Hisarcıklıoğlu ile Erdoğan'ın arası niye açık?

Hisarcıklıoğlu ile Erdoğan'ın arası niye açık?

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arası niye açık?

Hisarcıklıoğlu ile Erdoğan'ın arası niye açık?
16px
24px
30.09.2014 08:47
ABONE OLgoogle
Soner Yalçın yazdı

Yazılamayan anılar


Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arası niye açık?

Son “torba yasa” Hisarcıklıoğlu’nu vurdu! Yurtdışı ticarette Türk işadamlarına yeni fırsatlar bulmak için 1986’da Turgut Özal tarafından kurulan ve TOBB’a bağlı olan “Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu” (DEİK) bir gecede torba yasayla yok edildi. Hisarcıklıoğlu DEİK yönetim kurulu üyeliğinden istifa etti. Lağvedilen en kapsamlı iş dünyası örgütü DEİK yerine, Ekonomi Bakanlığı tarafından yeni kurul oluşturuldu ve başkanlığa hükümet tarafından MÜSİAD eski Başkanı Ömer Cihan Vardan atandı.

Meselem ne MÜSİAD ne DEİK; meselem Erdoğan-Hisarcıklıoğlu ilişkisi!..
Şöyle…

Cem Uzan, altı ay önce kurduğu “Genç Parti” ile 3 Kasım 2002 seçimlerinde yüzde 7.2 oy aldı. Bir yıl sonra Uzanlar’ın 219 şirketine el konuldu ve Cem Uzan Fransa’ya kaçmak zorunda kaldı.

Hatırlayınız; 2002 seçimlerinde DYP yüzde 9.4 ve ANAP yüzde 5.1 oy aldı. Bir sonraki 22 Temmuz 2007 seçimlerine; DYP ve ANAP (Mehmet Ağar ve Erkan Mumcu) eşbaşkanlık modeliyle DP çatısı altında katılmak istedi. Seçime bir ay kala; hala bilinmeyen sebeple ortaklık bozuldu. DP ancak 5.4 oy alabildi; merkez sağ oylar AKP’ye gitti.

Bedrettin Dalan neden yurt dışına kaçmak zorunda bırakıldı?
Prof. Dr. Mehmet Haberal niye Silivri Cezaevi’ne atıldı?
Kim, merkez sağı birleştirmek istese başına bela sarıldı!

Ve peki…
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı ve TOBB Başkan Yardımcısı Murat Yalçıntaş neden cezaevine atıldı?
Yanıtı babası Nevzat Yalçıntaş’ta buldum…
Sürpriz operasyon
Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş; Türk-İslam Sentezi’nin mimarlarından Aydınlar Ocağı başkanlığını yürüttü.

TRT Genel Müdürlüğü ile Türkiye ve Tercüman gibi gazetelerde köşe yazarlığı yaptı. Devlet Planlama Teşkilatı’nda ve Cidde’deki (İKÖ kuruluşu) İslam Kalkınma Bankası’nda da görev yaptı. Fazilet Partisi İstanbul milletvekili iken AKP kuruluşuna katıldı. Abdullah Gül zaten öğrencisiydi ve Suudi Arabistan’da birlikte çalışmışlardı.
Erdoğan’ın “akıl hocası” oldu. Fakat…

2007 seçimlerinde aday olmadı.
Erdoğan ile yol ayrılığının nedenlerini hiç saklamadı:
- Özelleştirmelere karşıydı.
- Galata Port’a karşıydı.
- Televizyonların yabancılara satılmasına karşıydı.
- “Etnik ve mezhepsel” dediği Açılım’a karşıydı. Vs…

Hayatı boyunca politikanın merkezinde yer almış Nevzat Yalçıntaş siyasetten de çekilmiş miydi?

Tarih: 22 Ekim 2010.

Polis, bir ihbarı değerlendirerek, büyük ortakları İTO-TOBB-İstanbul Büyükşehir Belediyesi olan, İstanbul Dünya Ticaret Merkezi (İDTM) ile fuarcılık şirketi CNR arasındaki “fuar alanını boşaltın” davasında yargıya rüşvet verildiği iddiasıyla operasyon yaptı.

39 kişi gözaltında alındı. 5 yıldır İTO Başkanlığı’nı yürüten Murat Yalçıntaş aranıyordu!
İDTM Başkanı Kadir Topbaş’tı ama yardımcısı Murat Yalçıntaş hakkında soruşturma vardı!

Yurt dışındaydı; dönemin bakanları Ali Babacan, Vecdi Gönül, Zafer Çağlayan, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile birlikte Amerikan-Türk Konseyi’nin yıllık konferansına katılmak üzere dört gün önce Washington’a gitmişti. Polis operasyonu hepsini şoke etti. Neler oluyordu?

Evet, yanıtı Nevzat Yalçıntaş’ta buldum…

“Liderliğinizi istemeyenler”

Doğan Kitap, “Nevzat Yalçıntaş’ın Yürüyüş Yolu/Yazılamayan Anılar” kitabı yayınladı.
Nevzat Yalçıntaş, oğlunun başına gelenleri kitabın yazarı Mehmet Cemal Çiftçigüzeli’ne anlattı o da yazdı:

“(CNR Fuarcılık sahibi) Ceyda Erem, ‘beni kiraladığım yerden çıkarmak istiyorlar’ diye bir ihbar mektubu hazırladı, soluğu Ankara’da aldı. İşadamı Remzi Gür ile birlikte Başbakanlığa (Erdoğan’a) gittiler, durumu arz ettiler. İhbar mektubu 2009 yılı Ocak ayında Başbakanlığa (Erdoğan’a) verildi ama bir sene bekledi, resmiyete konulmadı. Bir süre sonrasında 2010 yılında Başbakanlık Teftiş Kurulu devreye girdi. Buradan bir resmi işlem beklenirken geleneklerin ve uygulamaların dışında Başbakanlık Teftiş Kurulu soruşturma açmadan savcılık soruşturma başlattı!”

Operasyonun zamanlaması ilginçti; sanki Murat Yalçıntaş’ın ABD’den dönmesi istenmiyordu? Tıpkı Bedrettin Dalan gibi!

Murat Yalçıntaş döndü ve hemen tutuklanıp Sincan Cezaevi’ne kondu.

Prof. Dr. Yalçıntaş’a ilk “geçmiş olsun” telefonunu Süleyman Demirel açtı. İkincisini Cumhurbaşkanı Abdullah Gül…

Cezaevine ilk ziyarete giden TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu idi.

Günler geçti; oğlu 40 gündür tutuklu olan Nevzat Yalçıntaş çok sinirliydi; basın toplantısı düzenlemek istedi. Vazgeçirildi. Sebebi kitapta yazıyor:

“Bütün belgeler ve bilgiler toplanmış basın toplantısının son hazırlıkları yapılıyordu ki, Karadenizli önemli bir işadamı aradı. Bu işadamını Nevzat Yalçıntaş Ak Parti’den tanıyordu ve tanışırlardı. Hep birlikte (kardeşi) Hasan Yalçıntaş’ın evinde toplandılar. Daha çaylar gelmeden Ak Partili işadamı Karadeniz şivesiyle konuştu:

‘Hocam basın toplantısı yapmayın, partimiz zarar görür! Mahkemeye şu ek hususu da ilave ederek yeniden itiraz edin, hem de şimdi bizzat nöbetçi mahkemeye!”
Murat Yalçıntaş o gün; 2 Aralık’ta serbest bırakıldı…

Ne tesadüf; tahliyeden üç gün önce Erdoğan, Nevzat Yalçıntaş’ı arayıp “geçmiş olsun” demişti!

Murat Yalçıntaş’ın neden cezaevine atıldığı kitaptaki şu satırlardan belli oluyordu:

“Sincan Cezaevi’ne her gün onlarca mektup geliyordu. Mektuplarda, ‘Size oynanan oyunun farkındayız. Sizin liderliğinizi, başbakanlığınızı istemeyenler var. Bunu biliyoruz…”

Dönelim başa; Erdoğan’ın, Hisarcıklıoğlu’nu niye sevmediği açık değil mi?

Merkez sağ’da bir parti kurmak isteyeni yakıyorlar…
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde