Vatandaşın alnında aptal mı yazıyor?
Durmuş Hoca’ya “Dostlarım size zor soru sormamam için beni uyardı” dediğimde başlıktaki lafı etti ve ekledi: Bugünkü gibi sipariş soru olur mu? Herkes işini en iyi şekilde yapacak. Gazeteci istediği soruyu sorar
19.07.2015 07:27
ABONE OL
Merkez Bankası eski Başkanı, MHP’li Durmuş Yılmaz, konuştu:
“DİNİ DEĞERLERİMİZ SON DÖNEMDE BÜYÜK ZARARA UĞRADI”
Durmuş Yılmaz, bayram mesajında “Değerlerimizin genel olarak içi boşaltıldı. Doğrusu din gibi en güçlü değerlerimiz bu son dönemde büyük zarara uğradı. Bayramın gönüllere huzur, sofralara bereket getirmesini diliyorum” dedi.
Durmuş Hoca’ya “Dostlarım size zor soru sormamam için beni uyardı” dediğimde başlıktaki lafı etti ve ekledi: Bugünkü gibi sipariş soru olur mu? Herkes işini en iyi şekilde yapacak. Gazeteci istediği soruyu sorar
MHP’nin son seçimdeki şüphesiz en çarpıcı isimlerinden biri, Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz’dı. Uşak’tan milletvekili seçilen Yılmaz’la TBMM’deki yeni makamında konuştum. Benim edindiğim izlenim, Yılmaz aktif siyasete pek alışamamış… Yıllarını bürokrasi içinde geçirmiş, bireysel hırslardan çok uzak biri için gerçekten de alışılması zor bir alan siyaset… Aslında çok uzun sohbet ettik. Ben sadece “Yaz” dediklerini aktarıyorum. Gün gelir “Yazma” dediklerini de o anlatır belki…
- Hocam hayırlı olsun tekrar… Nasıl gidiyor yeni hayat?
- Doğrusu tam alışamadım. Hatta biraz da “siyasi depresyon”dayım diyebilirim. Siyaset bürokrasiden çok farklı.
- Hocam o kadar çok seviliyorsunuz ki, ben buraya gelirken bazı dostlarım “Sakın zor sorularla canını sıkma” dedi.
- Olur mu öyle şey… Herkes işini en iyi şekilde yapacak. Gazeteci soru sorar. Ben Merkez Bankası Başkanı iken her soruyu kabul eder, açıklıkla yanıtlardım. Bugünkü gibi sipariş soru, sipariş gazetecilik olur mu hiç? Vatandaşın alnında aptal mı yazıyor?
- Türkiye’nin en önemli sorununu siz ne olarak görüyorsunuz?
- Ekonomi tabii… Bakın 2015 bitti neredeyse, böyle giderse 2016’nın ilk çeyreğini de kaybedebiliriz. Olan da yine millete olur. Seçildiğim günden beri seçmen beni hep aynı şey için arıyor: Sizin itibarınız var, sözünüzü dinlerler, arayın benim bankayı borcumu silsinler diye. Tabii anlatıyorum bunun yasal olarak da, etik olarak da imkansız olduğunu…
- Sadece sade vatandaş değil iş adamı da sıkıntıda…
- Hem de büyük sıkıntıda. Herkesin kapısında yerli-yersiz Maliye müfettişleri… İnanır mısınız Uşak’ta seçim kampanyası yaptığım dönemde esnaf bile haber gönderiyordu “Hocam, sizi çok seviyoruz ama yanınıza gelemeyiz çünkü başımız derde girer” diye…
- Koalisyonlar ekonomi yönetimleri için riskli midir?
- Nasıl kurulduğuna bağlı… O bankayı sen al, bu kurumu bana ver diye kurulursa olmaz. Mesela OECD ülkelerinin pek çoğunda koalisyon var, sıkıntı olmaz. Kararlardaki fren ve gaz mekanizması açısından en iyi model de olabilir. Siyasi gelenekle de ilgili… İngiltere’de yazılı güçlü bir anayasa yok ama ülke yönetiliyor.
Özlem Gürses/Sözcü
“DİNİ DEĞERLERİMİZ SON DÖNEMDE BÜYÜK ZARARA UĞRADI”
Durmuş Yılmaz, bayram mesajında “Değerlerimizin genel olarak içi boşaltıldı. Doğrusu din gibi en güçlü değerlerimiz bu son dönemde büyük zarara uğradı. Bayramın gönüllere huzur, sofralara bereket getirmesini diliyorum” dedi.
Durmuş Hoca’ya “Dostlarım size zor soru sormamam için beni uyardı” dediğimde başlıktaki lafı etti ve ekledi: Bugünkü gibi sipariş soru olur mu? Herkes işini en iyi şekilde yapacak. Gazeteci istediği soruyu sorar
MHP’nin son seçimdeki şüphesiz en çarpıcı isimlerinden biri, Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz’dı. Uşak’tan milletvekili seçilen Yılmaz’la TBMM’deki yeni makamında konuştum. Benim edindiğim izlenim, Yılmaz aktif siyasete pek alışamamış… Yıllarını bürokrasi içinde geçirmiş, bireysel hırslardan çok uzak biri için gerçekten de alışılması zor bir alan siyaset… Aslında çok uzun sohbet ettik. Ben sadece “Yaz” dediklerini aktarıyorum. Gün gelir “Yazma” dediklerini de o anlatır belki…
- Hocam hayırlı olsun tekrar… Nasıl gidiyor yeni hayat?
- Doğrusu tam alışamadım. Hatta biraz da “siyasi depresyon”dayım diyebilirim. Siyaset bürokrasiden çok farklı.
- Hocam o kadar çok seviliyorsunuz ki, ben buraya gelirken bazı dostlarım “Sakın zor sorularla canını sıkma” dedi.
- Olur mu öyle şey… Herkes işini en iyi şekilde yapacak. Gazeteci soru sorar. Ben Merkez Bankası Başkanı iken her soruyu kabul eder, açıklıkla yanıtlardım. Bugünkü gibi sipariş soru, sipariş gazetecilik olur mu hiç? Vatandaşın alnında aptal mı yazıyor?
- Türkiye’nin en önemli sorununu siz ne olarak görüyorsunuz?
- Ekonomi tabii… Bakın 2015 bitti neredeyse, böyle giderse 2016’nın ilk çeyreğini de kaybedebiliriz. Olan da yine millete olur. Seçildiğim günden beri seçmen beni hep aynı şey için arıyor: Sizin itibarınız var, sözünüzü dinlerler, arayın benim bankayı borcumu silsinler diye. Tabii anlatıyorum bunun yasal olarak da, etik olarak da imkansız olduğunu…
- Sadece sade vatandaş değil iş adamı da sıkıntıda…
- Hem de büyük sıkıntıda. Herkesin kapısında yerli-yersiz Maliye müfettişleri… İnanır mısınız Uşak’ta seçim kampanyası yaptığım dönemde esnaf bile haber gönderiyordu “Hocam, sizi çok seviyoruz ama yanınıza gelemeyiz çünkü başımız derde girer” diye…
- Koalisyonlar ekonomi yönetimleri için riskli midir?
- Nasıl kurulduğuna bağlı… O bankayı sen al, bu kurumu bana ver diye kurulursa olmaz. Mesela OECD ülkelerinin pek çoğunda koalisyon var, sıkıntı olmaz. Kararlardaki fren ve gaz mekanizması açısından en iyi model de olabilir. Siyasi gelenekle de ilgili… İngiltere’de yazılı güçlü bir anayasa yok ama ülke yönetiliyor.
Özlem Gürses/Sözcü
