‘Turkuvaz halı’yı kim nasıl serecek? Şimşek mi, Zeybekci mi?

‘Turkuvaz halı’yı kim nasıl serecek? Şimşek mi, Zeybekci mi?

Şimşek ile Zeybekci’nin bu dönemde nasıl “geçineceği” bir soru işareti olarak kenarda dursun. Sorunun asıl temeli, “milliciler” ayrışmasında düğümleniyor.

‘Turkuvaz halı’yı kim nasıl serecek? Şimşek mi, Zeybekci mi?
16px
24px
25.05.2016 09:23
ABONE OLgoogle
Çiğdem Toker'in yazısından alıntı

Kabine açıklandığı anda, haftalardır duyup okuduğumuz güçlü bir kulis haberi de çöktü: 
Başbakanlık makamının fiilen kaldırılıp “şeflik”e dönüştürüldüğü yeni hükümette, ekonomi Berat Albayrak’a bağlanacaktı. 

Mehmet Şimşek mi? Gidiciydi o (!) 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı ve mevcut Enerji Bakanı Berat Albayrak da korudu yerini; “gidici” olduğu söylenen Şimşek de. 

Peki neden? 

Tek motivasyonu, kendi çıkarları olan piyasaların, kabine açıklandıktan sonra verdiği “olumlu” tepki, Şimşek’in kalmasına bağlandı ya. 
Bu, büyük ölçüde doğru bir tahmin.

Piyasa pragmatizmi 

“Kiralık işçi” yasası Meclis’ten geçtiğinde memnuniyetini açıklamış olan Şimşek, siyasete girdiğinden bu yana, uluslararası piyasaların “güvendiği” bir isim oldu hep. 
O yüzden: 
- Makro göstergeler kötüleşirken, 
- Kırılganlık artarken, 
- Reformlardan uzaklaşıldığı eleştirilerinin zirve yaptığı şu dönemde, ekonominin başına “damat”ı getirmek, Erdoğan için bile riskli hamle olacaktı. 

Dolayısıyla, fiili başkanlık yolunda “damat” ile çok daha “konforlu” bir ekonomi yönetimi mümkünken, Şimşek’in kalması, aslında tek bir şeyi yansıtıyor: 

Erdoğan’ın pragmatist yönünü. 

(Bu tespitle birlikte değerlendirebileceğiniz bir de anekdot: Geçenlerde sohbet ettiğim bir diplomat, Dünya Bankası Türkiye Direktörü’nün, üç aydır Enerji Bakanı Albayrak’tan randevu beklediğini söyleyerek eklemişti: “Niye vermiyor anlamak mümkün değil. Bir de ekonominin başına geçerse ne olur?”)

Zeybekci tercihi 

Daha ilginç bir işaretse şu: 
Şimşek ile araları kötü olmasına karşın, Ekonomi Bakanlığı’na yeniden Nihat Zeybekci’nin getirilmesi de aynı pragmatizmin ürünü. 

İlk bakanlık döneminde, Merkez Bankası’nın kura müdahale ederek yanlış yaptığını söyleyen Banka, enflasyon hedefini yükseltince sesini yükselten, “Merkez Bankası’ndan cesur kararlar bekliyoruz” diyerek, sürekli Merkez Bankası’nı hedef tahtasına ve kendi karşısına koyan bir isimden söz ediyoruz. 

Peki, niye çelişki değil pragmatizm? 

Zira Zeybekci, Merkez Bankası konusunda, arkadaşlık bağlarının gücü ve derinliği Denizli’de yıllardır bilinen ve konuşulan Erdoğan ile tastamam aynı düşünüyor. Hatta şu kadarını söyleyelim: Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, nasıl siyaseten Erdoğan’ın isteklerini harfi harfine topluma aktarıyorsa, Zeybekci de aynı aktarım fonksiyonunu ekonomi konusunda hayata geçirmekle yükümlü bir portre çizdi.

Milli ekonomi ayrışması 

Hatırlatalım: Şimşek ile Zeybekci’nin araları iyi değildi. Malum, “iyi” bir ekonomi yönetimi için, para politikası ile maliye politikası, uyumlu ve aynı ilkesel kararlılık içinde sürdürülmeli. 

Oysa iki bakanın duruşları, savundukları ve önerdikleri birbirinden o kadar farklı ki, çatışma daha yolun başında başlıyor. Yine öyle olacak. 

Şimşek ile Zeybekci’nin bu dönemde nasıl “geçineceği” bir soru işareti olarak kenarda dursun. Sorunun asıl temeli, “milliciler” ayrışmasında düğümleniyor. 

Bir yanda “Türkiye milli ekonomi stratejisini revize etmeli” demiş olan Zeybekci ve yine kerameti kendinden menkul “milli ekonomi” savunucuları arasında anılan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Albayrak var. 

Diğer yanda daha birkaç hafta önce Forum İstanbul’da “Geçici bir bahar havası yaşıyoruz. Aslolan yapısal sorunlara çözüm bulmak. Yüzde 5’lik büyümeyi bugünkü çabayla yakalayamayız” diyen Şimşek. 

Giderek kırılganlaşan ekonomide, rejimin ümit bağladığı temel sorunlardan biri, Başbakan Yıldırım’ın dün “önüne turkuvaz halı sereceğiz” dediği yatırımcının, Türkiye’ye daha çok yatırım yapması. 

(Kastedilen sıcak para değil, doğrudan yatırım tabii.)

Peki yatırımcı, bugünden itibaren neden ve nasıl daha yoğun Türkiye’ye gelsin? 
Bu sorunun yanıtı ise yeni ekonomi yönetimindeki bakanların duruş ve yaklaşım farklarından daha çok, siyasi aktörlerin atacakları adımlarda saklı görünüyor.

Cumhuriyet
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde