"Türkiye'de mâli disiplin var ve sürecek" diyen Ağbal, piyasa derinliği için bazı vergilerin kaldırılabileceğini aktardı.
Finansal piyasalara yeni enstrümanların kazanılmasın öngören düzenlemelerin olduğunu söyleyen Ağbal sözlerine şöyle devam etti:
"Rekabet halinde olduğumuz merkezler var. Bu merkezlerdeki regülasyonları tek tek gözden geçiriyoruz. Her bir kurum kendi alanıyla ilgili karşılaştırmalı gözlem ve analizler yapıyor. Bu anlamda bireysel yatırımcının korunmasını önemsiyoruz. Çünkü finansal piyasaların derinliğinin sağlanması ve bireysel yatırımcının özellikle sermaye piyasalarında çok daha fazla edilmesi için hem teşvik edilmesi hem de güveninin artırılması lazım. Bunu sağlayacak gerek şeffaflık düzenlemeleri, gerekse yatırımcıların korunması için ilave düzenlemeler olsun, hepsini yapacağız.
Ağbal, söz konusu düzenlemelerin 10-11 Mayıs tarihlerinde Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda konuşulacağını söyledi.
EKONOMİK TEDBİRLER BÜTÇE AÇIĞINI NE KADAR ETKİLEYECEK?
Kamu maliyesinde alınan tedbirlerin ekonominin arz tarafından yani yatırım, üretim, ihracat ayaklarında etkisini göstereceğini söyleyen Maliye Bakanı, hem arz hem talep tarafını etkileyen tedbirlerin bütçe açığına etkisini de anlattı:
"Almış olduğumuz gerek harcama gerek vergi indirimleri gerekse işsizlik fonu üzerinden istihdam yaratılması gibi tedbirlerin bütçe açığına etkisi milli gelirin yaklaşık 0,74'ü kadar. Yani yüzde 1'den daha az oranda. Bu, 2017 yılında bütçe açığında meydana getireceği etkinin oranı. Almış olduğumuz tedbirler geçici ve seçicidir. Tedbirlerin etkisinde oran gelecek yıl yüzde 0,38, 2019 yılında yüzde 0,30'a düşüyor."
Beyaz eşyada, konutta ya da mobilyadan yapılan vergi düzenlemelerinin kamu maliyesi disiplinini bozacakmış gibi bir algı yaratıldığını söyleyen Ağbal bu etkinin yalnızca yüzde 0,15 seviyesinde olduğunu açıkladı. Ağbal, yüzde 0,60'lık kısmın ise ekonominin doğrudan doğruya ekonominin arz tarafına destek veren düzenlemeler olduğunu ifade etti.