Patronlara şantaj yapan yandaşlar

Patronlara şantaj yapan yandaşlar

Devletten elde ettiği kritik bilgilerle patronlara şantaj yapıp para isteyen bazı yandaş kalemler, hükümeti rahatsız etti.

Patronlara şantaj yapan yandaşlar
16px
24px
20.10.2014 08:32
ABONE OLgoogle
Devletten elde ettiği kritik bilgilerle patronlara şantaj yapıp para isteyen bazı yandaş kalemler, hükümeti rahatsız etti. Bu gazetecileri tasfiye etme kararı alan AKP yönetimi, yeni dönemi daha 'kaliteli yandaş kalemler’ ile yürütmek istiyor
 
17 ve 25 Aralık yolsuzluk operasyonlarının ardından başlatılan “algı operasyonu”, medyada Susurluk benzeri ilişkilerin ortaya çıkmasına neden oldu. Algı operasyonu sürecinde; muhalif işadamları, gazeteciler ve bürokratlar hakkındaki gizli bilgiler, yandaş gazeteci ve yazarlara aktarıldı.

Sözkonusu yandaş gazeteci ve yazarların bir kısmı ise bu durumu ranta çevirdi ve şantaj ile patronlardan para “koparmaya” başladı. Bu konuda gelen şikayetlerin artması üzerine, şimdiye kadar algı operasyonunda kullanılan gazetecilerin tasfiye edilmesi kararlaştırıldı. Yeni dönemde, algı operasyonunun daha kaliteli gazeteci ve yazarlarla yönetilmesi planlanıyor. Bu durum, Ankara’da, “yandaş medyada level atlama vakti” olarak özetleniyor.

Yandaş medyada yaşanan “Susurluk” skandalının hikâyesi şöyle:

Cumhuriyet tarihine, “ayakkabı kutuları” ile geçen 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu, Türk medya sektörüne de ağır darbe vurdu. Özellikle bu süreçte yürütülen algı operasyonu, medya sektöründe yasadışı oluşumların da kapısını araladı.

Operasyonların ardından AKP Hükümeti, tüm birimleri ile birlikte adeta “algı operasyonu” seferberliği ilan etti. Bu süreçte, hükümete yakın medya organları da etkin şekilde kullanıldı. Algı operasyonunu yürütmek için, bir güvenlik teşkilatında “psikolojik harekat birimi” oluşturuldu.

Dönemin Başbakanlık danışmanları ile koordineli şekilde çalışan birim, medya kuruluşlarında yer alan haberleri izleyerek, nasıl bir yayın politikası izleneceğini belirledi. Bu yayın politikası da hükümete yakın medya kuruluşları tarafından hayata geçirildi.

SİLAH İLE GEZEN GAZETECİLER

Devletin, bir dönem PKK ile mücadelede kullandığı Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’a benzer oluşumlar bu kez yandaş medyada ortaya çıkmaya başladı. Devletin güvenlik birimlerinden aldıkları bilgiler, yandaş medyada adeta yeni “yeşillerin” ortaya çıkmasına neden oldu.

Hâlen, yandaş gazetelerde çalışan gazeteci ve yazarlar, güvenlik birimlerinden, bazı gazeteciler hakkında “teknik takip” hatta “fiziksel takip” talebinde bulundular. Yandaş gazetecilere sağlanan devlet imkanı bununla da sınırlı kalmadı, “dik duran“ gazetecilere, silah ve koruma da verildi. Ayrıca bu gazetecilerin, gelirlerinin üzerinde harcama yapması da dikkat çekti.

MUHABİRİ İÇİN TEKNİK TAKİP İSTEYEN YANDAŞ CEO

17 Aralık operasyonu sonrasında yandaş medyada yaşanan güç zehirlenmesi, muhabirden gazetenin yöneticilerine kadar herkesi etkiledi. Bu esnada, “paralel” veya “muhalif” olduğundan şüphe edilen bazı gazeteciler için, “Şuna bir bakar mısınız, kimlerle görüşüyor” diyerek listeler gönderildi. Bir gazetenin CEO’sunun, muhabirleri için bile örtülü olarak teknik takip talebinde bulunduğu dilden dile konuşuluyor.

Yandaş bazı gazetecilerin devlet birimlerinden aldıkları gizli bilgilerle, iş adamlarına şantaj yapmaları, güç zehirlenmesinde son nokta oldu. Bu süreçte, iş dünyası ile ilgili gizli kalması gereken ticari sırlar da, “paralel ile mücadele” adı altında yandaş kalemlere servis edildi. Bilgilerin bir kısmı haberleştirildi. Ancak, bazı bilgiler dosya hâline getirilerek, iş adamlarından kaba tabirle “para koparma” aracı olarak kullanıldı. Devletin güvenlik birimlerine ve hükümet üyelerine bu konuda birçok şikâyet gitti.

Hüseyin Özay/Taraf
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde