Murat Ülker’e imza attıran oluşum

Tüketicilerinin önemli bir bölümü gençlerden oluşan Yıldız Holding’in çalışanlarının da yüzde 65’i artık Y kuşağı. Hem tüketicilerini hem de çalışanlarını daha iyi anlamak için pek çok araştırma yapan holding bünyesinde bir de “Genç Platform” oluşturuldu.

Bir yıldır devam eden çalışmaların ardından hazırlanan Genç Platform Manifestonusu’nu Murat Ülker’e imzalatan oluşum, yeni projelerden reklam senaryolarına, anketlerden arama konferanslarına kadar pek çok farklı konuda gençlerin düşünceleri ile ilgili holding iç birimlerine görüş veriyor. 

Kendilerini “alışılmışın dışında yollar sorgulayan, sorguladığı için sorgulanmaktan korkmayan; zamanı yakalayan değil, zamanın önünde koşan; nasıl yaptığına değil, ne yaptığına bakan; en iyi sonuca birlikte varılacağına inanan, değişimden korkmayan, fark yaratacak dönüşümün ilk kıvılcımları” olarak tanımlayan Genç Platform’un manifestosu ise şu beş başlıktan oluşuyor:

•    Biçime değil, sonuca bak!
•    Kendini kasma, çerçeveyi bozma!
•    Kendimi yönetebilirim, lider istiyorum!
•    Deneyime saygı duy, yeniliğe odaklan!
•    Hepimiz aslında aynı şeyi istiyoruz!

Eğitim ve bireysel yatırım konusunda kendini geliştirmek isteyen Genç Platform’un, deneyim paylaşımına yönelik başlattığı “Chat’s (Sohbet)” toplantılarının ilk konuğu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker oldu. 200 gencin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıya ilgi büyüktü. 

 “Gençlik dediğiniz şey, artık kaybettiklerinizdir. Her insan yaşlandıkça genç olmaya çalışıyor. Kimlerle beraber olduğuna bakıp kimin yaşlı kimin genç olduğunu anlarım; tavsiyem gençlerle daha çok birlikte olmanızdır” diyen Ülker’in, gençlerle sohbeti iki saat sürdü. Murat Ülker, her soruyu dikkatle dinledi ve samimiyetle cevapladı:

GENÇLER HAKLI, BİÇİME DEĞİL SONUCA BAKMALI
Sizce genç kimdir?
Gençlik dediğiniz şey, artık kaybettiklerinizdir. Bizim gençlik yıllarımıza göre şimdiki gençler çok durağan, daha az maceracı, daha az atak. Her insan yaşlandıkça genç olmaya çalışıyor. Kimlerle beraber olduğuna bakıp kimin yaşlı kimin genç olduğunu anlarım; tavsiyem gençlerle daha çok birlikte olmanızdır. “Biçime değil sonuca bakmalı”  diyen gençlerin bu yaklaşımını çok beğeniyorum. 
Yenilik, yeni fikirlere odaklanmak önemli mi?
Deneyime saygı duyarım, insan duyduklarıyla bir anda 40 yaşında 50 yaşında oluveriyor. Tecrübeleri dinler, uygular, başarılıysa devam ederim; başarısızsa terk ederim. Ancak bu fikirleri güncellemek, güne uydurmak önemli.
Hiç sinirlenmiyor musunuz?
Sinirleniyorum tabii, en çok kendime kızıyorum. Belli edince daha fazla sinirleniyorum, o yüzden belli etmemeye çalışıyorum. Ufak tefek şeylere sinirlenirim. 

KİŞİLERDEN ÇOK DAVRANIŞLARI ÖRNEK ALIN

Hayatta kimleri takdir ediyorsunuz?
Bazı arkadaşlar benden daha verimli çalışıyorlar. Çalışkanlıkta istikrarlılar, benim aklıma gelmeyen şeyleri akıl ediyorlar, bunlar hoşuma gidiyor, takdir ediyorum.  
Örnek aldığınız isimler var mı?
Kişilerden çok davranışların örnek alınması gerektiğini düşünüyorum. Bir davranışı içselleştirip benimseyebilirsiniz. Ama bir kişiye öykünüp sonra da mutsuz olma riskiniz var.
Murat Ülker hedefe ulaşmak için gemileri yakan bir insan mıdır?
Hayatta herkes kahramanlıklar yapar ama iş konuşuyoruz. Bir işi yaparken risk alıyorsunuz. Riski sonuna kadar kullanır mıyım? Hayır. Hesaplı risk alıyorum. Başarısız olunca ne kaybederim bunu iyi hesap ediyorum.  
Şirketlerin yönetiminde aklınızın kaldığı oluyor mu?
Aklım kalmıyor, çünkü işlerin başında aklı olan insanlar var. 

Keşkeleriniz var mı?
Pişmanım ve keşke demiyorum. “Şunu başardım”dan ziyade “şunu yapsam iyi olur” dediğim hedeflerim var. Çünkü küçük mutluluklar dağıtıyoruz. Onlar üst üste konunca büyük mutluluklar oluşuyor.

SESSİZ MUTLULUĞUN GÜCÜNE İNANIRIM

Üst yönetime ulaşmayan, fark edilmeyen başarılar oluyor diye düşünebiliyoruz. Nasıl değerlendirirsiniz?
Yönetmek kolay bir şey değil. Bir çocuk hayatı öğrenirken, kendi kendine yürüyor. Ama şöyle düşünün: Bir robotun basit bir hareketi için muazzam bir teknolojik yatırım gerekiyor.  Yönetmek de böyle, siz yapmıyorsunuz tarif ediyorsunuz. Her iş aslında önemlidir. Başarılmış olan şeyler başarıldığında, o iş önemini kaybeder. Problemli işlere, alanlara odaklanırız. Sessiz mutluluk denen bir şey vardır. Bazı işlerde arkadaşlarınıza yardım edersiniz. Adınız bilinmemesine rağmen, iş başarıldığında mutlu olursunuz sessizce.  Benim için özellikle şu işi başardı diyemezsiniz, arkadaşlarımla başarıyorum, mutlu oluyorum. 

TANIDIK ÖNEMLİ AMA TORPİLE GÜVENMEYİN

Ülker, birçok imkansızlıkları oldurarak başarı elde etti. Ülker’in şu andaki durumundan memnun musunuz?
Geldiğimiz yerden mutluyum. Arkadaşların iş yapış şekillerini, başarılarını takdir ediyorum. Gelecekten endişeli değilim. Ama dünya değişiyor, bizim de buna ayak uydurmamız lazım. Örneğin mobil değişim. Bunları da yaparsak çok daha iyi olacak. 
Y kuşağı X kuşağı ile birlikte nasıl daha iyi anlaşabilir?
Bizim evde iki kuşak da var. Devir değiştikçe, örneğin beş yıl sonra iş yapış şeklimiz değişecek, 10 sene sonra yaşayış şeklimiz değişecek. Yazışmalar, iletişim değişecek. Bunlara hazırlıklı olmak lazım. Değişmezse antrenman yapmış oluruz, bir şey kaybetmeyiz. Ama değiştiğinde hazır değilsek kaybederiz.  
Kariyerinde yükselmek için neler yapmalı gençler?
Ben olsaydım, okulda meslek derslerini iyi okurdum. Hangi konuda çalışacaklarsa o konuya odaklı eğitim almalı. Networking şart, kesinlikle torpil lazım değil. Torpil sizin işinizi yanlış yapmanıza sebep olur.  Nerede çalışırsanız çalışın, kendi işiniz gibi çalışın. Şans faktörünü de atlamamak lazım. Babamın bir sözü vardı: “Şans kapıyı çalınca orada olmak lazım.”