 3.5 milyar dolar olduğunu ve 5 milyar doları hedeflediklerini açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği bir diğer çarpıcı bilgi de, ülkede 50’den fazla Türk müteahhitlik firmasının faliyet gösterdiği oldu. 

MİLGEM’DEKİ KARDEŞLİK İZİ

Pakistan ile Türkiye arasındaki en büyük işbirliği ise savunma sanayide. Pakistan havada Atak helikopterlerini, denizde ise MİLGEM sınıfı korvetleri kullanıyor. Pakistan için Türkiye’de üretilen MİLGEM gemilerinden birine verilen isim ise Babür. İstanbul’dan ülkelerine yola çıkan Pakistanlı denizciler, Babür gemisi ile Çanakkale’ye geldiklerinde tümü güverteye çıkarak, birer Türk subayı gibi Şehitler Abidesi’ne çimariva selamı vermişlerdi.

patronlardunyasi.com

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde