Yabancı sıcak para vur-kaç yapıyor

Yabancı sıcak para vur-kaç yapıyor

"Yabancı sıcak para, ucuzlayan hisse fiyatlarından, yükselen faizlerden vur-kaç yaparak halkımızı soyuyor. AKP’nin 15 yıllık lale devrinde aşırı borçlanmasının bedelini sıcak paraya tefeci faizi vererek ödüyoruz.”

Yabancı sıcak para vur-kaç yapıyor
16px
24px
16.11.2017 10:38
ABONE OLgoogle

CHP Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, “sıcak para” denilen kısa vadeli portföy yatırımlarına bağımlılığın had safhada olduğunu belirterek, “Ekonomi, sıcak paranın girişiyle büyüyen, çıkışıyla da daralan kırılgan bir mekaniğe bağlandı. Sıcak para, yüksek faizle vur-kaç yaparak yoksul halkımızı soyuyor” dedi.

Yılsonuna kadar göstergelerin büyüme yönünde pozitif gelişmeler göstermediğini ifade eden Erdoğdu, özellikle dolar fiyatının seyrinin, hem iç tüketimi hem de yatırım iştahını azalttığını kaydederek şöyle devam etti:

“Önümüzdeki 2 ay içerisinde baz etkisiyle yani 2016 yılında yaşadığımız düşük büyüme yüksek enflasyonun etkisiyle enflasyon ve büyümede rakamsal düzelme olabilir. Ancak kurdaki artış sürdüğü sürece yatırım ve tüketimdeki iştahsızlık da sürecek. Hatta esas içe kapanma 2018 yılında yaşanacak. Dolar fiyatı, Kasım ayının ilk 10 gününde de artış eğilimini korudu. Hafta içinde dolar fiyatının 3.90’ı gördüğü anlar yaşandı. Hazineyi aşırı borçlandırarak faizleri yükselten saray çevreleri, halka hoş görünmek için Merkez Bankası’nın elini kolunu bağlıyor.”

SICAK PARA VUR-KAÇ YAPIYOR

Bu süre içinde diğer çevre ülke paralarının da dolar karşısında değer kaybettiklerine işaret eden Erdoğdu, TL’ye en yakın değer kaybının yüzde 7,7 ile Meksika Peso’sunda ve yüzde 7,4 ile Güney Afrika Rand’ında yaşandığını söyledi. Söz konusu süreyi kapsayan 7 haftanın 2’sinde sıcak paradan net çıkış, 5’inde ise net giriş yaşanmasına rağmen dolar fiyatının artmaya devam ettiğine işaret eden Erdoğdu şu görüşleri dile getirdi:

“ABD ile yaşanan vize krizini izleyen hafta, Türkiye’den 600 milyon dolar çıkmasına karşın sonraki haftada 850 milyon dolara yakın net giriş yaşandı. Bunun 300 milyon dolara yakını hisse senedi yatırımı, geri kalanı da devlet iç borçlanma senetlerine yatırım biçiminde gerçekleşti. Yabancı sıcak para, ucuzlayan hisse fiyatlarından, yükselen faizlerden vur-kaç yaparak halkımızı soyuyor. AKP’nin 15 yıllık lale devrinde aşırı borçlanmasının bedelini sıcak paraya tefeci faizi vererek ödüyoruz.”

Türk Lira’sının değer kaybının ülkede enflasyonu, borç geri ödemelerini, ülkenin yeniden borçlanma kapasitesini etkilediğinden 2019’da yeniden seçilmek isteyen AKP hükümetini diken üstünde tuttuğunu anlatan Erdoğdu şunları söyledi.  

“Sıcak para denilen kısa vadeli portföy yatırımlarına bağımlılık had safhada. Bu parayı çekmek hayati önemde. Sıcak paranın küresel tercihleri bu anlamda Türkiye’yi çok yakından etkiliyor. Ekonomi, net yükümlükteki büyüklüğü yüzde 25’e ulaşan sıcak paranın girişiyle büyüyen, çıkışıyla da daralan kırılgan bir mekaniğe bağlanmış durumda. Küresel ve bölgesel riskler, merkez ve çevre ülkelerdeki faizlerin durumu, siyasi iklim gibi unsurlar dünyada sıcak paranın yer seçme kriterleri arasında yer alıyor. Riskler yerli aktörleri de güçlü para dolara yönlendirirken, dolarlaşma iştahı azalmadıkça kur yüksek seyredecek. Hükümet ile saray ekonomistleri arasına sıkışan Türkiye ekonomisi, dümeni kırılmış gemi görüntüsü veriyor.”

ÇÖZÜM OHAL’İN DERHAL KALDIRILMASI

Merkez Bankası’nın bankaların zorunlu karşılık oranlarını düşürmesi ve ihracat kredisi kullananlara sabit kur kolaylığı getirerek döviz enjeksiyon çabalarının da dolar fiyatını aşağı çekmediğini, TL’nin 50 günlük sürede dolar karşısında yüzde 11,5 değer kaybettiğini kaydeden Erdoğdu, “Tüm bu müdahalelere rağmen Merkez Bankası doların ateşini düşürmekte başarılı olamıyor. Zira getirdiği önlemler ancak geçici nitelikteki sorunlar için çözüm niteliğinde. Dövize olan aşırı talebin nedenleri ortadan kaldırılmadıkça dövizle ilgili müdahaleler sonuçsuz kalmaya mahkum. Merkez Bankası döviz kurunda piyasayla bahse girdi. Kaybederse faturayı yoksul halk ödeyecek” diye konuştu. 

Hükümetin ‘yapısal reform’ gibi piyasaların gönlünü hoş tutacak sihirli kelimelerle günü kurtarmaya çalıştığını ifade eden Erdoğdu açıklamasını şöyle tamamladı:

“Hükümetin yapısal reformdan anladığı torba yasalara gizlenmiş emekçi halk yığınlarını ezen yeni kemer sıkma tedbirleriyse CHP bu zulmün karşısında olacaktır. Yapısal reform, OHAL’in derhal kaldırılmasıdır, laik ve bilimsel eğitim düzenidir. Tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılması, ihraç edilen akademisyenlerin derhal görevlerine iade edilmesidir. Halkın bütçesinin padişah hazinesi olmaktan kurtarılmasıdır. Yapısal reformlar OHAL koşulları altında olmaz. Türkiye’nin tek çıkış noktası derhal OHAL’in kaldırılması ve seçime gidilmesidir. Bugün yaşanan ekonomik durgunluk ve muhtemel krizin sebebi saray yönetimidir. Biz CHP olarak kurduğumuz ülkeyi kurtarmaya hazırız. Bundan sonra yapılacak şey, Türkiye’nin kilitlenmiş potansiyelini açmak, zenginliği artırırken daha adil bölüşümü sağlayacak kurumsal mekanizmaları oluşturmaktır. Ne yapmamız ve nasıl yapmamız gerektiğini biliyor ve görevi devralmayı bekliyoruz.”

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde