Jumbo jet ile ABD'ye hazır salata gönderecek..

Jumbo jet ile ABD'ye hazır salata gönderecek..

İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, 'Türkiye’nin önündeki en önemli kaldıraç Gümrük Birliği'nin genişletilmesi. Bu olursa, milli gelir 20 bin dolar seviyesine çıkar, orta gelir tuzağından kurtuluruz' uyarısı yaptı.

Jumbo jet ile ABD'ye hazır salata gönderecek..
16px
24px
12.01.2017 05:44
ABONE OLgoogle

Ekonomi Bakanlığı verilerine göre AB ile Gümrük Birliği’nin güncelleştirilmesi gerçekleştirilirse ihracat yüzde 20, ithalat yüzde 23 artacak. Daha da kritiği güncelleme yıllık büyümeye 2 puan katkı yapacak.

İktisadi Kalkınma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, bu rakamların altını çizerek gümrük birliğinin güncelleştirilmesinin önümüzdeki dönemde Türkiye’yi orta gelir tuzağından kurtaracak en önemli kaldıraç olacağını düşünüyor. Anlaşmanın güncelleştirilmesiyle, Gümrük Birliği’nin tarım, hizmetler, sanayi ve kamu alımları alanlarını kapsayacak şeklide genişlemesi ve AB’nin 3. ülkelerle imzalayacağı serbest ticaret anlaşmalarında Türkiye’nin mağdur olmasınında önüne geçilmesi hedefleniyor. Suriye ve Irak pazarının açılmasının da Türkiye ihracatına 2 yılda çok hızlı bir katkı yapacağını vurgulayan Zeytinoğlu, dolar kurunda ise sıçramalar yerine “merdivenlerin çıkılması gerektiğini” söylüyor.

- Doların bugün geldiği noktayı siz nasıl yorumluyorsunuz?

Bir kişi 1 milyon doları getirse 2105’in eylülünde, vadeliye koysa, 1 yıl sonra bozup çıksa yüzde 13 gibi çılgın bir kâr yapıyor dolar bazında. Bu yanlıştı. Bugün gelinen noktada bu kadar kısa sürede değil de endeksin başlatıldığı 2003’ten 2017’ye kadar doların değer kazanma süreci yaşansaydı bu kadar kimse şikayetçi olmayacaktı, Devamlı değerlenen bir TL ile gidilirken bunda bir değişim oldu şimdi. 2003 yılındaki dolar endeksi 100 olsa bugünkü dolar kuru aşağı yukarı 3.10 olması lazımdı. Yüksek seyreden döviz kuru cari açığı azaltıp ihracatı da destekleyen bir mekanizma olduğu da düşünülebilir. Dolarda yüzde 60 enflasyon var. Onu da İsviçre Frangı’na göre ölçmek gerek. Yani doların gideceği daha yüzde 10’luk bir yer var.

-Yıl sonu beklentiniz nedir bu hesaba göre?

Bundan sonra önemli bir sıçrama olacağını beklemiyorum. 2017 yılında yüzde 8 ila 10 bir enflasyon olursa yılsonunda 4'ün altında bir kur bekliyorum.

- Türkiye’de dolarda değerlenme bir kriz algısı yaratır. Bu açıdan nasıl görüyorsunuz süreci?

Türkiye dünyada en dolarize olmuş ülkedir. Uzun yıllar enflasyonla yaşamamızın neticesi olarak herkes kendini korumak için bu bilinci aldı, biz bir eğitimden geçtik, 20 sene yüzde 50-60 enflasyonla yaşamanın bir faturası bu bence. Ben Gölcük’lüyüm, tershane işçisi maaşını alır dövizciye giderdi. Bir işçinin dövizle ne işi olur ama bunu yaşadık. Dolar değer kaybediyordu Türkiye’de, bu sürdürülebilir bir şey değil. Ne oluyor, 4-5 yıl geçiyor ve bir zıplama oluyor. Ben de diyorum ki bu merdivenleri düz çıkalım, sıçramalardan kaçınalım.

Ekonominin bugün en önemli sorunu istikrar

- Siz şu anda Türkiye ekonomisindeki en önemli sıkıntıyı nerede görüyorsunuz?

İstikrar. Siyasi de konuşmuyorum. Etrafımızda bir ateş çemberi var. Dünyanın kaynayan yeri Ortadoğu ve biz şu an onlara bitişiğiz hatta müdahale halindeyiz. Bence 2016’nın en olumlu gelişmesi Rusya ile barışmamızdı. Rusya ile kavga etmek için çok yanlış bir durumdaydık. Biz çok fazla bağımlıyız iki ülke olarak birbirimize.

2015’te Shengen için yapılan başvuruda sadece yüzde 3.9 ret var

- Peki en önemli fırsat nerede sizce?

2017 eğer Suriye’de barış olur, Irak’ta iyileşmeler olursa ihracatımız çok hızlı artar. İran, Suriye ve Irak pazarları bize açılırsa aylık 13 milyar dolarlık ihracatımızın sadece iki yılda 20 milyar dolar seviyesine çıkması işten değil. Mısır ve Suriye’yi kaybedince Afrika’yı da kaybettik. Onlar köprü ülkelerdi.

- Avrupa’da seçimlerin olduğu bir yıla girdik. Bu seçimlerde Türkiye iç politika malzemesi yapılabilir ve ilişkiler gerilebilir yorumları var. Ne dersiniz?

Evet malesef biraz şanssızlık bir yerde, Almanya ve Fransa’da seçimler bize gösterilen ilgiyi azaltıyor. Merkel’in seçim konuşmalarında ne söyleyeceğini tahmin edemem ama çok olumlu olmayacağını da söyleyebilirim. Biz Türkiye olarak AB ile ilgili 72 kriterin 65’ini tamamladık. Vize serbestisini Brüksel temaslarımda hep vurguladım, bu çok önemli diye. Şu da bir gerçek, son 10 yılda 1.7 milyon kişi Shengen almış. Sadece 2015 yılında 3.9 oranında ret olmuş. Yani kim başvurduysa almış. Çok ciddi bir maliyeti var Shengen almanın. Vize serbestisi Avrupa Birliği’ne bakış açımızı o kadar değiştirecek ki, ama AB bunu nedense rezervinde tutuyor ve koz olarak kullanıyor. AB açısından bunun ötesinde bizim terörizm ile ilgili kurallarımızda sıkıntı var. Denilen, “Terörizmle mücadelenizde daha da sert olun ama bir gazeteciyi bir yazısından ötürü terörizmle mücadele ediyoruz denilerek tutuklamayın.” Çizgileri bu... Burada da bir anlaşma sürecinde olduğumuzu söyleyebiliriz.

- İKV için 2016 nasıl geçti, 2017 hedefleriniz nedir?

Biz konsantrasyonumuzu iki ayaklı oluşturduk. AB’nin önemi ile ilgili odaları bilgilendiriyoruz. 13 Ocak’ta Diyarbakır’da bir seminer vereceğiz örneğin. Odaların networkünü kullanarak AB’yi anlatmaya çalışıyoruz. Brüksel’de AB parlamenterlerini ziyaret edip Türkiye’nin durumunu anlatıyoruz. En olumlu görüşmelerimizi de komisyondaki bürokratlarla yapıyoruz. Bürokratlar konuya AB parlamenterlerinden daha hakim. Onlara Türkiye’nin durumunu anlatıyoruz. Önümüzdeki yaz Türkiye ile ilgili AB parlamenterlerini Türkiye’ye getirmek istiyoruz. 51 yıllık bir vakıf İKV. Odalar birliği şemsiyesi altında çalışıyoruz. AB tarafında çok olumlu bir algımız var. İKV Avrupa’da kabul edilmiş, dinlenen bir vakıf. Bunu Türkiye lehine en iyi şekilde kullanmaya çalışıyoruz.

İngiltere Brexit’ten dönecek Trump’ın tavrı etkili olacak

"Avrupa Birliği projesi bana sorarsanız gitmesi gereken yolu çok hızlı aldı. Siyasi birlik olması gerekenden hızlı gerçekleşti. Brexit de bunun bir meyvesi bana sorarsanız. Avrupalı’nın da bu kadar hızlı bir birleşmeye hazır olduğunu düşünmüyorum. Bu hazmedilemedi. Türkiye’de kişi başına milli gelir 20 bin dolar olsa, bize ihtiyaçları olacak. Kişi başına gelir 3 bin 500 iken hiç konuşulmuyorduk bile. Almanlar bu işin patronajına sahip olmak istiyorlar. Şimdi Almanya diyor ki nüfus açısından benim gücüme denk bir güç Türkiye. Fransa ise diyor ki ‘AB tarım sübvansiyonlarının yüzde 30’unu alıyorum, Türkiye gelirse o alacak’. Fransa’nın endişesi de bu. Yani bana göre ekonomik ve siyasi iki endişe var orada. Burada Trump’ın tavrının etkili olacağını düşünüyorum. Ayrıca Brexit konusundan İngiltere’den ‘hata yaptık, dönelim’ dönüşü bekliyorum. Ama dönerse aynı yerde olmayacak, İngiltere bu ayrılma sürecinde sahip olduğu pazarlık gücünü kaybetti."

AB İLE TAM ÜYELİK GÖRÜŞMESİ SERMAYE GİRİŞİNİ 22’YE KATLADI 
ORTA GELİR TUZAĞINDAN TEK ÇIKIŞ BU

“Biz Gümrük Birliği anlaşması yapmışız 20 yıldır, mallarımız gidiyor ama ben AB’ye istediğim gibi gidemiyorum. Bu hiç adil değil. Bizim TIR’larımız Avusturya ve Macaristan’ı istediğimiz gibi geçemiyor. Kota koyuyorlar. Bu iki durum aslında çok temel sorunlar. Onlar hep özgürlüklerden yana konuşuyorlar ya, ama anlaşması imzalandığı halde malı satacak kişi, üreten kişi, alacak kişi serbest dolaşamıyor. Çifte standart bu. Vize serbestisi konuşulurken bir anket yapmıştık, halkta AB’ye bakışta çok önemli bir iyileşme vardı. Haziran sonunda vize serbestisinin olmaması, ardından 15 Temmuz, her şey bozuldu... Doğrudan yabancı sermayenin yüzde 75’i AB’den geliyor. 1996’da gümrük birliği anlaşması yapmışız. Milli gelir ve yabancı sermaye yatay seyrediyor. Biz ne zaman ki tam üyelik görüşmelerine başladık, 2004 yılından sonra milli gelir 4.500 dolardan 5 yılda 11 bin dolara fırlıyor. Yabancı sermaye girişi de 1 milyardan 22 milyar dolara fırlıyor yıllık bazda. Gümrük Birliği genişleme kaldıracı çok kıymetli. 11 bin dolarlık milli geliri 20 bin dolara ancak bu kaldıraçla yapabiliriz diye düşünüyorum. Orta gelir tuzağından tek çıkışımız da bu diye düşünüyorum.”

PARİTE, REKABET GÜCÜMÜZÜ AZALTIYOR 
YENİ ÜRÜN GELİŞTİRMEYE KİMSE GELMİYOR

“Dolar, maliyet baskısı yaratıyor. Bu ÜFE’yi artırıyor. Şubata kadar sarkar doların artışının maliyetler üzerindeki baskısı. Üreticilerde sıkıntı var. İhracatımızın büyük kısmı euro ile. Paritenin dolar lehine gelişmesi ihracat pazarlarında rekabet gücümüzü azaltıyor. Ama TL’nin hızla değer kaybetmesi ile henüz bunun farkına varamadık. İşçilik, yerel maliyetler nedeniyle. En büyük sıkıntı önümüzdeki dönemde, yılbaşı gecesi olayının da bunu tetikleyeceğini düşünüyorum, satın almacıların Türkiye’ye gelmek istememesi olacak. Otomotivci örneğin bir kasa yapıyor, 5 yıl için anlaşmış, o devam edecek. Ama yeni ürün geliştirmek için kimse gelmiyor. Otomobillerde Türk parçası azalacak. Bence en büyük tehlike bu. Bizim siyasi ortamımızın, güvenlik ortamımızın bir an önce düzelmesi gerekiyor.”

JUMBO JET İLE ABD’YE HAZIR SALATA GÖNDERECEK

Türkiye gıdada bir devi, ABD pazarını çok ihmal etti. Şimdi ben bir proje üzerinde şahsen çalışıyorum. Bu bir kişinin yapabileceği bir şey değil, bir organizasyon işi. Odalar birliği gücü ile yapılabileceğine inanıyorum. Sofrada hazır kullanılacak bir salata, temizlenmiş biçimde çok rahatlıkla Amerika’ya satılabilir. Bunun için imkanlar var. Yaşlanan jumbo jet’lerle bunu yapabiliriz.”

AB VE BM İÇİN ARTIK ÜZÜNTÜ SÖZLERİNİN ALTINI DOLDURMA VAKTİ

“Şimdi yaşanan son terör saldırıları sonrası İstanbul’a çok büyük bir sıkıntı geliyor turizm açısından. Burada AB’deki dostlarımızın bu terör olaylarıyla ilgili sadece tepkilerini belirtmeleri yeterli değil bence. Bence o safhayı geçtik artık. Bizim bu konuyu Birleşmiş Milletler’e, NATO’ya, Avrupa Birliği’ne taşıyıp Türkiye’de yaşanan terörle ortak mücadele konusunda karar verdirmemiz lazım. Biraz daha ileri gitmemiz, üzüntü sözlerinin altını doldurmalarını sağlamamız lazım. Almanya’dan alınmış roketler ile bizim tanklarımız vuruluyorsa bunun önleminin alınması lazım. ABD’ye PYD’nin bir terör örgütü olduğu kanıtları ile birlikte gösterilip ikna edilmesi lazım. Birleşmiş Milletler’e çağrı yapıp bu konuda toplantılar düzenlenmeli. Birilerinin twitter’da ‘çok üzüldük, kalbimiz sizinle’ demesi noktasını geçtik. Bu konuda yönlendirilme yapılmalı

Özlem Ermiş Beyhan/Dünya

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde