Ünlü iş adamının ilginç nazar korkusu!

Ünlü iş adamının ilginç nazar korkusu!

Mudo’nun kurucusu Mustafa Taviloğlu, hem içeride hem de dışarıda pek çok sorun olduğuna dikkat çekti: Zor zamanlar bunlar. Elbette geçecek. Her fırtına geçer. Ya durursun geçer, ya da kenarından gidersin…

Ünlü iş adamının ilginç nazar korkusu!
16px
24px
27.04.2015 08:17
ABONE OLgoogle
Duayen işadamı Mustafa Taviloğlu, 51 yıl önce kurduğu Mudo’yu geçen yıl oğlu Ömer Taviloğlu’na emanet ederek onursal başkan unvanını aldı. Bir röportaj yapabilmek için birkaç kez buluşmamız gerekir genellikle ama bu kez tek buluşmada (bir tam gün) sohbetimizi yapıyoruz. Her zamanki gibi, sohbetimiz ne kadar tenha bir yere gidersek gidelim selamlaşmalarla bölünüyor. Bu kadar çok insanı nasıl aklında tuttuğunu sorunca zamanında Üzeyir Garih’ten dinlediği panda hikayesini anlatıyor, “Hayvanat bahçesindeki pandayı herkes tanır ama panda hiçbirini tanımaz.”



NAZARDAN KORKTUĞU İÇİN OĞLUYLA FOTO ÇEKTİRMİYOR

Geçen yıl Tuzla’da sanat galerisini andıran lojistik merkezinde çektiğimiz ‘yasak’ fotoğrafları kullanmama da izin çıkıyor. Nazardan korktuğu için oğluyla birlikte aynı karede gözükmüyor. Nadiren konuşan bu sıra dışı adamı, konuşmuşken dinleme fırsatını kaçırmayın.

 Perakendeciler şu sıralar çok şikayetçi. Sizce piyasa nasıl? Bazen böyle zamanlar için “Kurt puslu havayı sever” derler. Bazıları fırsat görür…

- Bu artık pusu, sisi geçti. Bir sebebe bağlamak doğru olmaz. Son üç ay herkesi rahatsız etti. Temel sorunların üzerine ilaveler de oldu. Temel sorunlar Türkiye’de rekabet çok ve fazla sert. Biz hep yeni alanlara girerek bunu aşmaya çalıştık. Ev dekorasyon işine girme nedenimiz budur. Şimdi Türkiye’de boş alan yok. Doların yükselmesi hem tüketiciyi durdurdu hem de dolar ile olan kiralardan sektörün canı yanmaya başladı. Satış azalıyor, ödenen kira kur nedeniyle yükselmiş oluyor. Doların ne olacağı belli değil.

 Diğer sıkıntılar neler?

- Havalar sezonun dışında ilerliyor. Kış geç geliyor, yaz da öyle. Bir de komşular durumu var, bir evde huzur yoksa oraya misafir de gitmez. Bizim komşularımız bu kadar huzursuzken, bu tabii ki bize de yansıyor. Dünyada da daralma var. Zor zamanlar bunlar.

ÜLKEMİZDEN BEREKET FIŞKIRIYOR

 Tünelin ucunda ışık var mı?

- Şuna inanıyorum. Biz öyle bir memlekette yaşıyoruz ki… Öyle bir jeopolitik durumumuz var ki… Buradan da öyle ya da böyle çıkacağız. Çok genç ve dünyaya adapte olmak isteyen, çalışkan bir nüfusumuz var. Bunları da atlatacağız. Bu fırtınaları da atlatacağız. Öyle bir memlekette yaşıyoruz ki sopayı dik yeşeriyor; elini denize atsan balık tutuyorsun. Bereket fışkırıyor. Şu anda her şeyin üst üste gelmesi sebebiyle işler rast gitmiyor olabilir ama bunları da geçici görüyorum. Farkında olmak önemli.

 Siz farkında mıydınız?

- Biliyorduk ki seçim olacak. Biliyorduk ki kolay geçmeyecek. Biliyorduk ki komşularda sorun var. Biliyorduk ki Türkiye’de içeride halledilmesi gereken çok önemli sorunlar var. Bunların toplamı bir fırtınadır. Fırtınada ne olur? Ya durursun geçer, ya da kenarından geçersin. Artık denizde her şeyin farkındasın. Okyanusu geçerken çok şahit oldum. Bulut ne zaman gelecek, ne kadar tepende kalacak, fırtına çıkacak mı, hortum olacak mı olmayacak mı yüzde 99 önden ölçülebiliyor. Bunları biliyorsan, iyi kaptansan gemiyi yürütürsün. Denizden korkuyorsan sorun yok. Üstüne üstüne gidiyorsan sıkıntı.

ZOR ZAMANDA DAYANIŞMA KÜLTÜRÜ

Mudo Başkanı Ömer Taviloğlu, 2015’te 15 yeni mağaza açılacağını söylemişti. Zor zamanlar ve 15 mağaza?..

- Arkadaşlar üçünü açtı, 12 tane daha geliyor peşinden. Bunu söyleyen adamın şikayet etmeye hakkı yok. Haklısın, “Hem böyle deyip, hem 15 mağaza açıyorsun” diyenler olabilir. Bunu söyleyen adam, bunu söyleyen müessese ancak durumu bilip ve ona göre hareket edendir. Bayi değil ortaklık projesi çok iyi karşılandı. Ömer ile konuştum; 200 talep gelmiş. Bu da güven veriyor. Mudo, bir yandan yük boşaltıyor bir yandan kızaktan yeni gemiler çıkarıyoruz. Ana gemimizin yelkenlerini küçülttük, fazla yükleri atıyoruz ve yeni gemiler yola çıkıyor. Çünkü bu okyanus bu kıtalar hep olacak, geçici olan fırtınadır; eğer üst üste hata yapmazsan buradan çıkılır.

 Dolar rekor üstüne rekor kırarken, kira maliyetleri bu kadar artarken AVM yatırımcıları ile markalar arasında gerilimler oluyor. Bazıları kira düzenlemesi yapıyor, bazıları yapmıyor. Şu sıralar neler oluyor?

- Döviz bazlı kiralar, her kriz ortamında maalesef sektörümüzün gündemine geldiği konu olmuştur ve sitemim de kısmen, bu konuda duyarsız duranlaradır. Çok anlayışlıları var ve bizimle gerçekten aynı gemideler. Burada sadece AVM yatırımcılarını değil, tüm dövizle kiralama yapanlara sesleniyorum. Kur artışını direkt olarak yansıtanlar var… Bu durumdan istifade etmek değil de nedir? Çorbada bir sinek varsa, ufaktır ama mide bulandırır. Bu konular markaların hem vaktini alıyor hem de moralini bozuyor. Bu kimsenin yanına kâr kalmaz. Zor zamanlarda dayanışma kültürümüzü canlandırmamız lazım. Biz son iki senedir garantili döviz kiralı projeleri neredeyse hiç değerlendirmiyoruz, çok daha ince eleyip sık dokuyoruz.

HOBİ

- Sanata çok düşkünüm.
- Deniz en büyük tutkularımdan biri. Teknede çalışmak beni çok mutlu ediyor.
- Balık tutmayı, yarışlara katılmayı seviyorum.
- Sanat, deniz, balık, maç deyince akan sular durur benim için.

İŞ HAYAT DENGESİ

- Artık kendime daha çok zaman ayırıyorum. Emekli oldum ve işleri Ömer devraldı. Çok da iyi yönetiyor. Ama aklım tabii ki hep işte. Gözüm, kulağım üzerlerinde. O da benim çocuğum.
- Bana danışırlarsa fikrimi söylüyorum. Ben istediğimi söylerim. Eskiden herkes istediğini söyler, benim dediğim olurdu. Şimdi ise ben fikrimi söylüyorum ama onların dediği oluyor.

YETENEK AVI

- “Bu konuda çok ehliyetim yok” diyorum, “Öyle değil çok insan kazandırdın sektöre” diyorlar.
- İnsanlara çok fırsat verdim ama yeterince değerlendiremediklerim oldu. Her insanı farklı değerlendirmek gerekirmiş. Bunu çok geç öğrendim.
- İşi iyi değerlendiriyorum. İnsana çok olumlu baktığım için orada yanılabiliyorum.

PİŞMANLIK

- Pişman olmayan insan olur mu? Kazanmak için savaşmak lazım.
- Bir savaşıp pişman olabilirsin. Bir de hiç savaşmadan. Yapmayıp pişman olacağına, yap pişman ol.
- Şu anda duyduğum en büyük pişmanlık yurtdışı resme daha önce bakmamış olmak. Alıp almamak önemli değil, bakmak.

BAŞARININ SIRRI

- Herkese göre değişir. Ne sevmediğiniz insanla mutlu olursunuz ne de sevmediğiniz bir işi yaparak başarılı. Sevdiğim işi yaptım, sevdiklerimle yaptım, insanları seviyorum.
- Bir işi yapabilmek başarı getirmez. Yaptığın işi takip edeceksin. Detaycı olacaksın.

SOSYAL MEDYA

- Hiç kullanmıyorum. Çok saygı duyuyorum; çağımızın gereği ama dışında kalmayı tercih ediyorum.
- Instagram’da hesap açtırdım. Gizli kalacaktım ama @1907balik kullanıcı adı olunca hemen insanlar anladı. Sen dahil takibe başladılar. Öyle olunca da kapattım.
- Benim vaktim yok. Gerçekten yok. Olan zamanımı sanal değil, gerçek dünyada harcamak istiyorum.

SOSYAL SORUMLULUK

- Sanatı ve sanatçıyı çok destekledim kişisel olarak.  Mudo da pek çok sosyal sorumluluk yapıyor ancak, bu yeterince kurumsal düzeyde değil. Kurum içinde kurum olmalı bunu yapan.
- Her kurum yapmalı. Olmazsa olmaz!

ŞANS

- Şans ve aşk benim bildiğim şeyler değil. Hakikatin fazla olduğu, iki kere ikinin dörtten fazla ettiği bu dünyada aşktan anlamıyorum. Onu romancılara bırakıyorum. Oturduğun yerde başına bir şey gelmez. Çalışıp, çabalayarak şansı yaratırsın.
- Şansı mucize zannediyor insanlar. Dinimizde de yok mucize. İbadet edersen karşılığı var. Ben her gün dua ederim. Karşılığını vermek lazım. Şanssızlık var mı? İşin rast gitmesi de senin elinde.

KULAĞA KÜPE

- Yurtdışı resme bakmamış olmak en büyük pişmanlığım dedim. Neden bakmadım? Korkmuşum. Herkese bunu söylüyorum: Korkmayın!
- Okuyun, bakın, gözünüz yukarıda olsun. Bunlar olmazsa olmaz. En önemli tavsiyem sevdiğiniz işi yapın, sevdiğinizle yapın, sevdiğiniz yerde yaşayın.

Demet Cengiz/Sözcü
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde