Vade 15 ayı buldu: Piyasada nakit sıkıntısı yaşanıyor

Vade 15 ayı buldu: Piyasada nakit sıkıntısı yaşanıyor

İhracatta ve iç piyasada yıla iyi bir başlangıç yapamayan sektörlerde nakit sıkıntısı yaşanıyor.

Vade 15 ayı buldu: Piyasada nakit sıkıntısı yaşanıyor
16px
24px
05.02.2016 15:03
ABONE OLgoogle
Rahime Baş Uçar'ın haberi

İhracatta ve iç piyasada yıla iyi bir başlangıç yapamayan sektörlerde nakit sıkıntısı yaşanıyor. Birçok sektörde vadeler açılarak denge aranıyor. Piyasalar kalıcı çözümün tüketicinin psikolojinin düzelmesi ve ihracat artışlarıyla sağlanabileceğine inanıyor... 

GEÇEN yıl iki seçim arasında yaşanan durgunluk yeni yılda aşılamazken piyasalarda nakit sıkıntısı görülmeye başladı. Piyasalarda ödeme zincirindeki kopmalar nedeniyle gittikçe artan nakit sıkıntısına iş dünyası şimdilik direniyor. Nakit sıkıntısını kendi içinde dengelemeye çalışan birçok sektörde vadeler açılmaya başladı.

Hazır giyim ve ayakkabıda Atalar ve Arrow’un, elektronikte Gold Bilgisayar gibi büyük firmaların iflas erteleme aldırması da nakit sıkıntısının üzerine tuz biber ekti. Bugüne kadar kendini daha çok peşin çalıştıkları ihracatla finansa eden birçok sektörde Rusya ile yaşanan sıkıntılar ve klasik ihracat pazarlarındaki daralma nedeniyle nakit sıkıntısı artmaya devam ediyor.

Tekstilden perakendeye gıdadan inşaata birçok sektördeki sıkıntının nasıl aşılabileceğini sektör temsilcilerine sorduk. Kimisi tüketicinin ve yatırımcısının ‘güven’ ve ‘huzur’ duygusunun tamir edilmesiyle piyasalarda rahatlama olacağını düşünürken, kimisi de ancak çevre ülkelerdeki sorunların aşılmasıyla birlikte işlerin yoluna gireceğine inanıyor. 

“LİKİDİTE AZALDI”

Perpa Kooperatifi ve Ticaret Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Yümlü, Türkiye’deki ve dünyadaki ekonomide yavaşlamanın likidite sıkıntısı oluşturduğunu belirtiyor. Yümlü, “Ekonomide yavaşlama olduğu zaman dünyada likidite azlığı oluşuyor. Bundan birkaç yıl evvel dünyada likidite bolluğu vardı. Türkiye gibi az gelişmiş ülkeler çok yatırım alıyordu. Dünya ekonomisindeki yavaşlama Türkiye’ye de yansıyor. Likidite azlığı da ödeme sıkıntısını da beraberinde getiriyor” diyor. Çevre ülkelerimizdeki savaş durumunun da ihracatımızı daralttığını vurgulayan Yümlü, iç piyasadaki gelirin paylaşımında da sıkıntı olduğunu anlatıyor:

“Türkiye çevresindeki ülkelere göre nispeten daha çok büyüyor. Ancak büyüme, büyüklere gidiyor. Gelir dağılımında adaletsizlik var. Bu durum da KOBİ’leri vuruyor. Bunu düzeltmemiz gerekiyor. Büyükler ana yatırımlara ve üretimlere girmek yerine bakkallığa, kasaplığa soyunuyorlar. Peki, büyük yatırımları kim yapacak?”

“VADE 15 AYI BULDU”

TOBB Deri ve Deri Ürünleri Sanayicileri Meclis Başkan Vekili ve ayakkabı yan sanayicisi Ender Yazıcıoğlu, Rusya krizi ile birlikte nakit sıkıntısının arttığını söylüyor. Son üç yıldır ayakkabı yan sanayinde vadelerin uzamaya başladığını belirten Yazıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Ayakkabı yan sanayinde 2 bin firma var. İç piyasada malın tesliminden sonra 15 ayı bulan vadelerle iş yapılmaya başlandı. Bugüne kadar bu vadelere ancak ihracattan gelen paralarla sanayici dayanıyordu. Özellikle Rusya’dan görünmeyen bir para akışı vardı ama krizden sonra Rusya ile işler dip noktaya geldi. Bu da nakit sıkıntısını iyice artırdı. Herkes birbirine borçlanarak işini götürüyor. Bu da kartopu etkisi yapıyor. Bankalardan yüzde 20-22 faizlerden bahsediliyor; küçük ve orta boy işletmelerin bu faizleri vermesi mümkün değil.”

Ender Yazıcıoğlu, piyasalardaki sıkıntının aşılması için devletin asgari ücretin artışından doğan yükün bir bölümünü üstlenmesi gerektiğini söylüyor. Ancak bunun da tek başına yetmeyeceğini düşünen Yazıcıoğlu, devletin sanayiciye ‘sıfır faizli’ borç verilmesi için yeni bir mekanizma kurması gerektiğini şu cümlelerle anlatıyor: “Avrupa Birliği’nde uygulanan doğrudan borçlanma sistemi bizim ülkemizde de uygulanmalı. Devlet üreticiler için ‘sıfır faizi’ artık düşünmeli. Almanya ve Japonya gibi ülkelerde üreticinin sıfır faizle borçlanması mümkün olabiliyor. Bizde ise üretici ne yapsın bu faizlerle… Merkez Bankası kârda rekor kırıyor. Devlet Merkez Bankası’nın kârından kısarak üretene sıfır faizle para verme yolunu düşünmeli.”

Ayakkabıda yaşanan sıkıntının bir benzeri de halı sanayinde yaşandığı belirtiliyor. Özellikle Gaziantep’deki onlarca halı fabrikasının Ortadoğu ülkeleri ile ‘peşin’ para ile çalışmaya alıştığı ancak çevre ülkelerdeki karışıklıklar nedeniyle işlerinin durma noktasına geldiği, vadeli çalışma sistemine de uyum sağlayamadıkları söyleniyor. 

“VADELER AÇILIYOR”

Son yıllarda büyümenin lokomotifi olan inşaat sektöründe de ‘durağanlık’ nakit sıkıntısına ve vadelerin açılmasına yol açmış durumda. Yücel Boru ve Profil Endüstrisi Genel Müdürü Kemal Saraç, demir çelik sektöründe mevsimsellik nedeniyle işlerde gerileme olduğunu belirterek sözlerine başlıyor. “Özellikle iç piyasada nakit sıkışıklığı ve ödeme sıkışıklığı var. Bu da vadelerin uzamasına neden oluyor” diyen Saraç, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Çelik sektörü homojen değil. İnşaat demirinde daha çok nakit satışlar varken, 60 gün vadeye kadar çıkıldı. Çelik boru ve spiral borular ise TANAP gibi projelerde ve belediyelerin su dağıtım projelerinde kullanılıyor. Çelik sektörü ve boru sektörü dünyadaki büyümenin azalmasıyla paralel olarak küçülüyor. Avrupa’da durgunluk var; Amerika yeni yeni toparlanıyor. Çelik sektörü şu anda rahat nefes alamıyor. Dünya ekonomisinin toparlanmasıyla ancak rahat nefes alabilir. Dövizin stabil olması da önemli; volatilite sektörü olumsuz etkiliyor.” 

DÖRT AY EK VADE VERİLDİ

İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, sektörde asıl sıkıntının ihracat pazarlarındaki sıkışıklık nedeniyle kapasite kullanım oranlarının düşmesi olduğunu belirtiyor. Vadelerde bir esneme olduğunun altını çizen Hinginar, “Çok farklı malzemelerin üretildiği sektörümüzde vadeler dört ay ile bir yıl arasında değişiyor. Daha önceleri maksimum sekiz ay olan vadeler bir yıla kadar çıktı. Bu nedenle önemli bir nakit sıkıntısı yok” diyor. İnşaat sektörünün kilidinin nasıl açılabileceği konusunda ise Hinginar şu fikirleri ortaya koyuyor: “Güvene dayalı bir sektörüz. Hem iç hem de dış ortama duyulan güven ‘olumluya’ döndüğünde ancak sektör hareketlenecektir. Terör olayları ve komşu ülkelerdeki problemlerin yatırımları ve yatırımcıları durmaya sevk ettiğini düşünüyorum.”

Taşyapı Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı da Türkiye’nin hukuk devleti olamamasının yatırımcıyı endişelendirdiğini düşünüyor. Turanlı, “İster yerli isterse yabancı yatırımcı Türkiye’nin tam bir hukuk devleti olduğunu inanırsa ülkemizin ve sektörümüzün hiçbir problemi kalmaz” demekle yetiniyor. 

“İRAN TELAFİ OLMAZ”

Bacasız sanayi turizm de 2016’ya terör, Rusya ile yaşanan kriz nedeniyle ‘belirsizlikler’ içinde girdi. TOBB Turizm Meclisi Başkanı Osman Ayık, “Devletten bu yıl özel bir destek beklentimiz var. 2016 çok sıkıntılı bir yıl olacak. Bu yılda mevcut rakamları korumak bile başarıdır” diye konuşuyor. Ayık, Rusya’nın boşluğunu İran ile telafi edemeyeceklerini, İran ile sivil havacılık daha çözmemiz gereken birçok sorun olduğunu belirtiyor. 

“ALIŞVERİŞ AZ AMA SIK”

 Ekonomik durağanlıktan en az etkilenen sektörlerden olan gıdada bile tüketicinin moralsizliğinin etkisi görülüyor. TOBB Gıda Sanayi Meclisi Başkanı ve Türkiye Gıda Sanayi İşverenleri Sendikası (TÜGİS) Başkanı Necdet Buzbaş, “Gıda sanayinde büyük bir sıkışıklıktan söz etmek karamsarlık olur. Tüketici nezdindeki alışverişlerde azalma var; sepet küçüldü ama sıklığı arttı. Tüketici daha küçük ve sık alışveriş yapıyor. Mevsimsel değişikliklerden dolayı gıda fiyatlarında artış var” diyor. Buzbaş, gıda perakendesinin şubat ayından itibaren canlanmasını bekliyor. Buzbaş, asgari ücretin 1.300 TL olmasının ve emeklilere aylık 100 TL zam verilmesinin gıda piyasasına olumlu yansıyacağını söylüyor.  “Gıda piyasasında büyük bir nakit sıkıntısı yok” diyen Buzbaş, zincir marketlerin geri ödemelerinde sıkıntı olmadığını da dile getiriyor. 

FUARLARA SARILDIK

Türkiye’de nakit sıkıntısının henüz uğramadığı sektörler de yok değil. Birçok sektör işlerdeki tıkanıklığı aşmak için halen fuarlara sarıldığı için, fuar sektöründe işler yavaşlamadı. Rönesans Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Göksel, “Fuarcılık sektöründe nakit sıkıntısı yok. Sıkıntılı zamanlarda iş dünyası öncelikle hizmet sektöründen tasarruf etme yoluna gider. Bu nedenle fuarcılık sektörü krize ilk giren ve ilk çıkan sektördür. 2015’te Türkiye’de düzenlenen fuar sayısı arttı. Bu yıl da sıkıntı beklemiyoruz. Diğer sektörlerde nakit sıkıntısı hissediliyor ama biz fuar öncesinde peşin ödeme alabildiğimiz gibi, fuar sırası ve fuar sonrasında da alternatif ödeme şekilleri sunuyoruz.”

Piyasaların ‘çözüm’ reçetesi

* Tüketicinin bozulan psikolojisi düzeltilmeli.
* Asgari ücretin yükünü devlet paylaşmalı.
* Üreticiye ‘sıfır faizli’ kredi mekanizmaları oluşturulmalı.
* Terör nedeniyle zedelenen ‘güven’ duygusu tamir edilmeli.
* Doğu ve Güneydoğu’da ‘çözüm ve barış’ sağlanmalı.
* Türkiye’nin hukuk devleti olması yönündeki eksiklikler giderilmeli.
* Rusya ile yaşanan sıkıntılar aşılmalı.
* Çevre ülkelerde barışın sağlanması için Türkiye üzerine düşeni yapmalı.
* Ekonomi yönetimi büyük firmaları büyük ve önemli sanayi yatırımlarına yönlendirmeli.
* Dövizdeki volatilite azaltılmalı.

Burçin BENDEGÜL / Airport Outlet Center Genel Müdürü
“Tüketicinin psikolojisi düzelmedi”


Perakende sektöründeki bazı firmaların iflas erteleme aldırması zincirleme bir etki yarattı. Nakit sıkıntısı olması da kaçınılmaz. Ocak ayında, ciro ve müşteri sayısı açısından geçen yılın aynı ayına göre düşüş gözlemliyoruz. Özellikle Doğu’daki AVM yatırımları son olaylardan kötü etkilendi; bunun zincirleme bir etki yaratmasından endişe ediyoruz. Umarım şubat ve mart aylarında zararlar bir ölçüde telafi edilir. Perakendeye hep bahane gerekir. Şubat’ta sevgililer günü alışverişi bir canlanma yaratabilir. Tüketicinin psikolojisi halen düzelmedi. Dövizdeki yükseliş de insanları korkuttu. Ayrıca terör, çevre ülkelerdeki savaşlar; olumsuz haberler tüketim alışkanlıklarını törpülüyor. Her şeye rağmen 2016’da perakende sektörünün büyüyeceğini ancak büyümenin geçmiş yıllara göre biraz daha az olacağını düşünüyorum. 

Fikri KURT / Örme Sanayicileri Derneği (ÖRSAD) Başkanı
“Sıkıntılar giderilirse Türkiye şaha kalkar”


İç piyasada altı ay ile bir yıl vadelerle mal satıldığını görüyoruz. Özellikle Rusya’ya sattığı malın parasını alamayan firmalarımız var. Halen mal satamadıkları gibi geçmişte sattıklarının parasını alamamak bu firmalarımızla birlikte onların çalıştıkları firmaları da sıkıntıya sokuyor. Böyle devam ederse zincirleme iflaslar görülebilir. Osmanbey, Laleli, Zeytinburnu’nda Rusya’ya açık hesap mal satanların çoğu rahatsız. Dış piyasalardaki bu sıkıntıya, iç piyasada da tüketicinin harcamalarını kısmaya başlaması eklenince nakit sıkıntısı daha da büyüyor. Ülkede huzur ve güven ortamı olursa insanlar alışveriş yapabilirler. Doğu ve Güneydoğu’nun bazı illerindeki adeta savaş ortamını herkes medyadan izliyor. İzledikçe tedirgin oluyor, harcamalarını kısıyor. Ben inanıyorum ki, komşu ülkelerdeki sıkıntılar biter; Doğu ve Güneydoğu’da çözüm süreciyle birlikte barış ortamı oluşursa Türkiye yeniden şaha kalkar. 

Murat KIRAN / Gemi İnşa Sanayicileri Birliği Başkanı
“Huzur olmazsa tüketim de olmuyor”


Piyasada nakit sıkışıklığı var ama paranın bir yere kaybolma şansı yok; para yakılmadı, imha edilmedi bir yerlerde duruyor. Önemli olan bu paranın ülke ekonomisine ve insanların cebine nasıl gireceğidir. Bu da tüketimle olabilir. Kendi coğrafyamızda doğru düzgün tüketim yapabilen tek ülke Türkiye. Halen akşam istediğimiz lokantaya gidip yemeğimizi yiyebiliyoruz; tüketiyoruz. Bu bizi dinamik tutuyor. Ancak komşudaki ateş bize sıçrar mı tedirginliği var. Tüketebilecek olan da bu kaoslardan dolayı ‘Arabamı değiştirmeme, ikinci ev almama gerek yok’ diyor. Yat alabilecek olanlar bile ‘Kimsenin gözüne batmaya gerek yok’ diyerek vazgeçiyor. Bu da zincirleme reaksiyon olarak üretime yansıyor. Üretici de bankalardan aldığı kredileri ödeyememe durumuyla karşı karşıya kalıyor. Bankalar ise para satmakta zorlanıyor. Petrol fiyatlarının aşağı gelmesi de bankalara pompalanan paraların daha azalmasına neden oluyor. Ekonomik canlanmanın çaresi huzur. Huzur olmayan yerde tüketim de olmaz. 
Para Dergisi
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde