BSH Türkiye’ye 5 yılda 500 milyon euro yatırım planlıyor
BSH Ev Aletleri Grubu’nun 2020 yılından bu yana Türkiye’den yönetilen ve 130 ülkede 4,6 milyar nüfusu kapsayan Gelişen Pazarlar Bölgesi CEO’su ve BSH Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Sığın, “Hem Türkiye hem de Gelişen Pazarlar Bölgesi’ne yatırımlarımız devam edecek. Önümüzdeki 5 yılda Türkiye’ye yaklaşık 500 milyon Euro yatırım planlıyoruz” dedi.
Avrupa’nın önde gelen ev aletleri üreticisi BSH’nin dört ana yönetim bölgesinden biri olan Gelişen Pazarlar Bölgesi (REM), Nisan 2020’den bu yana Türkiye’den yönetiliyor. BSH Türkiye, 8 binden fazla çalışanı ile Bosch, Siemens, Gaggenau ve Profilo markaları altında teknoloji ve sürdürülebilirlik şampiyonu ürünlerini tüketicilerle buluşturuyor. Bünyesinde 5 fabrika, Ar-Ge merkezi ve lojistik alanları barındıran Çerkezköy yerleşkesi ise BSH’nin en büyük üretim tesislerinden biri. Yaklaşık 7 milyonluk üretim kapasitesinde sahip olan yerleşkeden tüm dünyada 150 ülkeye ihracat yapılıyor.
BSH Gelişen Pazarlar Bölgesi CEO’su ve BSH Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Sığın ile BSH Gelişen Pazarlar Bölgesi CFO’su ve BSH Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkan Vekili Sedef Ataman bölgenin 2024 yılındaki performansını ve gelecek hedeflerini paylaştı.
Gökhan Sığın, “Dünya çapında 38 fabrikası ve 60 bini aşkın çalışanı ile BSH’nin dokunduğu en büyük coğrafya olan Gelişen Pazarlar Bölgesi’nde güçlü bir yılı geride bırakıyoruz. 130 ülke ile çok geniş bir coğrafyada 4,6 milyarlık büyük bir nüfusu barındıran bölgemizde, 2024 yılında büyümeyi sürdürmenin mutluluğunu yaşıyoruz. 13 iştirak, 9 fabrika, güçlü global marka portföyü, yenilikçi ürün ve hizmetlerimiz ile Gelişen Pazarlar Bölgesi, büyüme potansiyelini 2025 yılında da koruyor” dedi.
Sığın, başta Türkiye olmak üzere bölgeye yatırımların devam edeceğine dikkat çekti.
BÖLGEDEKİ BAŞARININ TAŞIYICI GÜCÜ TÜRKİYE OLDU
Mısır’da inşaatı devam eden yeni fabrikanın kapılarını 2025 yılının ilk aylarında açılacağını, yılda 80 bin fırın üreteceğini kaydeden Sığın, Suudi Arabistan, Güney Doğu Asya ve Güney Afrika’da da büyüme ivmesinin devam ettiğini, ayrıca Hindistan’da bulaşık yıkamada yeni bir devir başlatıldığını belirtti. Sığın şöyle devam etti:
“Gelişen Pazarlar Bölgesi’nde başarının taşıyıcı gücü ise gururla ifade etmeliyiz ki Türkiye oldu. Grubun en büyük üretim tesisi Türkiye’de bulunurken buradan 150 ülkeye ihracat yapıyoruz. Sekiz binden fazla çalışanımız, yaklaşık 400 kişilik A-Ge ekibimiz ve Türkiye’nin ilk sertifikalı Ar-Ge merkezi ile Gelişen Pazarlar Bölgesinin kalbi olarak konumlanıyoruz.”
Sığın son olarak, başarılı ivmesi ve potansiyeli ile bölgede yatırımların devam edeceğini belirtti ve şöyle devam etti: “Hem Türkiye hem de Gelişen Pazarlar Bölgesi’ne yatırımlarımız devam edecek. Önümüzdeki 5 yılda Türkiye’ye yaklaşık 500 milyon Euro yatırım planlıyoruz."
2024 YILINDA ÇİFT HANELİ BÜYÜME
BSH Gelişen Pazarlar Bölgesi CFO’su ve BSH Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkan Vekili Sedef Ataman ise yılı yine çift haneli büyüme ile kapatmayı beklediklerini söyledi. Bölgenin her yıl yüzde 10 üzerinde büyüdüğünü hatırlatan Ataman, “2024 yılı küresel ve yerel pek çok zorluk yanında fırsatları da beraberinde getirdi. Büyüme stratejimiz doğrultusunda temkinli ve akılcı adımlar attık. Sonuç olarak da büyümemizi koruduk ve yılı yine yaklaşık yüzde 10’un üzerinde bir büyüme ile kapatmayı umuyoruz” dedi. “İşimizin kalbinde insan yatıyor. Yaşam kalitesini artırmayı amaçlayan ürün ve hizmetlerimizi tüm bölgede 10.000’i aşkın çalışanımızla tüketicilerimize ulaştırıyoruz” diye konuştu.
Ataman, bölgedeki beyaz eşya pazarının 2030 yılında 51 milyar Euro’ya ulaşmasının beklendiğini kaydetti.
2025 yılı için değerlendirmelerde bulunan Ataman, beyaz eşya sektörünün geleceğine yönelik beklenen kritik fırsatları ve zorlukları paylaştı. Fırsatlar arasında artan tüketici talebinden bahseden Ataman, genişleyen orta sınıf ve kentleşme sürecinin, beyaz eşya talebini artırdığını söyledi. “Bununla beraber daha küçük ve modern yaşam alanlarına uygun yenilikçi beyaz eşya ürünlerine olan talep hızla yükseliyor. Enerji tasarrufu sağlayan ürünlere yönelik talep hem tüketiciler hem de hükümetler tarafından teşvik edilirken bölgesel enerji standartları, üreticileri yüksek verimlilikte ürünler geliştirmeye yönlendiriyor. Öte yandan IoT ve akıllı ev teknolojileri, dijitalleşme yatırımları için fırsatlar sunuyor” diyen Ataman, buna karşılık ekonomik dengesizlikler ve yüksek enflasyon gibi zorluklar bulunduğuna işaret etti. Ataman şöyle devam etti: “Küresel ve yerel ekonomilerdeki dengesizlikler, maliyet yönetimi ve fiyatlandırma stratejileri üzerinde ciddi baskılar oluşturuyor. Yüksek enflasyon, tüketici alım gücünü azaltarak talepte dalgalanmalara yol açabiliyor ve kârlılık hedeflerini etkileyebiliyor.”