Türkiye’nin marka ülke olması doğrudan yatırımlara bağlı

İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan,  Türkiye’nin marka ülke olması için doğrudan yatırımlardan daha fazla pay alması gerektiğine dikkat çekerek, “Yatırım için ihtiyaç duyulan şeffaflık, hukukun üstünlüğü, bürokrasi gibi alanlarda düzenlemeler gerekiyor” dedi.

Bahçıvan: “Dünyadaki hiçbir marka bir gecede efsane olmadı. Steve Jobs’un ‘küçük başlayın, büyük düşünün’ sözü markalaşma için önemli. Türkiye’nin markalaşmak için vizyon eksikliği ve kısa vadeli düşünme alışkanlığından kurtulması gerekiyor.”

Bahçıvan: “Dış ekonomik dengelerin sağlıklı olması cari açık finansmanında doğrudan yatırımların payına bağlı. Türkiye’de ise cari açık finansmanı piyasa dalgalanmalarına karşı kırılgan olan kısa vadeli kredi akışları ve portföy yatırımları ile karşılanıyor.”

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi mayıs ayı olağan toplantısı, “Uluslararası Doğrudan Yatırımlar, Markalaşma, Lojistik ve Endüstriyel Stratejilerin Sürdürülebilir Kalkınma Açısından Ekonomimiz ve Sanayimiz İçin Rolü ve Önemi” ana gündemi ile gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya Dünya Yatırım Ajansları Birliği (WAIPA) ve Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı konuk oldu. Türkiye’nin marka ülke olmak iddiasının doğrudan yatırımlardan daha fazla pay alarak güçlendirilmesine bağlı olduğuna dikkat çeken Bahçıvan, “Ekonomik düzenlemeler, şeffaflık, hukukun üstünlüğü, bürokrasi gibi alanlarda ihtiyaç duyulan düzenlemeler gerçekleştirilerek doğrudan yatırımlarla ilgili işler kolaylaştırılmalı” dedi.

Dünyadaki hiçbir markanın bir gecede efsane olmadığına değinen Bahçıvan, “Markalaşmanın planlı, uzun vadeli ve sabra dayalı bir inşa süreci olduğunu asla unutmamalıyız. Dünyaca bilinen birçok markaya baktığımızda bunların bir asırdan fazla ömre sahip olduklarını görüyoruz. Steve Jobs’un “küçük başlayın, büyük düşünün” sözü markalaşma açısından çok önemli” dedi. Türkiye’nin orta gelir tuzağını aşmasında markalaşmanın önemine değinen Bahçıvan, “Markalaşmanın önündeki en önemli engel, vizyon eksikliği ve kısa vadeli düşünme alışkanlığıdır. Bu olumsuz alışkanlıkları geride bıraktığımız takdirde Türkiye’den de hiç kuşkusuz küresel markalar çıkacaktır” dedi.

Cari açık finansmanında doğrudan yatırımın payı artmalı

Doğrudan yabancı yatırımların bir ülkenin küresel ekonomideki prestij ve istikrar algısı açısından önemli olduğuna dikkat çeken Erdal Bahçıvan, dış ekonomik dengelerinin sağlıklı olmasının cari açık finansmanında doğrudan yatırımların payı ile ölçüldüğüne işaret etti. Bahçıvan, “Türkiye’de ise cari açık finansmanının önemli bölümü, finans piyasalarındaki dalgalanmaya karşı kırılgan olan kısa vadeli kredi akışları ve portföy yatırımları ile karşılanıyor. Oysa doğrudan yatırımlar genellikle reel sektördeki fiziksel varlıklara yönelik oldukları için geriye taşınması kolay değildir ve uzun vadeli niteliğe sahiptir. Türkiye’de 2014 yılında net doğrudan yatırım girişleri bir önceki seneye göre yüzde 37,6’lık bir azalma göstererek 8,8 milyar dolardan 5,5 milyar dolara geriledi” şeklinde konuştu.   

Türkiye’nin bölgedeki gücünde THY’nin rolü büyük

Türkiye’nin yeni ekonomik sıçramasında lojistiğe büyük görev düştüğünü belirten Bahçıvan, “Dünyada gelişmenin itici gücünü lojistik yatırımları oluşturuyor. Ülkemizde de son yıllarda karayolu, demiryolu ve havayolu taşımacılığında çok önemli mesafeler kaydedildi. Özellikle sivil havacılıktaki yatırımlar ve ilerlemeler çok önemli. Türkiye; Orta Asya, Afrika, Ortadoğu, Avrupa ve Asya eksenindeki ülkeleri birbirine bağlayan kritik bir bölge haline hızla dönüşmektedir. Bu süreçte Türk Hava Yolları büyük rol oynuyor” dedi.

Konuşmasında Türkiye’de 7 Haziran’da yapılacak genel seçimlerin demokrasi, istikrar ve ekonomi açısından hayırlı sonuçlar getirmesini dileyen Bahçıvan, sonuçların da herkes tarafından olgunlukla kabul edilmesi gerektiğini söyledi.