Saruhan Tan'ın YKM pişmanlığı: Yüzde 4'e giremedik
Türkiye’deki işletmelerin yüzde 95’ini oluşturan aile şirketlerinin gelecek kuşaklara taşınmasında karşılaşılan sorunlar ve çözüm yolları masaya yatırıldı.
22.10.2014 14:58
ABONE OL
Türkiye’deki işletmelerin yüzde 95’ini oluşturan aile şirketlerinin gelecek kuşaklara taşınmasında karşılaşılan sorunlar ve çözüm yolları Genç Yönetici ve İşadamları Derneği’nin (GYİAD) düzenlediği Aile Şirketleri Konferansı’nda masaya yatırıldı.
GYİAD Aile Şirketleri Konferansı’nda ana konuşmacı olarak yer alan EY (Ernst&Young) Global Aile Şirketleri Lideri Peter Englisch, firmaları 100 yıla taşıyan dünya çapında edindiği birikimi Türk şirketlerin patron ve üst düzey yöneticileriyle paylaştı.
GYİAD Başkanı Burcu Akdarı Toprak video konferans ile katıldığı toplantıda dünyada ve Türkiye’de ezici çoğunluğu aile şirketlerinin oluşturduğunu vurgulayarak, konferans ile şirketlerin ve bireylerin yaşadığı tecrübeleri genç patronlara aktarmayı amaçladıklarını söyledi.
Araştırma verilerine göre, dünyada aile şirketlerinin toplam şirket sayısı içindeki payının ABD’de yüzde 96, İtalya ve Türkiye’de ise yüzde 95 oranında bulunduğuna dikkat çeken Akdarı Toprak, “ Ancak, A.B.D.’de yapılan bir araştırmaya göre, birinci kuşakta son bulan aile şirketi sayısı oranı yüzde 80, ikinci kuşağa ulaşanların oranı yüzde 16. Üçüncü kuşak ve sonrasını görebilenler ise sadece yüzde 4. Türkiye bu yüzde 4’lük dilime giren şirket sayımızı artırmamız gerekiyor” dedi.
EY’NİN ANKETİNDEN ÇIKAN BÜYÜK SÜRPRİZ
Peter Englisch, EY olarak 2 hafta içinde resmi olarak yayınlayacakları dünya anketinde, Türkiye’yi ilgilendiren çok enteresan sonuçlara ulaştıklarını belirterek, “Dünya çapında gerçekleştirdiğimiz ankette Türk kadınlarının bir sonraki jenerasyonda yönetimi devralmaları konusunda Türkiye dünya birincisi çıktı” dedi.
Peter Englisch, ankette, yetenekli profesyonellerle çalışma arzusu açısından da Türkiye’nin dünyadaki ilk 3 ülkeden biri çıktığını ifade ederek, Türk aile şirketlerinin geleceğini oldukça parlak gördüğünü ifade etti.
Aile şirketini 100 yıla taşımak için gerekli olan formülü “Aç olun, şımarık olun, yeni şeyler deneyin” şeklinde özetleyen Englisch, “Tembelleşir ve hisse bölümünden yaşar haline gelirseniz şirketin devamlılığı olmaz. Aile beklentilerini yönetememek, varlıkların ve mirasın nasıl paylaşılacağı sorunlarını doğuruyor. İflasın ve ailenin dağılmasının ardında yatan yüzde 90 sebep budur. Zorluklar aynıdır ama çözümler size özgüdür. Yaşadığınız her sorunda avukatın kapısını çalmayın. Kendi yöntemlerinizle ve konuşarak çözme yoluna gidin. Çünkü avukatlar çatışmaları yatıştırmak yerine daha da çatıştırırlar” dedi.
SARUHAN TAN: YÜZDE 4’E GİREMEDİK
Big Chefs Yönetim Kurulu Başkanı Saruhan Tan ise YKM’nin satışı sürecinde yaşadıkları tecrübelerle ilgili olarak “Biz ilişkiyi iyi yönetemedik” dedi.
Tan, şöyle devam etti:
“Şirkette 3 jenerasyon yönetimdeydik. Dünyada 4. jenerasyona geçebilen şirketlerin sayısı sadece yüzde 4’ü oluşturuyor. Maalesef biz yüzde 96’nın içinde kaldık. Bu krizi yaşamamak için kurucunun veliahtı baştan seçmesi gerekiyor. Bu yapılmadığında bir kaos ortamı oluşabiliyor. Türkler olarak egosu yüksek ve kıskanç bir toplumuz. Kurucu kişi, veliahtı seçme sürecini doğru yönetemezse, hissedarlar arasında ciddi çekişmeler yaşanabiliyor.”
GYİAD Aile Şirketleri Konferansı’nda ana konuşmacı olarak yer alan EY (Ernst&Young) Global Aile Şirketleri Lideri Peter Englisch, firmaları 100 yıla taşıyan dünya çapında edindiği birikimi Türk şirketlerin patron ve üst düzey yöneticileriyle paylaştı.
GYİAD Başkanı Burcu Akdarı Toprak video konferans ile katıldığı toplantıda dünyada ve Türkiye’de ezici çoğunluğu aile şirketlerinin oluşturduğunu vurgulayarak, konferans ile şirketlerin ve bireylerin yaşadığı tecrübeleri genç patronlara aktarmayı amaçladıklarını söyledi.
Araştırma verilerine göre, dünyada aile şirketlerinin toplam şirket sayısı içindeki payının ABD’de yüzde 96, İtalya ve Türkiye’de ise yüzde 95 oranında bulunduğuna dikkat çeken Akdarı Toprak, “ Ancak, A.B.D.’de yapılan bir araştırmaya göre, birinci kuşakta son bulan aile şirketi sayısı oranı yüzde 80, ikinci kuşağa ulaşanların oranı yüzde 16. Üçüncü kuşak ve sonrasını görebilenler ise sadece yüzde 4. Türkiye bu yüzde 4’lük dilime giren şirket sayımızı artırmamız gerekiyor” dedi.
EY’NİN ANKETİNDEN ÇIKAN BÜYÜK SÜRPRİZ
Peter Englisch, EY olarak 2 hafta içinde resmi olarak yayınlayacakları dünya anketinde, Türkiye’yi ilgilendiren çok enteresan sonuçlara ulaştıklarını belirterek, “Dünya çapında gerçekleştirdiğimiz ankette Türk kadınlarının bir sonraki jenerasyonda yönetimi devralmaları konusunda Türkiye dünya birincisi çıktı” dedi.
Peter Englisch, ankette, yetenekli profesyonellerle çalışma arzusu açısından da Türkiye’nin dünyadaki ilk 3 ülkeden biri çıktığını ifade ederek, Türk aile şirketlerinin geleceğini oldukça parlak gördüğünü ifade etti.
Aile şirketini 100 yıla taşımak için gerekli olan formülü “Aç olun, şımarık olun, yeni şeyler deneyin” şeklinde özetleyen Englisch, “Tembelleşir ve hisse bölümünden yaşar haline gelirseniz şirketin devamlılığı olmaz. Aile beklentilerini yönetememek, varlıkların ve mirasın nasıl paylaşılacağı sorunlarını doğuruyor. İflasın ve ailenin dağılmasının ardında yatan yüzde 90 sebep budur. Zorluklar aynıdır ama çözümler size özgüdür. Yaşadığınız her sorunda avukatın kapısını çalmayın. Kendi yöntemlerinizle ve konuşarak çözme yoluna gidin. Çünkü avukatlar çatışmaları yatıştırmak yerine daha da çatıştırırlar” dedi.
SARUHAN TAN: YÜZDE 4’E GİREMEDİK
Big Chefs Yönetim Kurulu Başkanı Saruhan Tan ise YKM’nin satışı sürecinde yaşadıkları tecrübelerle ilgili olarak “Biz ilişkiyi iyi yönetemedik” dedi.
Tan, şöyle devam etti:
“Şirkette 3 jenerasyon yönetimdeydik. Dünyada 4. jenerasyona geçebilen şirketlerin sayısı sadece yüzde 4’ü oluşturuyor. Maalesef biz yüzde 96’nın içinde kaldık. Bu krizi yaşamamak için kurucunun veliahtı baştan seçmesi gerekiyor. Bu yapılmadığında bir kaos ortamı oluşabiliyor. Türkler olarak egosu yüksek ve kıskanç bir toplumuz. Kurucu kişi, veliahtı seçme sürecini doğru yönetemezse, hissedarlar arasında ciddi çekişmeler yaşanabiliyor.”
