İTHİB Başkanı İsmail Gülle: Tekstilde 3 milyar $'lık yatırımın eli kulağında

İTHİB Başkanı İsmail Gülle: Tekstilde 3 milyar $'lık yatırımın eli kulağında

Referandum sonrası sanayicinin moralinin ve yatırım iştahının yerine geldiğini söyleyen İTHİB Başkanı İsmail Gülle, 'Adım kadar eminim, 2018’de en az 3 milyar dolarlık tekstil yatırımı başlayacak' diyor. 

İTHİB Başkanı İsmail Gülle: Tekstilde 3 milyar $'lık yatırımın eli kulağında
16px
24px
30.04.2017 11:30
ABONE OLgoogle

Son birkaç senedir patinaj yapan ihracat, bu sene atağa geçiyor. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, geçen yıl tatiller nedeniyle 1 ay eksik çalışan ihracatçıların, 2017'de 13 ay çalışacağını belirtiyor; "Bu sene tatiller haftasonuna geliyor. Fazladen bir ay cepte" diyor. Komşu ülkelerle ilişkilerin de iyileşmesiyle ihracatta bu yıl, rekor yılı olan 2012'nin geçileceğini, 152 milyar dolar seviyesinin aşılacağını söylüyor. Referandumdan sonra, bir süredir ertelenmekte olan yatırımların da tekrar gündeme gelmeye başladığını ifade eden Gülle, “Adım kadar eminim, 2018’de en az 3 milyar dolarlık tekstil yatırımı başlayacak” diyor.

EKONOMİ KONUŞALIM 

Zorlu bir referandum süreci geçirdik. Sizce sonucun ekonomiye etkileri olacak mı?

Ben başından beri başkanlık sisteminin iş dünyasını pozitif etkileyeceğine inananlardanım. Referanduma katılımın yüksek olması önemliydi. Ve pozitif bir sonuç oldu. İnşallah bu sistem kişi başı geliri, istihdamı, ihracatı artırma yolunda, Türkiye’nin 10. büyük ekonomisi olma yolunda çalışmaları hızlandıracak bir sistem olacak. İş dünyası için en önemli unsurların başında istikrar ve güven ortamı geliyor. Biz siyasi polemiklerden uzak, ekonominin ön planda olduğu bir ortam istiyoruz. Geçen senenin nasıl geçtiğini hatırlamıyorum bile. Bütün bu yaşananları aşarak iş yapmak kolay değildi. Ama artık gündemin baş köşesine ekonomi oturmalı, ‘Yurtdışına nasıl daha fazla mal satarız’ diye düşünmeliyiz.

100 FİLMDEN DAHA ETKİLİ

İhracatçılar olarak son dönemde Türkiye imajı için çok çaba sarfettiniz. Referandum sonrası yabancıların Türkiye’ye bakışında değişim oldu mu? 

Türkiye’yi farklı bir imaja doğru götürmek için uğraşılan bir süreç geçirdik. Seçimden böyle bir sonuç çıkması ilaç gibi geldi, tüm eleştirilerin de önünü kesmiş oldu. Biliyorsunuz biz Türkiye için bir tanıtım filmi çektik. Bence bu sonuç onun gibi yapılacak 100 tane filmden daha etkili.

Durum nasıl ihracatta?

Birkaç yıldır ihracatta patinaj yapıyoruz. Bir türlü 150 milyar dolar seviyesini aşamadık. Tabii bunda içeride yaşadığımız olayların yanı sıra dünya konjonktürünün de etkisi var. Avrupa’daki krizden ciddi anlamda etkilendik. Şimdi net olarak 'kriz bitti' diyemesek de ciddi düzelme sinyalleri var. Yılbaşından bu yana Avrupa pazarına ihracatımızda yüzde 10’a ulaşan bir artış söz konusu. Bunun yanı sıra Irak, İsrail, Amerika ve Afrika ülkelerinin bir kısmında da artışlar var. Geçen ay yüzde 17 artışa ulaşıldı ve uzun süreden beri ilk kez 13 milyar doların üzerine çıkıldı. Bu tabloda komşu ülkelerle olan ilişkilerdeki pozitif gelişmelerin büyük etkisi var. 
Hollanda krizinden sonra ihracat arttı

Hollanda’yla yaşanan kriz ihracat rakamlarına yansıdı mı?

Ben orada Hollandalıların Türkiye üzerinde tiyatro oynadığını düşünüyorum. Konuyu siyasi çıkarlara alet ederek, bir seçim başarısı yakaladılar. Ama biz siyasetle ticareti birbirine karıştırmadık. Çok az ülkeye aldığımızdan fazlasını satıyoruz. Hollanda da bu ülkelerden biri. İhracatımızın üçte biri de tekstil. Yılbaşından bu yana Hollanda’ya tekstil ihracatımız yüzde 4.8, hazırgiyim ihracatımız yüzde 2.1 arttı. 
Bu sene 13 ay çalışacağız
 
Bu sene için hedefler nasıl?

Bu senenin güzel tarafı, 13 ay çalışacağız. Çünkü tatil yok. Bütün tatiller cumartesi pazara geliyor. Dolayısıyla bu sene otomatik olarak 1 aylık bir ihracat fazlalığı cepte. Diğer pozitif gelişmeleri de bunun üzerine eklediğimizde, bu yıl hedefin üzerinde bir ihracat rakamına ulaşacağımızı tahmin ediyorum. 152 milyar doların üzerine çıkıp, 2012’deki ihracat rekorunu kırabiliriz.

Kapasite kullanım oranları nasıl peki?

Yüzde 70 civarında. Bunu yüzde 100’e çıkarsak dahi 200 -250 milyar dolara ulaşıyoruz. Dolayısıyla daha fazlasını istediğimiz yerde yatırıma yönelmemiz gerek.

Ertelenen yatırımlar gündemde

Peki ufukta görünen yatırımlar var mı tekstilde?

Yatırım yapmadığımız yıl yok gibi. Krizde, en kötü dönemde bile 700 milyon dolar yatırım yaptı bu sektör. Ama sanayici son dönemde büyük yatırımları biraz askıya almıştı. Kolay bir süreçten geçmedik. 'Bu kadar olur mu' diyeceğimiz olaylar yaşadık. 'Önümüzü görelim' diyen çok fazla insan vardı. Ama adım kadar inanıyorum ki artık yatırımlar  hızlanacak. İşlerin normalleşmesinden sonra önümüzdeki yıl en az 3 milyar dolarlık yatırım yapılacak. Türkiye’deki tesislerin yaş ortalaması 20. Bu tesisler yavaş yavaş yenilenmeli. 

'Yükte hafif pahada ağır' yolundayız

Peki ihracatta hedeflediğimiz katmadeğeri yüksek ürünlere yönelme konusunda nasıl bir aşama kaydedildi?
90’lı yılların ortasından bu yana baktığımızda bugün sektörün ihracatçısı o günkü rakamın yarısı kadar daha az üreticiyle 5-10 bin ihracatçıyla 3 milyar dolar ihracat yapıyorsa bugün 3 bin ihracatçıyla onun 3 misli ihracat yapıyor. Bu da daha az ama daha nitelikli üreticimiz olduğu anlamına geliyor. Yani böylece 'yükte hafif pahada ağır’ sözü anlam kazanmış oldu. Hatırlayın 2000 yılına kadar 3-4 yıl ihracat 30 milyar dolar sınırını aşamadı. Bugün 150 milyar dolarları konuşuyoruz. Bu süreçte ihracatımızı katlayarak büyüttük. Çok satıp az kazanırken, şimdi daha az satıp daha çok kazandığımız bir modele doğru gidiyoruz. SASA gibi çok önemli bir polyester üreticisinin yerli ve milli olarak ülkede kalması sayın cumhurbaşkanımızın iradesiyle sağlandı. Bunun için kendisine bir kez daha teşekkür etmek isterim. Bu fabrikalara sahip çıkmamız gerekiyor.

Teknik tekstilde hedef 5 milyar $

Tekstilde yüksek katmadeğerden bahsedilince akla ilk 'teknik tekstil' geliyor. Şu anda teknik teksitlde ne aşamadayız?

Türkiye’nin kilo başına ihracatı 1.7 dolar. Teknik tekstilde bu rakam 7-10 dolar seviyesine çıkıyor. Dolayısıyla bu alan bizim için çok önemli. Savunma sanayiine, medikal tıp alanında, hijyenik ürünlerde ihracatımız var. Almanlarla birlikte bir Ar-Ge merkezi kurduk. Yunanistan’la bu konuda ortak bir proje geliştiriyoruz. Geçen yıl teknik tekstilin, tekstil içindeki payı 2 milyar dolar seviyesine yaklaştı. 2023'te bu ilave yatırımlarla 5 milyar dolarlık bir projeksiyona gidecek diye düşünüyoruz. Tekstilde ise hedefimiz 20 milyar dolar. Şu anda bunun yarısına yakınız.

Cumhurbaşkanı'nın yeleği trend oldu

Cumhurbaşkanımızın kareli ceketi çok popüler olmuştu. Şimdi de 'bir yelek trendi başladı' deniyor. Öyle mi gerçekten?

Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük markası Recep Tayyip Erdoğan. Cumhurbaşkanımız Türk ürünlerini çok güzel taşıyor. Erdoğan'la birlikte yelek iş dünyasında çok popüler oldu, satışlar resmen patladı.

Yakında kinoa işi patlayacak

Sizin bireysel olarak tekstil dışında yatırımlarınız var mı? 

Bir arkadaşım tavsiye etti, Çorlu’da 300 dönüme Kinoa etkim. Böylece tarım işine de bulaşmış oldum. Kinoanın şu anda Türkiye'de çok sınırlı bir üretimi var. Ama yakında Kinoa işi patlayacak. Çünkü sağlıklı, besin değeri yüksek bir ürün. Ve pazarı da çok yüksek.

Marka buzlamaları artık bitsin

Marka yaratma konusunda nasıl bir mesafe katetti Türkiye?

Marka kavramı gündemimize 2005’te girdi. Dolayısıyla hızla yol aldığımızı söyleyebilirim. Biz en önemli kültür ihracatını dizilerle yapıyoruz. Devlet de yapımcıları teşvik kapsamına aldı. Ama dizilerde markalar hala buzlanıyor. Bunun artık düzeltilmesi gerekiyor.

Şenay Büyükköşdere/Akşam

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde