Çin, küresel jeopolitik belirsizlikte kendini garanti altına almak için tahıl ve metal stoklarını büyütüyor, emtia ithalat bağımlılığı artıyor
ABD’nin Putin’e destek sinyalleri yollamasının Rusya’yı Çin’den uzaklaştırmak adına büyük bir planın parçası olabileceği iddia ediliyor. Küresel siyaset sahnesinde bunlar konuşulurken, Çin jeopolitik belirsizlikte kendini garanti altına almak için stratejik emtia rezervini büyütüyor.

Dünyanın en büyük emtia tüketicisi Çin başta petrol, doğal gaz, bakır, alüminyum ve nikel olmak üzere ithalata büyük ölçüde bağımlı. Özelikle jeopolitik manzaranın giderek değiştiği ortamda, ülke bir süredir küresel emtia fiyatlarını etkileyebilecek stratejik rezervlerin stoklama yolu izliyor. Bunun emtia fiyatlarını genel olarak yükseliş yönünde desteklemesi bekleniyor.
TRUMP-PUTİN YAKINLAŞMASI
Ekonomim'den Evrim Küçük'ün haaberine göre, ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna savaşını sona erdirmek için barış anlaşması konusunda Rusya Devlet Başkanı Putin ile aynı tarafta duruyor. Bazı siyası gözlemcileri göre, ‘ABD, Rusya’ya kur yapıyor” ve ve Putin’e destek sinyalleri Rusya’yı Çin’den uzaklaştırmak adına büyük bir planın parçası olabilir. Küresel siyaset sahnesinde bunlar konuşulurken, Çin jeopolitik belirsizlikte kendini garanti altına almak için emtia stokluyor.
PETROLÜN %70’İ BAKIRIN %80’İ İTHAL
Ancak Caixa Bank tarafından yapılan analize göre ithalata bağımlılık ise ülke ekonomisi için önemli bir risk olarak görülüyor ve yönetim, gerekli gördüğünde devreye sokmak için emtia stoku oluşturuyor. Analizde şu tespitlere yer veriliyor:
- Çin, küresel emtia tüketiminin yüzde 40’ını gerçekleştiriyor.
- Çin’in tükettiği petrolün yüzde 70'ini ve gazın yüzde 40'ını, ithal ediyor.- Bakır talebinin yüzde 80’ini, alüminyum yüzde 65’ini ve nikel yüzde 94’ünü ithal ettiği tahmin ediliyor.
-Su yoğun mahsullerden elde edilen tarımsal ürünler söz konusu olduğunda ithalat oranı daha da yüksek olabilir.
- 2023’te Çin’in emtia ithalatının değeri, önceki yıla göre yüzde 16 artarak 810 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştı.
- Bunun yaklaşık yüzde 45’ini ham petrol ve türevleri, yüzde 30’undan fazlasını endüstriyel metalle oluşturdu.
- Çin, buğday ve pirinç üretiminde küresel liderlerden ancak gıdada kendi kendine yetme oranı 2006'daki yüzde 93.6'dan 2020'de yüzde 65.8'e düştü ve 2030'a kadar yüzde 58.8'e düşmesi bekleniyor.
DEPOLAMA KAPASİTESİ BÜYÜYOR
Son beş yıllık planda (2021- 2025), hükümet enerji ve gıda ithalat akışlarını artırmanın bir yolu olarak ülkenin depolama kapasitesinin genişlemesine yoğunlaştı.
Ham petrolün mevcut depolama kapasitesinin yaklaşık 2 milyar varil, doğal gaz için depolama kapasitesinin 2030 yılına kadar 85 milyar metreküpe ulaşabileceği belirtiliyor.
Ülkedeki metal ve enerji envanter seviyeleri Ocak ve Kasım 2024 arasında, çinko hariç, yüzde 100’ün üzerinde bir artış gösterdi.
“Düşmanca bir geleceğe hazırlanıyor olabilir” uyarısı Caixa Bank, “2025’te ortaya çıkmaya başlayan uluslararası gelişmelere bakılarak, Çin'in emtia stoklama faaliyetlerinin yoğunlaşmasını haklı çıkaracak argümanları şöyle sıralıyor:
- Çin orta vadede daha istikrarlı bir büyüme döngüsüne hazırlanıyor olabilir ve Batı’dan tedariki azaltmak istiyor olabilir.
- Depolama altyapısını genişletiyor olabilir.
- Trump’ın tarifelerini öngörerek emtia alımlarını öne çekiyor olabilir.
- Çin'in yeni jeopolitik tehditlere hazırlanıyor olabilir. Bu bağlamda, ABD’nin Malakka Boğazı üzerindeki etkisi Çin için önemli bir husus, çünkü bu sulardan geçen malların üçte ikisi Çin’e gidiyor.
- Ayrıca metal ve mineral stoku, ABD Güvenlik Konseyi’ne göre Tayvan’a olası bir Çin müdahalesi olasılığına işaret ediyor olabilir.
FİYATLARDA YUKARI YÖNLÜ BASKI YARATABİLİR
Bu faktörlerin 2025’te de varlığını sürdüreceği göz önüne alındığında, Çin hükümetinin emtia rezervlerini biriktirme hızını koruması ve hatta bazılarındaki stres karşısında bunu artırması bekleniyor. Bunun emtia fiyatlarında büyük olasılıkla daha fazla yukarı yönlü baskıya yol açacağı uyarısı yapılıyor.
patronlardunyasi.com