Kuruluşundan 55 yıl sonra OYAK darbesi!
OYAK Holding’de bir deprem yaşandı. Daha 2 yılı bulunan Yönetim Kurulu Başkanı emekli Korgeneral Necati Özbahadır, 16 yıldır OYAK Holding genel müdürlüğünü yürüten Şerif Coşkun Ulusoy, art arda istifa etti. Ulusoy’un A takımı da ayrıldı.
30.05.2016 08:22
ABONE OL
Zülfikar Doğan yazdı
OYAK Holding’de bir deprem yaşandı. Daha 2 yılı bulunan Yönetim Kurulu Başkanı emekli Korgeneral Necati Özbahadır, 16 yıldır OYAK Holding genel müdürlüğünü yürüten Şerif Coşkun Ulusoy, art arda istifa etti. Ulusoy’un A takımı da ayrıldı.
Başbakanlık Teftiş Kurulu’ndan, Süleyman Savaş Erdem genel müdürlüğe, emekli Tümgeneral Mehmet Taş yönetim kurulu başkanlığına atandı. OYAK Yönetim Kurulu’nda, başkan dahil 4 üye, Milli Savunma ve Maliye Bakanı ile TOBB ve Bankalar Birliği başkanının ve Sayıştay Umumi Murakabe Heyeti’nin onayıyla atanıyor. Diğer 3 üye, Genelkurmay ve TSK tarafından. Genel müdürü yönetim kurulu atıyor.
1960 ihtilalinden sonra OYAK’ı kuran askerler, 1961’de çıkartılan OYAK yasasında, yönetimde askerlerin değil, sivillerin ve STK’ların ağırlığına olanak tanımış. Yönetim kurulunda 4’e 3 hükümetin, TOBB’un, Bankalar Birliği’nin, ortaklaşa atadığı üyelerin ağırlığı var. Yani AKP’li iki bakan, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ve Bankalar Birliği başkanı, AKP bürokratı olan, Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın’ın onayıyla atanan üyelerin, kurulun askerlerce atanan kanadını istifaya zorladığı anlaşılıyor. 1960’ta darbe yapan askerler, yasayı yaparken 55 yıl sonra OYAK’ta kendilerine darbe yapılacağını öngörememişler!
İstifaların hemen akabinde, bakanların, başkanların, işi gücü bırakıp OYAK’a Yönetim Kurulu başkanı ve genel müdür ataması, her şeyin planlandığını, atanacak isimlerin önceden birilerince belirlenip iletildiğini hissettiriyor. Kasım 2014’ten bu yana Hazine’ye müsteşar atayamayan hükümetin OYAK’taki atama hızı dudak uçuklatıyor. Ulusoy, vedasında, “Saçlarım 16 yılda bembeyaz oldu, artık yeni stratejilerin devreye konulması, bunu da yeni bir yönetimin yapması gerek.” dese de, tablo “askerlerin holdingine, iktidar operasyonuyla el konulduğunu” gösteriyor.
***
Yeni Genel Müdür Erdem’in özgeçmişinde, özel sektör deneyimi, holding yöneticiliği yok. 1996’da ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi’ni bitirdikten sonra DPT’de ve ardından Başbakanlık Teftiş Kurulu’nda müfettiş… Ziraat Montenegro’da (Karadağ) Yönetim Kurulu üyesi. Ağırlıkla, siyaset bilimi, kamu yönetimi, teftiş konusunda ve OECD’de, GRECO’da, kara para aklamanın önlenmesi üzerine çalışmaları var.
Erdemir, İsdemir, Renault, Çimento, Enerji, Lojistik, Finans, Almanya’da Anker Bank vb. 90’a yakın yurtiçi ve yurtdışı şirketin sahibi, 30 bin çalışanı, 2015’te 23 milyar cirosu olan, 2015’te 3 milyar lirayı aşkın yüzde 17 temettü dağıtan OYAK’a, yıldırım hızıyla iktidar ağırlıklı yönetim darbesinin hedefi ne?
TSK’nın subay-astsubay, PKK’yla savaşan uzman çavuşuna kadar 305 bin mensubunu, aileleriyle birlikte 1,5-2 milyonluk kitleyi ilgilendiren, halka açık şirketleriyle, BIST’de milyonlarca yatırımcıyı meraka boğan “OYAK’ta ne oluyor, amaç ne?” sorusu yanıtsız. OYAK’ın resmi web sitesi 7 Mayıs’ta kalmış. “Basın duyuruları ve açıklamalar” sayfası tümden boşalmış. Ulusoy’un, vedasındaki “yeni yönetim-yeni strateji” mesajının anlamı, sanırım, OYAK Holding şirketleri, varlıkları, yeni yönetimle parça parça içeride ve dışarıda “yakın” birilerine kelepir fiyata satılacak!
***
ANAP döneminde, “Özal’ın Prensleri” denilen, ABD’den gelen bir grup genç bankacı, iktisatçı arasında, Ziraat Bankası’nın başına getirilen Şerif Coşkun Ulusoy da vardı. Prenslerin bazıları, başına geçtikleri bankaların içini boşalttı, yolsuzluğa battı. Subay çocuğu, Darüşşafakalı Ulusoy, onların uzağında kaldı. Bir sohbetimizde, “IMF masa şefi, TC Ziraat Bankası genel müdürünü sorgulayamaz. Randevusuz makamıma gelemez.” demişti. Ziraat’i, dünya markası yapmak istiyordu. Hedefine, OYAK’ta ulaştı. Saçları bembeyaz olsa da, OYAK’ı içeride ve dışarıda, farklı sektörlerde bir dev yaptı. Koç, Sabancı ve OYAK, Türkiye’nin en büyük üçlüsü.
Peki şimdi neden o emaneti bir gecede terk etmeye mecbur kaldı?
Yarına Bakış
OYAK Holding’de bir deprem yaşandı. Daha 2 yılı bulunan Yönetim Kurulu Başkanı emekli Korgeneral Necati Özbahadır, 16 yıldır OYAK Holding genel müdürlüğünü yürüten Şerif Coşkun Ulusoy, art arda istifa etti. Ulusoy’un A takımı da ayrıldı.
Başbakanlık Teftiş Kurulu’ndan, Süleyman Savaş Erdem genel müdürlüğe, emekli Tümgeneral Mehmet Taş yönetim kurulu başkanlığına atandı. OYAK Yönetim Kurulu’nda, başkan dahil 4 üye, Milli Savunma ve Maliye Bakanı ile TOBB ve Bankalar Birliği başkanının ve Sayıştay Umumi Murakabe Heyeti’nin onayıyla atanıyor. Diğer 3 üye, Genelkurmay ve TSK tarafından. Genel müdürü yönetim kurulu atıyor.
1960 ihtilalinden sonra OYAK’ı kuran askerler, 1961’de çıkartılan OYAK yasasında, yönetimde askerlerin değil, sivillerin ve STK’ların ağırlığına olanak tanımış. Yönetim kurulunda 4’e 3 hükümetin, TOBB’un, Bankalar Birliği’nin, ortaklaşa atadığı üyelerin ağırlığı var. Yani AKP’li iki bakan, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ve Bankalar Birliği başkanı, AKP bürokratı olan, Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın’ın onayıyla atanan üyelerin, kurulun askerlerce atanan kanadını istifaya zorladığı anlaşılıyor. 1960’ta darbe yapan askerler, yasayı yaparken 55 yıl sonra OYAK’ta kendilerine darbe yapılacağını öngörememişler!
İstifaların hemen akabinde, bakanların, başkanların, işi gücü bırakıp OYAK’a Yönetim Kurulu başkanı ve genel müdür ataması, her şeyin planlandığını, atanacak isimlerin önceden birilerince belirlenip iletildiğini hissettiriyor. Kasım 2014’ten bu yana Hazine’ye müsteşar atayamayan hükümetin OYAK’taki atama hızı dudak uçuklatıyor. Ulusoy, vedasında, “Saçlarım 16 yılda bembeyaz oldu, artık yeni stratejilerin devreye konulması, bunu da yeni bir yönetimin yapması gerek.” dese de, tablo “askerlerin holdingine, iktidar operasyonuyla el konulduğunu” gösteriyor.
***
Yeni Genel Müdür Erdem’in özgeçmişinde, özel sektör deneyimi, holding yöneticiliği yok. 1996’da ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi’ni bitirdikten sonra DPT’de ve ardından Başbakanlık Teftiş Kurulu’nda müfettiş… Ziraat Montenegro’da (Karadağ) Yönetim Kurulu üyesi. Ağırlıkla, siyaset bilimi, kamu yönetimi, teftiş konusunda ve OECD’de, GRECO’da, kara para aklamanın önlenmesi üzerine çalışmaları var.
Erdemir, İsdemir, Renault, Çimento, Enerji, Lojistik, Finans, Almanya’da Anker Bank vb. 90’a yakın yurtiçi ve yurtdışı şirketin sahibi, 30 bin çalışanı, 2015’te 23 milyar cirosu olan, 2015’te 3 milyar lirayı aşkın yüzde 17 temettü dağıtan OYAK’a, yıldırım hızıyla iktidar ağırlıklı yönetim darbesinin hedefi ne?
TSK’nın subay-astsubay, PKK’yla savaşan uzman çavuşuna kadar 305 bin mensubunu, aileleriyle birlikte 1,5-2 milyonluk kitleyi ilgilendiren, halka açık şirketleriyle, BIST’de milyonlarca yatırımcıyı meraka boğan “OYAK’ta ne oluyor, amaç ne?” sorusu yanıtsız. OYAK’ın resmi web sitesi 7 Mayıs’ta kalmış. “Basın duyuruları ve açıklamalar” sayfası tümden boşalmış. Ulusoy’un, vedasındaki “yeni yönetim-yeni strateji” mesajının anlamı, sanırım, OYAK Holding şirketleri, varlıkları, yeni yönetimle parça parça içeride ve dışarıda “yakın” birilerine kelepir fiyata satılacak!
***
ANAP döneminde, “Özal’ın Prensleri” denilen, ABD’den gelen bir grup genç bankacı, iktisatçı arasında, Ziraat Bankası’nın başına getirilen Şerif Coşkun Ulusoy da vardı. Prenslerin bazıları, başına geçtikleri bankaların içini boşalttı, yolsuzluğa battı. Subay çocuğu, Darüşşafakalı Ulusoy, onların uzağında kaldı. Bir sohbetimizde, “IMF masa şefi, TC Ziraat Bankası genel müdürünü sorgulayamaz. Randevusuz makamıma gelemez.” demişti. Ziraat’i, dünya markası yapmak istiyordu. Hedefine, OYAK’ta ulaştı. Saçları bembeyaz olsa da, OYAK’ı içeride ve dışarıda, farklı sektörlerde bir dev yaptı. Koç, Sabancı ve OYAK, Türkiye’nin en büyük üçlüsü.
Peki şimdi neden o emaneti bir gecede terk etmeye mecbur kaldı?
Yarına Bakış
