Lüks tüketime caydırıcı vergilendirme

Lüks tüketime caydırıcı vergilendirme

Başbakan Davutoğlu, "Lüks ve ithalat yoğunluğu yüksek malları tespit edecek ve caydırıcı vergilendirme yapacağız" dedi.

Lüks tüketime caydırıcı vergilendirme
16px
24px
18.12.2014 10:16
ABONE OLgoogle
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Birkaç gün önce özellikle Rusya'daki dalgalanma sebebiyle gelişmekte olan ekonomilerin finansal yapıları ve genel dengeleri itibarıyla ortaya çıkan konjonktürde de görüldüğü gibi rasyonel, soğukkanlı kriz yönetimi mantığıyla bu krizi piyasalara hissettirmeden yönetebilme kabiliyeti açısından büyük bir sınavdan sürekli geçiyoruz" dedi.

Davutoğlu, ''Güçlü ve Dengeli Büyüme için Yapısal Dönüşüm'' başlığıyla Onuncu Kalkınma Planı kapsamında öncelikli dönüşüm programlarına ilişkin ikinci basın toplantısını düzenledi.

Öncelikli Dönüşüm Programları'nın çok büyük ilgi gördüğünü ve kendilerinde de heyecan uyandırdığını ifade eden Davutoğlu, Yapısal Dönüşüm Programları'nın özellikle kriz dönemlerinde orta ve uzun vadeli ekonomik dönüşümleri ortaya koyabilmek ve ülkelerin perspektiflerini, reformlarını belirleyebilmek açısından önemli endikasyonlar niteliği taşıdığını belirtti.

Davutoğlu, ilk 9 programı açıkladıktan sonra G20 toplantısına katılan Türkiye'nin, yapısal dönüşüm programını açıklayan iki ülkeden biri olduğunu, diğer ülkenin Meksika olduğunu bildirerek, şöyle dedi:

"Özellikle petrol fiyatları ve dünya piyasalarında son dönemdeki yaşanan çalkantılar da göz önüne alındığında Türkiye'nin öngörülebilir, şeffaf ve hesap verilebilir bir perspektifle, kararlı bir orta ve uzun vadeli bir yapısal dönüşüm programı açıklamaya devam etmesi her şeyden önce ekonomi yönetimimizin istikrar konusundaki kararlılığını gösteren açık bir tutumdur. Bu açıdan piyasalarımızın, iş dünyamızın, kamu yönetimimizin bu yapısal dönüşüm programlarının doğasına, mantığına intibak etmeleri, bu çerçevede gerekli adımları atmaları Türkiye'nin orta ve uzun vadeli ekonomik istikrarı bakımından büyük önem taşıyor."

 AK Parti hükümetlerinin 2002 yılından bu yana reform hükümetleri olduklarını dile getiren Davutoğlu, daha olaylar gelişmeden ön alıcı şekilde tedbirleri aldıklarını, olaylar gelişmeden olabilecek krizleri yönetebilmek için kararlı ve iletişim, etkileşim ve koordinasyon içinde tepki verdiklerini ifade etti.

"Hükümetimiz 2023'e kadar ve daha ötesini görecek perspektifle politikalarını yönetiyor"

Davutoğlu, 62. hükümetin kurulmasının ardından içeride ve dışarıda birçok farklı yaklaşımlar sergilendiğini belirterek, "(Acaba 62. hükümet 8 aylık bir seçim hükümeti mi olacak, acaba ekonomi yönetimi bu 8 aya ayarlı bir takım popülist politikalara mı yönelecek?) gibi sorularla Türk ekonomisine güveni sarsmaya çalışan çevreler çıktı ama herhalde 3 ayı geçen performansımız, hem iç hem dış piyasalar açık bir şekilde gösterdi ki hükümetimiz hiçbir şekilde 8 aylık kısa bir perspektifle değil, aksine 2023'e kadar ve daha ötesini görecek orta ve uzun vadeli perspektifle politikalarını yönetiyor" dedi.

Bugünlerde  bütçe görüşmelerinin devam ettiğini, bazı bakanların basın toplantısı sırasında bu görüşmeler nedeniyle ayrılacağını bildiren Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Bütçe konuşmamda da zikrettiğim gibi kamu maliyesi, bütçe yapılandırılması ve finansal sistemin istikrarı konularındaki ilkeli tutumumuz şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edecek. 62. hükümetin programında açık şekilde ortaya koyduğumuz bu perspektif, Orta Vadeli Programı açıklarken de net bir şekilde ifade edildi ve 2015 bütçesi de bunu tamamlayıcı unsurlarla kamuoyumuza arz edildi. Gerek 62. hükümet programı, gerek Orta Vadeli Program, gerek bütçe açıklaması, gerekse şimdi daha önce açıkladığımız yapısal dönüşüm programları, her şeyden önce bütün ekonomi politikamızda birkaç önemli unsuru öne çıkartıyor. Bir, bütüncül bir bakış. Reel sektör, finans sektörü, makroekonimik yapılar, bürokrasi-özel sektör ilişkisi, sosyal ve insan odaklı ekonomik yapılanma. Bütün bunlar bütüncül perspektifle alınıyor. Bu bütüncül perspektifi hiçbir zaman kaybetmeyeceğiz. Resmin tümünü gören, resmin tümünü analiz eden, bu resme göre en doğru kararları, en doğru zamanda alan bir yaklaşımı bundan sonra da sürdürmeye devam edeceğiz."

"Uygulamaları 3-4 aylık periyotlarla paylaşacağız"

Bu bütüncül perspektifin yanı sıra tamamlayıcılık ilişkisi, öngörülebilirlik, geleceğe dönük olarak bu öngörülebilirlik yaklaşımının spesifik somut alanlara indirgenmesinin önemli bir boyut taşıdığına işaret eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz kendi mecramızda ve kendi orta ve uzun vadeli reform perspektifimizde devam ederken ortaya çıkabilecek muhtemel krizler ki işte birkaç gün önce özellikle Rusya'daki dalgalanma sebebiyle gelişmekte olan ekonomilerin finansal yapıları ve genel dengeleri itibarıyla ortaya çıkan konjonktürde de görüldüğü gibi rasyonel, soğukkanlı kriz yönetimi mantığıyla bu krizi piyasalara hissettirmeden yönetebilme kabiliyeti açısından büyük bir sınavdan sürekli geçiyoruz. Aslında 2008'den bu yana bütün dünya ekonomileri kriz yönetimiyle meşgul, anlık, konjonktürel kriz yönetimleriyle. Türkiye ekonomisi bir taraftan krizi yönetiyor, krizden etkilenmeden ekonomik performansını sergiliyor, bir taraftan da uzun vadeli perspektiflerle yapısal dönüşümlerini sürdürüyor. Dolayısıyla bu yapısal dönüşüm programlarının hesap verilebilirlik, yani ilan ettiğimiz eylemlerin uygulamalarını da 3-4 aylık aylık periyotlarla sizlerle paylaşacağız. Muhtemelen bu çalışmalar tamamlandığı zaman mart, nisan gibi uygulama sonuçlarını da sizlerle paylaşma imkanı bulabileceğiz."

"Petroldeki düşüş ekonomimize olumlu etki yapacak"

Davutoğlu, "Petrol fiyatlarındaki 60 dolara geri dönüş ülke ekonomimize olumlu etki yapacaktır. Bu olumlu etkiyi, petrol fiyatlarındaki düşüşü tüketicimize, vatandaşımıza yansıtıyoruz, pompa fiyatlarında çok ciddi düşmeler oldu. Ama kesinlikle petrol fiyatlarının düşüşünden kaynaklanan bir gevşeme, disiplinden kopuş söz konusu olmayacak" ifadelerini kullandı.

"Türkiye ekonomisi 20 çeyrektir aralıksız büyüyor"

Türkiye ekonomisinin 20 çeyrektir aralıksız büyüdüğüne dikkati çeken Davutoğlu, son büyüme rakamlarının beklentinin altında gelmesine rağmen dünya ekonomileri ortalamasının çok üstünde olduğunu ifade etti.

Büyümenin sadece talep artışına bağlı değil, ihracat ve üretim boyutlu olmasının önemine dikkati çeken Davutoğlu, "İhracata dayalı nitelikli büyüme kompozisyonu, büyümenin sürdürülebilir niteliği açısından önemli bir işarettir" ifadesini kullandı.

Davutoğlu, öngörülebilirlik niteliğinin şu anda dünyanın en fazla önem verdiği husus olduğunu, Türkiye'nin siyasi istikrarla desteklenmiş öngörülebilirlik kapasitesini sürdürdüğünü söyledi. 

Bütçe görüşmelerinde kamu maliyesinde istikrar konusu üzerinde durduklarını belirten Davutoğlu, 2002 yılında yüzde 11,5 olan merkezi yönetim bütçe açığının GSYH'ye oranının, 2013'te yüzde 1,2 seviyesine gerilediğini ve bu düşüşün denk bütçeye doğru seyir açısından önemli parametrelerden olduğunu kaydetti.

Davutoğlu,  2002'de yüzde 38 olan dış ticaret hacminin GSYH'ye oranının, 2013'te yüzde 49,1'e yükselmesinin Türkiye ekonomisin genel performansı açısından ciddi gösterge olduğunu dile getirdi.

AB tanımlı genel yönetim borç stokunun milli gelire oranının da yaklaşık 40 puan gerileyerek yüzde 70'lerden yüzde 36,3 seviyelerine gerilediğini anımsatan Davutoğlu, bunun Avrupa standartları açısından önemli olduğunu vurguladı. Bu kapsamda, ekonomi yönetimindeki iç uyumun ve tek parti yönetiminin getirdiği istikrarın etkili olduğunu belirten Davutoğlu, kamu-özel sektör ilişkisinin her zamankinden daha etkin yürütüldüğünü ifade etti.

"Petrol fiyatlarındaki düşüş ülke ekonomisine olumlu etki yapacak"

Yapısal dönüşüm programlarında özel sektörün lokomotif rol oynadığına işaret eden Davutoğlu, şunları kaydetti.

"Bir kaç gün önceden başlayan bazı petrol fiyatlarındaki hızlı düşüş ve muhtemel etkileri sürekli göz önüne alıyoruz. AK Parti iktidarlarının hemen öncesinde petrol fiyatları 20 dolar civarındaydı. Bu yüksek oranlı kalkınma, petrol fiyatlarının 150 dolarlara çıktığı bir konjonktürde gerçekleştirildi. Petrol fiyatlarındaki 60 dolara geri dönüş ülke ekonomimize olumlu etki yapacaktır. Bu olumlu etkiyi, petrol fiyatlarındaki düşüşü tüketicimize, vatandaşımıza yansıtıyoruz, pompa fiyatlarında çok ciddi düşmeler oldu ama kesinlikle petrol fiyatlarının düşüşünden kaynaklanan bir gevşeme, disiplinden kopuş söz konusu olmayacak. Türk ekonomisi petrol fiyatlarında ileride olabilecek her türlü iniş çıkışa intibak edebilmek için ilkeli, kararlı tutumunu sürdürecek."

Başbakan Davutoğlu, 2015 yılı için petrol fiyatlarının hangi düzeylerde olacağını göz önüne alarak alternatif modellemelerle olabilecek herhangi bir iniş çıkışa anında refleks verebilmek için yoğun çaba sarf ettiklerini dile getirdi.

Rusya gibi petrol üreticisi ülkelerde yaşanan krizlerin gelişmekte olan ülkeleri aynı anda etkilediğini ifade eden Davutoğlu, "İki, üç gün içinde yaşadıklarımız bunun göstergesi. Bir tarafta üretim fiyatlarında ve cari açıkta düşüş anlamında olumlu etki görüyorsunuz, diğer tarafta uluslararası piyasalarda ortaya çıkan çalkantılar finansal sonuçlar doğurabiliyor" diye konuştu. Davutoğlu, bu dalgalanmaların muhtemel etkilerini çok erken vakitte gördüklerini ve özellikle Hazine, Merkez Bankası ve enerji şirketleri arasında imzalanan protokolle enerji ödemelerinin Merkez Bankası'nın Hazine'ye transferi yoluyla yapılacak olmasının piyasalardaki dalgalanmalara karşı alınan etkin bir tedbir olduğunu söyledi.

Piyasaların bir kaç gün öncesine göre çok daha istikrarlı düzeye geldiğini belirten Davutoğlu, "Bu konuda kimse tedirgin olmamalı. Bu perspektifi sürdürmeye kararlıyız. Orta ve uzun vadede yapısal dönüşümleri öne çıkaran bir yaklaşım sergileyeceğiz ama aynı zamanda yeni ve etkin politikalarla bu yapısal dönüşüm programının ülkemizin genel istikrarını takviye edici mahiyette devam etmesine önem vereceğiz" değerlendirmesinde bulundu.

Lüks tüketime caydırıcı vergilendirme

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Uluslararası yükümlülükleri gözeterek lüks ve/veya ithalat yoğunluğu yüksek malları tespit edecek ve caydırıcı vergilendirme yapacağız. İçeride teknoloji yoğun, verimliliği artan sanayilere destek verirken dışardan gelecek lüks tüketim mallarına yönelik caydırıcı vergilendirmeler yapacağız" şeklinde konuştu.

Toplantıya, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli,  Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek katıldı.
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde