Şimşek’in yetkilerinin tırpanlanmasına yabancılar ne dedi?
Yabancı analistler Mehmet Şimşek’in görev alanının daraltılmasını ne dedi?
27.05.2016 16:14
ABONE OL
Ekonomistlerden Citigroup stratejisti Luis Costa “Şimşek’in yeni kabinedeki rolünün değişmesi kimse için sürpriz değil,bence yeni ekonomi takımının ekseninin Şimşek’ten uzaklaştığı oldukça açık ve artık Erdoğan’ın ekonomi danışmanları takımda” dedi.
Berenberg Türkiye Ekonomisti Wolf-Fabian Hungerland de “Şimşek’in kabinede yer almasının genel olarak pozitif ancak sorumluluklarının kısıtlanmış olmasının bankaların ve sermaye piyasalarının nasıl regüle edileceğine dair soru işaretleri var”dedi
Nomura CEEMEA Stratejisti Timothy Ash ise “Şimşek’in kabine olmasının hala artı olduğuna vurgu yaparak yeni görevleri hakkında tamamen negatif olunması gerektiği konusunda emin değilim”dedi ve “Bence her şeyi olumsuz görmemeye çalışma konusunda temkinli olmalıyız” diye ekledi.
Ash ayrıca Şimşek’in yanı sıra Maliye Bakanı Naci Ağbal ve Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan gibi reform yanlısı isimlerin kabinede olduğunun önemini vurguladı . Ayrıca “Geçen ay göreve gelen Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’ya şans verilmeli,Erdoğan hala yönetimde daha ortodoks isimlere yer vermesi gerektiğini anlıyor” diyen Ash, Cumhurbaşkanının makul kamu maliyesinin önemli olduğunu anladığını ve yabancı yatırıma değer verdiğini belirtti.
Ash’e göre, yapısal reform ajandası yavaşlasa da makul finansallar, güçlü bankalar, demografik özellikler, büyüme dinamizmi ve çeşitlendirilmiş ticaret yapısı gibi kredi açısından olumlu göstergeler hala mevcudiyetini koruyor.
‘Risk Primi Artabilir’
Berenberg’den Wolf-Fabian, “Şimşek’in görevlerinin bir kısmını devralan Canikli’nin de finansal düzenlemeler konusunda deneyimli , ancak Şimşek’in özel sektör açısındsan sahip olduğu kredibiliteye sahip değil” dedi.
Ekonomist, “Bu durum hala büyük oranda yabancı sermayeye bağlı olan bir ekonomi için önemli. Türkiye ekonomisi için yatırımcı algısı önemli olduğundan banka düzenlemeleri ve parayı bu ülkeye yönlendirmek hassas bir konu” söyledi.
Wolf-Fabian, Merkez Bankası ve kamu bankalarına ilişkin düzenleme yetkisinin bankaları ve sermaye piyasalarını düzenleme yetkisinden ayırmanın makroihtiyatipolitikaları karmaşıklaştırabileceğini vurguladı.
Ayrıca bankaların ve finansal piyasaların önümüzdeki dönemde nasıl kontrol edileceğini tahmin etmesinin zorlaşmasının, “en azından Canikli’nin ajandasının ve Merkez Bankası’yla ilişkisinin Şimşek’in olduğu kadar profesyonel olup olmayacağı” belli olana kadar Türk varlıklarını fiyatlamayı zorlaştırabileceğini ve risk primini artırabileceğine de dikkat çekti.
Berenberg Türkiye Ekonomisti Wolf-Fabian Hungerland de “Şimşek’in kabinede yer almasının genel olarak pozitif ancak sorumluluklarının kısıtlanmış olmasının bankaların ve sermaye piyasalarının nasıl regüle edileceğine dair soru işaretleri var”dedi
Nomura CEEMEA Stratejisti Timothy Ash ise “Şimşek’in kabine olmasının hala artı olduğuna vurgu yaparak yeni görevleri hakkında tamamen negatif olunması gerektiği konusunda emin değilim”dedi ve “Bence her şeyi olumsuz görmemeye çalışma konusunda temkinli olmalıyız” diye ekledi.
Ash ayrıca Şimşek’in yanı sıra Maliye Bakanı Naci Ağbal ve Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan gibi reform yanlısı isimlerin kabinede olduğunun önemini vurguladı . Ayrıca “Geçen ay göreve gelen Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’ya şans verilmeli,Erdoğan hala yönetimde daha ortodoks isimlere yer vermesi gerektiğini anlıyor” diyen Ash, Cumhurbaşkanının makul kamu maliyesinin önemli olduğunu anladığını ve yabancı yatırıma değer verdiğini belirtti.
Ash’e göre, yapısal reform ajandası yavaşlasa da makul finansallar, güçlü bankalar, demografik özellikler, büyüme dinamizmi ve çeşitlendirilmiş ticaret yapısı gibi kredi açısından olumlu göstergeler hala mevcudiyetini koruyor.
‘Risk Primi Artabilir’
Berenberg’den Wolf-Fabian, “Şimşek’in görevlerinin bir kısmını devralan Canikli’nin de finansal düzenlemeler konusunda deneyimli , ancak Şimşek’in özel sektör açısındsan sahip olduğu kredibiliteye sahip değil” dedi.
Ekonomist, “Bu durum hala büyük oranda yabancı sermayeye bağlı olan bir ekonomi için önemli. Türkiye ekonomisi için yatırımcı algısı önemli olduğundan banka düzenlemeleri ve parayı bu ülkeye yönlendirmek hassas bir konu” söyledi.
Wolf-Fabian, Merkez Bankası ve kamu bankalarına ilişkin düzenleme yetkisinin bankaları ve sermaye piyasalarını düzenleme yetkisinden ayırmanın makroihtiyatipolitikaları karmaşıklaştırabileceğini vurguladı.
Ayrıca bankaların ve finansal piyasaların önümüzdeki dönemde nasıl kontrol edileceğini tahmin etmesinin zorlaşmasının, “en azından Canikli’nin ajandasının ve Merkez Bankası’yla ilişkisinin Şimşek’in olduğu kadar profesyonel olup olmayacağı” belli olana kadar Türk varlıklarını fiyatlamayı zorlaştırabileceğini ve risk primini artırabileceğine de dikkat çekti.
