İşte Başbakan Davutoğlu'nu kaygılandıran tablo
Başbakan Ahmet Davutoğlu imalat sanayindeki gerilemeye dikkat çekerek, balon uyarısı yaptı...
15.09.2014 13:58
ABONE OL
Başbakan Ahmet Davutoğlu imalat sanayindeki gerilemeye dikkat çekerek eğer üretmezsek finans sektörü ve diğer alanlara dayalı sektörlerin ekonomiyi bir balon gibi büyüteceğini vurguladı. Davutoğlu “Birçok ekonomik krizde ortaya çıkan tabloyu bir anda önümüzde buluruz” uyarısı yaptı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, imalat sanayisindeki gerilemeyi, duraksamayı aşacak tedbirler konusunda çalışma yapılması talimatı verdiğini dile getirerek “Öncelikle neler yapılabileceğini detaylı ele alacağız. Kasım ayında yapısal ekonomik reformları da içeren bir toplantımız olacak. Adımlarımızı açıklayacağız” dedi. Reel sektör dinamizm içinde değilse, üretmiyorsa ekonomi, finans sektörü ve diğer alanlara dayalı sektörlerin ekonomiyi bir balon gibi büyüteceğine dikkat çeken Davutoğlu “Bir çok ekonomik krizde ortaya çıkan tabloyu bir anda önümüzde buluruz” diye konuştu.
Kasımda açıklanıyor
Daha önce Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın sanayideki kan kaybına dikkat çektiği sözleri aralarında Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin’in de bulunduğu bir grup gazetenin genel yayın yönetmenleriyle önceki gün İstanbul’da yaptığı sohbet toplantısında Başbakan Davutoğlu’nun da gündemindeydi. Davutoğlu 2015 öncesinde hedeflerinin yürüyen bütün projeleri takip etmek, hiçbirinde aksamaya mahal vermemek olduğuna vurgu yaparak şöyle konuştu:
İkinci atılım dönemi
“Bundan sonra ekonomide de göreceksiniz, orta vadeli hedefler içinde somut adımlarla yola devam edeceğiz. Hedefimiz, ekonomide ikinci atılım döneminin ilk işaretleri sayılabilecek orta vadeli plan doğrultusunda kapsamlı yeni ciddi adımlar atmaktır. Muhtemelen önümüzdeki bir ay içinde, en geç kasım ayında geniş katılımlı bir toplantıyla bunu açıklayacağız. Sektörel bazda ve diğer alanlarda yapılacak çalışmaları…”
Geçtiğimiz salı günü aldığı ekonomik brifingde özellikle imalat sanayiindeki gerilemeyi ve duraksamayı aşacak tedbirler konusunda çalışma yapılması talimatı verdiğini açıklayan Davutoğlu öncelikle neler yapılabileceğini detaylı ele alacaklarını belirtti. Davutoğlu bu çalışmaların ardından muhtemelen kasım ayında yapısal ekonomik reformları da içeren bir toplantı yapılacağını dile getirerek şu uyarıyı yaptı:
“Ama ben finansal sektör ile reel sektör arasında böylesine gerilim içinde bir tutumu da doğru görmüyorum. Ülkede eğer finansal sektör sağlıklı yapılanmamışsa reel sektörü destekleyecek tasarruf altyapısını hazırlayamaz. Eğer reel sektör dinamizm içinde değilse, yani üretmiyorsa ekonomi, finansal sektör ve diğer alanlara dayalı sektörler bir balon gibi ekonomiyi büyütür ve birçok ekonomik krizde ortaya çıkan tabloyu bir anda önümüzde buluruz.”
Üreterek tüketmeliyiz
Davutoğlu Türkiye’yi üreterek tüketen ülke haline getirmek gerektiğini kaydederek “Dış borçlanma ve kredilerle gelen bir ekonomik istikrar değil sadece; üretim, arzın artırılması suretiyle ortaya çıkan ekonomik istikrar ve üretkenlik...”
Torbadan 'erken emeklilik' müjdesi
Davutoğlu şöyle konuştu: “Türk ekonomisi iki şeye dayanmıyor. Bir, hazır bir doğal kaynağa dayanmıyor, yani Körfez ülkeleri, Rusya gibi, doğalgaz fışkırıyor ve siz bunu kullanıyor değilsiniz. İki geçmişteki sömürge geçmişi dolayısıyla birikmiş güçlü şirketlere dayalı sermaye terakümüne de dayanmıyor. Bu durumdaki ülkelerin geldiği birikim bizde yok. O zaman bizim ne yapmamız gerekiyor? Kendi ürettiğimiz şeyler ve insan unsurumuzu en optimum, en üretken kullanarak verimliliği ve katma değeri artırmamız gerekiyor. İşte reel sektörün esası bu...”
İşte Başbakan'ı kaygılandıran tablo
Milli gelir içinde imalat sanayisinin payı giderek düşüyor (İmalat sanayisinin gayri safi yurtiçi hasıladaki (GSYH) payı, cari fiyatlarla)
Tasarruf oranımız maalesef çok düşük
BAŞBAKAN reel sektörün üretirken finansal yapının sağlam olması, makro ekonomik istikrarın sağlanması gerektiğini böylece tasarruf-yatırım istihdam dengesinin korunabileceğini belirtti. Davutoğlu “Tasarruf oranları maalesef bizde o kadar düşük ki diğer ülkelere göre, yatırımı teşvik etmek istediğinizde kaynak bulma zorunluluğu ortaya çıkıyor. Teşvik paketleri bu dengeyi kurmak için. Bazı alanlara, Afrika gibi yerlere Türk sermayesini oralara açmaya çalışma çabalarımız dışarıdan içeri sermaye birikimi aktarabilmek için. Bu konuda ciddi çalışmalarımız var.”
Babacan da sanayi için uyarmıştı
BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan, sanayinin toplam milli gelirden aldığı payın düştüğünü ifade ederek, bunun iyi bir trend olmadığını söylemişti. Türkiye’nin öncelikle sanayileşmesi ve üreten bir toplum olması gerektiğine işaret eden Babacan, bu konuda istenilen noktada olunmadığını kaydetmişti. Sanayi yatırımlarının göreli olarak daha cazip hale gelmesi gerektiğini belirten Babacan, bir başka alanda daha kolay para kazanma ihtimali olduğunda sermayenin oraya kaydığını belirtmişti. Babacan, sanayi yatırımlarından para kazanmaya başlamanın 5-6 seneden önce mümkün olmadığını buna karşılık AVM ya da bir lüks konut projesinin hemen tamamlanıp satılabildiğini ifade etmişti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, imalat sanayisindeki gerilemeyi, duraksamayı aşacak tedbirler konusunda çalışma yapılması talimatı verdiğini dile getirerek “Öncelikle neler yapılabileceğini detaylı ele alacağız. Kasım ayında yapısal ekonomik reformları da içeren bir toplantımız olacak. Adımlarımızı açıklayacağız” dedi. Reel sektör dinamizm içinde değilse, üretmiyorsa ekonomi, finans sektörü ve diğer alanlara dayalı sektörlerin ekonomiyi bir balon gibi büyüteceğine dikkat çeken Davutoğlu “Bir çok ekonomik krizde ortaya çıkan tabloyu bir anda önümüzde buluruz” diye konuştu.
Kasımda açıklanıyor
Daha önce Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın sanayideki kan kaybına dikkat çektiği sözleri aralarında Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin’in de bulunduğu bir grup gazetenin genel yayın yönetmenleriyle önceki gün İstanbul’da yaptığı sohbet toplantısında Başbakan Davutoğlu’nun da gündemindeydi. Davutoğlu 2015 öncesinde hedeflerinin yürüyen bütün projeleri takip etmek, hiçbirinde aksamaya mahal vermemek olduğuna vurgu yaparak şöyle konuştu:
İkinci atılım dönemi
“Bundan sonra ekonomide de göreceksiniz, orta vadeli hedefler içinde somut adımlarla yola devam edeceğiz. Hedefimiz, ekonomide ikinci atılım döneminin ilk işaretleri sayılabilecek orta vadeli plan doğrultusunda kapsamlı yeni ciddi adımlar atmaktır. Muhtemelen önümüzdeki bir ay içinde, en geç kasım ayında geniş katılımlı bir toplantıyla bunu açıklayacağız. Sektörel bazda ve diğer alanlarda yapılacak çalışmaları…”
Geçtiğimiz salı günü aldığı ekonomik brifingde özellikle imalat sanayiindeki gerilemeyi ve duraksamayı aşacak tedbirler konusunda çalışma yapılması talimatı verdiğini açıklayan Davutoğlu öncelikle neler yapılabileceğini detaylı ele alacaklarını belirtti. Davutoğlu bu çalışmaların ardından muhtemelen kasım ayında yapısal ekonomik reformları da içeren bir toplantı yapılacağını dile getirerek şu uyarıyı yaptı:
“Ama ben finansal sektör ile reel sektör arasında böylesine gerilim içinde bir tutumu da doğru görmüyorum. Ülkede eğer finansal sektör sağlıklı yapılanmamışsa reel sektörü destekleyecek tasarruf altyapısını hazırlayamaz. Eğer reel sektör dinamizm içinde değilse, yani üretmiyorsa ekonomi, finansal sektör ve diğer alanlara dayalı sektörler bir balon gibi ekonomiyi büyütür ve birçok ekonomik krizde ortaya çıkan tabloyu bir anda önümüzde buluruz.”
Üreterek tüketmeliyiz
Davutoğlu Türkiye’yi üreterek tüketen ülke haline getirmek gerektiğini kaydederek “Dış borçlanma ve kredilerle gelen bir ekonomik istikrar değil sadece; üretim, arzın artırılması suretiyle ortaya çıkan ekonomik istikrar ve üretkenlik...”
Torbadan 'erken emeklilik' müjdesi
Davutoğlu şöyle konuştu: “Türk ekonomisi iki şeye dayanmıyor. Bir, hazır bir doğal kaynağa dayanmıyor, yani Körfez ülkeleri, Rusya gibi, doğalgaz fışkırıyor ve siz bunu kullanıyor değilsiniz. İki geçmişteki sömürge geçmişi dolayısıyla birikmiş güçlü şirketlere dayalı sermaye terakümüne de dayanmıyor. Bu durumdaki ülkelerin geldiği birikim bizde yok. O zaman bizim ne yapmamız gerekiyor? Kendi ürettiğimiz şeyler ve insan unsurumuzu en optimum, en üretken kullanarak verimliliği ve katma değeri artırmamız gerekiyor. İşte reel sektörün esası bu...”
İşte Başbakan'ı kaygılandıran tablo
Milli gelir içinde imalat sanayisinin payı giderek düşüyor (İmalat sanayisinin gayri safi yurtiçi hasıladaki (GSYH) payı, cari fiyatlarla)
Tasarruf oranımız maalesef çok düşük
BAŞBAKAN reel sektörün üretirken finansal yapının sağlam olması, makro ekonomik istikrarın sağlanması gerektiğini böylece tasarruf-yatırım istihdam dengesinin korunabileceğini belirtti. Davutoğlu “Tasarruf oranları maalesef bizde o kadar düşük ki diğer ülkelere göre, yatırımı teşvik etmek istediğinizde kaynak bulma zorunluluğu ortaya çıkıyor. Teşvik paketleri bu dengeyi kurmak için. Bazı alanlara, Afrika gibi yerlere Türk sermayesini oralara açmaya çalışma çabalarımız dışarıdan içeri sermaye birikimi aktarabilmek için. Bu konuda ciddi çalışmalarımız var.”
Babacan da sanayi için uyarmıştı
BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan, sanayinin toplam milli gelirden aldığı payın düştüğünü ifade ederek, bunun iyi bir trend olmadığını söylemişti. Türkiye’nin öncelikle sanayileşmesi ve üreten bir toplum olması gerektiğine işaret eden Babacan, bu konuda istenilen noktada olunmadığını kaydetmişti. Sanayi yatırımlarının göreli olarak daha cazip hale gelmesi gerektiğini belirten Babacan, bir başka alanda daha kolay para kazanma ihtimali olduğunda sermayenin oraya kaydığını belirtmişti. Babacan, sanayi yatırımlarından para kazanmaya başlamanın 5-6 seneden önce mümkün olmadığını buna karşılık AVM ya da bir lüks konut projesinin hemen tamamlanıp satılabildiğini ifade etmişti.
