Silahçı Sarsılmaz hangi sektöre giriyor?

Silahçı Sarsılmaz hangi sektöre giriyor?

91 yıllık Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu’nun ilk kadın başkanı olan Ala Sarsılmaz, turizme giriyor

Silahçı Sarsılmaz hangi sektöre giriyor?
16px
24px
31.01.2014 18:56
ABONE OLgoogle

Türkiye’de atıcılık ve avcılık Nur Ala Sarsılmaz’dan soruluyor. 91 yıllık Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu’nun ilk kadın başkanı olan Sarsılmaz, gençlerin atıcılığa bir spor olarak ilgi duyması için çaba sarf edecek…

SİLAH, atıcılık, avcılık… Bu kavramların bir kadınla özdeşleşmediğini ya da bir kadına yakışmadığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Nur Ala Sarsılmaz, Türkiye’de Atıcılık ve Avcılık Federasyonu’nun ilk kadın başkanı. 91 yıllık geçmişi olan kurumda 2012’de yapılan seçimi erkek rakibine karşı kazanarak başkan olan Sarsılmaz’ın soyadı zaten silahla ilgisini ortaya koyuyor. Ailesi 133 yıldır silah üretimiyle ilgileniyor. 2000 yılında vefat eden babası Sarsılmaz Aliş’in kurduğu Sarsılmaz Silah Sanayi, hafif silah üretiminde Avrupa’nın ilk üçünde yer alıyor.

Avrupa’nın en büyük entegre silah tesisini Düzce’de kuran Sarsılmaz’ın fabrikasının yıllık üretim kapasitesi 250 bin adet. Şirket, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün hafif silah ihtiyacını karşılayan en büyük tedarikçi. Sarsılmaz Silah Sanayi’ni fiilen abisi Latif Aral Aliş yönetirken, Nur Ala Sarsılmaz ise Türkiye’de atıcılık ve avcılığın bir spor olarak algılanması ve geliştirilmesi için çalışıyor. Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu Başkanı Nur Ala Sarsılmaz ile federasyondaki hedeflerini konuştuk...

Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu’na başkan olma fikri nasıl gelişti?
Benden önceki başkan abim Latif Aral Aliş’ti. O bana “Ben çekileceğim, seçimlere sen gir!” dedi. Ben de “Karşıdaki diğer aday kim?” diye sordum. O da “Trap&Skeet’deki bir sporcumuz aday oldu ama federasyonun gelişimi açısından senin olman daha iyi olur. Daha fazla zaman ayırabilirsin” dedi. Böylece ben aday oldum. Kısacası abimin ısrarı ile başkan oldum.

Böylece bir ilki gerçekleştirdiniz!
10 Kasım 2012’de federasyona başkan seçildim. 91 yıllık tarihinde federasyonun ilk kadın başkanıyım. Avrupa’ya baktığınızda da bu alanda başka kadın başkan yok. Hep erkek işi olarak görülüyor ama esasen kadınlara daha uygun.

Kadınla silah yan yana gelmez diye bir algı vardır…
21 yıl önce ilk pompalı tüfek “Baba”yı çıkardığımızda ilk kızıma hamileydim. O zaman bile şirkette çalışıyordum. Ben çok süslüyümdür. O zaman yaptığım bir röportajda gazeteci arkadaşı, hamile ve süslü olmamın yanı sıra elimde taşıdığım pompalı tüfek de çok şaşırtmıştı. Kadın olmak çok güzel. Ayrıca silah bana göre hiç de “soğuk” değil. Hatta çok da “sıcak” bir nesne diyebilirim. Benim zaten amacım bu algıyı değiştirmek. Ayrıca insanların dışarıda atış yapmamasını sağlamak. Rastgele silah kullanılmaz. Silah poligonda kullanılır. Silah zevkin mi var? Gidip poligonda atış yapacaksın. Futbol caddede oynanabilir mi? Futbolun sahada oynanması gibi silahın da sahasında atışının yapılması gerekiyor. Amacım bunu anlatmak…

Peki bunu nasıl anlatacaksınız?
Federasyon olarak üniversitelerle işbirliği yapmaya başladık. Üniversitelerimizde atıcılık ve paintball spor kulüplerinin kurulmasına destek vereceğiz. İlk olarak Gaziantep’deki Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde antrenörlük eğitimi verilmesi için çalışmalara başladık. Antrenörlük eğitimi için üniversitenin poligonunun olması gerekiyor. Önce bir poligon yapılacak. Orada bir bölüm açmak için çalışıyoruz. Bu da ilk olacak. Hiçbir üniversitemizde atıcılık bölümü yok. Önce kulüp, ardından bölüm açılacak. Marmara Üniversitesi’nde bir poligon var. Seçmeli ders olarak öğrenciler ders alabiliyor. Gençler atıcılığı bir spor olarak gördüklerinde daha çok sporcumuz olacak, yetenekler ortaya çıkacak. Dolayısıyla uluslararası yarışmalarda ve olimpiyatlarda daha fazla madalya almamızın önü açılacak. Bütün hepsi birbirini tetikliyor.

Son yıllarda atıcılıkta madalya durumumuz nedir?
Federasyonumuzun 90’ıncı kuruluş yıldönümü olan 2013’te hiç almadığımız kadar çok madalya aldık. Akdeniz Oyunları’nda ilk defa beş madalya aldık. İki altın, iki bronz, bir de gümüşümüz var. Avrupa’daki yarışmalarda ise dokuz madalya kazandık.

Atıcılığın bir spor olarak gelişmesi için Türkiye’de tesisler yeterli mi?
17. Akdeniz Oyunları nedeniyle yapılan Mersin’deki Erdemli Atış Poligonu, dünyanın üçüncü büyük atış poligonu. Burada bin 500 kişi aynı anda trap-skeet, havalı tüfek ve tabanca atışlarını izleyebiliyor. Federasyon olarak biz bu değeri aktif olarak kullanıyoruz. Antrenör seminerlerinden yarışmalara kadar birçok şeyi burada yapıyoruz. Burada geleceğin milli takım sporcularını yetiştireceğiz. Ayrıca İstanbul ve Ankara’da da tesisler var. Ancak Türkiye’de bir İtalya gibi çok sayıda poligon yok. Bu nedenle yeterli değil. Eğitimle birlikte bu işi ele aldığımızda sporcular yetişecek, poligonlar da arka arkaya gelecek. Türkiye’de özel sektörün de son yıllarda poligon kurmaya başladığını görüyoruz.

Paintball branşı da federasyonunuza bağlı. Bu branşla ilgili neler yapacaksınız?
Üniversitelerde paintball turnuvaları yapacağız. Nisan ayında Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde turnuva yapacağız. Eskiden Türkiye’de isteyen herkes bir kulüp açıp oynayabiliyordu. Şimdi bu işi federasyon daha kurumsal bir hale getirdi.

Avcılık turizminin geliştirilmesi için neler yapacaksınız?
Türkiye’de avcılık hak ettiği yerde değil. Orman Bakanlığı ile beraber nasıl geliştirilebileceği üzerinde çalışmalara başlayacağız.

Avcılığa şahsi merakınız var mı?
Ben poligonda atış yapmayı severim. Avcılık yapmadım. Avcılarla beraber büyüdüm., onların fıkralarını çok severim.

Biraz da iş hayatınızla ilgili konuşalım. Aile şirketlerinde sorumluluk üstlendiniz mi?
Ben Londra’da işletme okudum. Döner dönmez aile şirketlerinde çalışmaya başladım. Zaten yaz tatillerinde çalışırdık. Aslında aile şirketinde çalışacağım diye şartlanmadım. Babamı çok severdim. Küçükten beri babam nereye, ben oraya… Babam ne iş yaparsa ben de onu yapardım. Babam demirci ustası olsaydı, demirci olurdum. Babam silah üreticisiydi, silahçı oldum.

Abinizle aranızda bir görev paylaşımı var mı?
Babamın vefatından sonra bir görev paylaşımı oldu. Şirkette hissedarlığım devam ediyor. Ben Sarsılmaz Basım Yayın şirketinin başındayım. Matbaamızın 20 yıllık geçmişi var. Orada katalog, broşür, ajanda, takvim gibi materyalleri basıyoruz. Daha çok büyük şirketlerle çalışıyoruz. 15 kişilik bir kadromuz var. Federasyondaki görevim nedeniyle haftada ancak bir gün oraya uğrayabiliyorum.

Sarsılmaz’ın Karaköy’deki yerine otel yapıyor musunuz?
Evet, orada 750 metrekarelik bir yerimiz var. Orası uzun yıllardır otopark olarak kullanılıyordu. İki hafta önce bir otel inşaatına başladık.

Genel olarak Türkiye’de ekonomik durumu nasıl görüyorsunuz?
Ben Başbakanımıza güveniyorum. Bunların geçici sıkıntılar olduğunu düşünüyorum. Başbakanımızı da eşi Emine Hanım’ı da çok severim. Kendilerini 1995 yılından beri tanırım. Emine Hanım’la duygusal bağım vardır. Benim için başkadır! Babamı kaybettiğimde, kendimi en kötü hissettiğim zaman 2000 yılında yanımda Emine Hanım vardı. Ne zaman hayatımda bir zorluk olsa Emine Hanım’ı yanımda buldum.

Sizi hiç politikaya davet etmediler mi?
Yok olmadı… Ben evliyken eski eşim Oğuz Satıcı AK Parti’den Bakırköy Belediye başkan adayı oldu. Doğrusu kendimle ilgili böyle bir davet beklemedim.

İki kızı var

Ala Sarsılmaz, ortaokulu Yıldız Koleji’nde, liseyi ise Ata Koleji’nde bitirmiş. Londra’da işletme eğitimi alan Sarsılmaz, üniversiteden döner dönmez evlenmiş. Oğuz Satıcı ile olan evliliğinden iki kızı var. Büyük kızı Mina 21 yaşında. Halen İtalya’da iç mimari okuyor. Küçük kızı Diba ise 16 yaşında ve lisede okuyor.

“Ateşli silahta iyiyimdir”

Ala Sarsılmaz, silahla büyümüş bir işkadını. Ailedeki bütün kadınlar gibi o da silah kullanıyor. Halen ruhsatlı iki tabancası var. İkisinin markası da Sarsılmaz. “Ateşli silah kullanımında iyiyimdir” diyen Sarsılmaz, eskiden sık sık poligonda atış yaparmış. “Şimdi çok fazla vakit bulamıyorum. Seyahatlerim çok oluyor. Federasyonun merkezi Ankara’da olduğu için haftanın birkaç günü mutlaka Ankara’da oluyorum” diyen Sarsılmaz, kızlarının da kendisi gibi silaha meraklı olduğunu belirtiyor. “Benim büyük kızım da havalıda iyi bir atıcıdır. Küçük kızım da çok ilgili. Zaten her yerde, her yarışmada benimle birlikte. Kendisi de silah istiyor ama hele bir 18 yaşını geçsin…”

Rahime Baş Uçar/Para Dergisi

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde