İş Bankası: Çarpan etkisi olur

İş Bankası: Çarpan etkisi olur

İş Bankası Genel Müdürü, banka hakkında son dönemde çıkan iddialara cevap verdi

İş Bankası: Çarpan etkisi olur
16px
24px
24.03.2015 07:51
ABONE OLgoogle
Türkiye İş Bankası’nın, 2008 yılından bu yana KOBİ’lere bilgi ve danışmanlık desteği sağlamak amacıyla düzenlediği İş’le Buluşmalar Toplantısı’nın 39’uncu durağı İzmir oldu.
İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali burada yaptığı sert konuşmada şu ifadelerde bulundu:

"Kimse üzerimizden cephe genişletmeye çalışmasın. Bu kurumun hissedar yapısı üzerinden yalan yanlış bilgilerle gayri şeffaf medyalarda aslı astarı olmayan değerlendirmeler, ileri geri değerlendirmeler yapılıyor. Bunların bir kısmı bilgi bir kısmı da vicdan eksikliğinden yapılıyor. Böyle çalışan bir müessesede neyle oynandığının farkında olunmadan maalesef yapılıyor. İş Bankası’nın hissedar yapısı bellidir. En küçük bir belirsizlik yoktur bu konuda… Merkezi Kayıt Kuruluşu’nun kayıtlarına bakan, anında ne olduğunu ne bittiğini görür. İş Bankası’nın hissedar yapısı belli özellikler, farklılıklar da taşır.  Çalışanlarının ve bu kuruma uzun yıllar hizmet etmiş emeklilerinin en yüksek hissedarlığı oluşturduğu, kurumsal manadaki en yaygın sahiplik modelidir İş Bankası… Bu güzel örneği de uzun dönemdir kurumsal kimliğini muhafaza etmeyi başarabilmiştir. Diğer taraftan çoklukla, sıklıkla, ya az bilgiyle ya da kasıtlı bilgiyle çoğaltılan politik parti temsili, politik parti ortaklığı konusu var. Defalarca ifade ettik, bir kez daha ifade etmek istiyorum   Atatürk paylarına isabet eden kar paylarının Atatürk’ün vasiyeti gereği Türk Tarih ve Türk Dil Kurumu’na aktarılmasına nezaretten ibarettir politik bir partinin Yönetim Kurulu’ndaki temsili… Başka herhangi bir boyut, parasal veya teknik manada başka herhangi bir boyut içermemektedir. Kimse kendi hedefi üzerinden ya da kendi hedefi uğruna gayri şeffaf medyalarda İş Bankası üzerinden,  İş Bankası gibi bu ülkenin gözbebeği kurumları yıpratmayı denemesin. Bizim üzerimizden asla cephe genişletmeye çalışmasın. Nitekim bu işe de yaramaz. Bu kurumun istikrarı, bu kurumun güveni, hissedar yapısındaki sağlamlık, müşterilerinin teveccühü bu yönde yaratılmak istenilen fırtınalara kısa süre içinde gereken cevabı en doğru şekliyle verdi. Biz, adımız gibi işimizde, gücümüzde olan bir bankayız. Başka bir derdimiz yok. İş Bankası’nda siyaset yoktur. Ama İş Bankası’nın siyaseti vardır. İş Bankalıların siyasetidir o…  Bir anonim şirketi düzgün, teknik bir tutarlılıkla yönetmek, bu ülkeye ve paydaşlarına değer yaratmaya devam etmek… İş Bankası’nın siyaseti budur. Altını tekrar çizmek istiyorum   faaliyet alanımız ile ilgisi olmayan hiçbir konuda biz bu ülkede bir Banka olarak taraf değiliz, ama bu ülkeye tarafız, Türkiye’ye tarafız. Ağırlığımızı daima ülkenin genel yararı lehine kullanırız. Krizlerde dalgakıran gibi hareket ederiz"

ÇARPAN ETKİSİ OLUYOR

Bali, ABD gibi büyük ekonomiler, hızlanıp küresel büyümede olumlu yönde ayrışan performans gösterdiğinde, uluslararası fonların da büyük ölçüde buralara yöneldiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Faiz politikasına ilişkin açıklamalar başladığından bu yana, gelişmekte olan ülkelerin tamamında dalgalanmalar oluyor. Ama bir farkla; geçmişte istikrarlı unsurlarımız ve makro ekonomik göstergelerdeki sağlıklı unsurlarımız nedeniyle uluslararası piyasalardaki türbülanslardan daha az etkileniyorduk ama şimdi iç gündemlerimiz de üzerine oturarak, bir miktar daha fazla etkileniyoruz. Geçmişte iskontoyla etkileniyorduk, şimdi çarpan etkisi oluyor." Politik, ekonomik ve jeopolitik unsurların iç içe geçtiği zorlu süreçten geçildiği bu dönemin, piyasalarda dalgalanmanın artmasına yol açtığına değinen Bali, her şeye rağmen ekonomisindeki esneklik ve makro ekonomik temel göstergelerindeki sağlamlığın, bu konjonktürde Türkiye'nin temel avantajı olduğunu vurguladı.

BÜYÜME OLMADAN KRİZDEN ÇIKILAMAZ

Adnan Bali, büyüme olmadan krizden çıkılamayacağına işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Büyüme, gelirlerin artması, problemlerin görece azalması anlamına geliyor. Büyüme, şu anda da önümüzdeki önemli bir konudur. 2015 yılının ilk göstergeleri, ilk çeyrekte hızlı büyümeye veya beklediğimiz büyümeye dahi ulaşılamayabileceğini gösteriyor. Dolayısıyla yılın kalan bölümü, bunu telafi edecek büyüme politikasına mutlaka ihtiyaç gösterecek gibi gözüküyor. Büyüme, dinamik nüfusu olan ülke için şarttır, elzemdir ve Türkiye, bu konuda, önümüzdeki dönemde kamunun yeniden liderlik, öncülük etmesine, hatta ekonomiye ivme kazandırmasına ihtiyaç duyan döneme girmektedir."

LİDER KONUMUNU SÜRDÜRÜYOR

Adnan Bali, 238 milyar liraya varan aktif büyüklüğü ile özel bankalar arasında lider konumunu sürdürdüklerini, 29 milyar liralık özkaynak ile Türkiye’nin en büyük özkaynağa sahip kurumu olduklarını hatırlatarak, “Bu yönüyle bakıldığında da esasen bir başarı öyküsüdür. Yine 155 milyar liranın üzerinde nakdi krediler,  113 milyar lira civarındaki nakdi ticari krediler ile açık ara liderliğimizi sürdürüyoruz. Ekonomiye toplam sağladığımız finansman tutarı 200 milyar liraya ulaşmış durumda. Bunu da son derece yaygın mahiyette yapıyoruz.  Bilançomuzun yüzde 65’i,  sektör ortalamasının üzerinde krediden oluşuyor, gerçek bir bilanço… O kredilerin de yüzde 73’ü ticari krediden oluşuyor. İş Bankası’nın kimliğinin, ticari hüviyetinden gelen göstergesinin bu olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde