Eski Adalet Bakanı: YSK kanunu yorumlayamaz

Eski Adalet Bakanı: YSK kanunu yorumlayamaz

Eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, YSK’nın mühürsüz zarflar ile ilgili aldığı kararla yetkisini aştığını belirterek, “YSK eğer yetkisini aşarsa sonuç şaibeli hale gelir” dedi.

Eski Adalet Bakanı: YSK kanunu yorumlayamaz
16px
24px
18.04.2017 07:35
ABONE OLgoogle

Eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, YSK’nın mühürsüz zarflar ile ilgili aldığı kararla yetkisini aştığını belirterek, “YSK eğer yetkisini aşarsa sonuç şaibeli hale gelir” dedi.

Türk, YSK’nın AKP’li temsilcinin mühürsüz zarf ve oy pusulalarının geçerli sayılması ile ilgili yaptığı itirazın kabul edilmesini Aydınlık’a değerlendirdi.

İTİRAZ OLAN YERLERDE OYLAR YENİDEN SAYILMALI

YSK’nin kararlarıyla ilgili şimdiye kadar böyle bir tartışma yaşanmadığını vurgulayan Türk, şöyle dedi: “Anayasanın 79. maddesine göre, seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yürütümü ve dürüstlüğüyle ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma görev ve yetkisi YSK’ya aittir. Oysa YSK ve ona bağlı olarak sandık kurulları yanlış uygulama yapmışlardır. 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanunun 98. Maddesinin 4. Fıkrasına göre, Sandık Kurulunca verilen biçim ve renkte olmayan, -burası önemli- üzerinde İlçe Seçim Kurulu ve Sandık Kurulu mührü bulanmayan zarflar geçersizdir. Oysa bu çeşit zarflar kullanıldı. Bir hüküm daha var. Aynı Kanunun 101. Maddesinin 3. Bendine göre, arkasında Sandık Kurulu mührü bulunmayan oy pusulaları geçersizdir. Şimdi bu çeşit pusulaların başta geçersiz sayıldığı, ama AKP temsilcisinin itirazı üzerine geçerli sayıldığı anlaşılıyor. YSK Başkanı da dün akşam bunları savundu. ‘Geçmişte böyle uygulamalarımız oldu’ dedi. O uygulamaları hatırlamıyorum ama burada açıkça kanun hükmü, bu herhangi bir talimat vs. değil, doğrudan doğruya kanun ön gördüğünü, seçimlerde hile önlemek için konmuş olan hükümler. Kanun koyduğu hükmü aşmak YSK’nın yetkisinde değildir. YSK seçimlerin düzen içerisinde yapılmasını ve dürüstlüğü sağlamakla yükümlüdür. Bu Anayasa hükmü. O nedenle, sanıyorum, itiraz olan yerlerde oy pusulaları yeniden sayılmak durumundadır.”

YSK’NIN YANLIŞ KARARIYLA ‘EVET’ SONUCU ORTAYA ÇIKTI

Anayasaların toplumsal sözleşmeler olduğuna dikkat çeken Türk, “Bu toplumsal sözleşme, şimdi değişiklik konusu olan, hükümleri rejim değişikliği ölçüsünde değiştirilen sözleşmenin Türk milletinin yarıya yakın bir bölümü tarafından kabul edilmediği, hayır dendiği, ret edildiği anlaşılıyor. O nedenle bu sonuç, sanıyorum ki, YSK’nın yanlış kararıyla ortaya çıkmıştır. Ama buna dayanarak rejimi değiştirmemek gerekir. Ama anayasa değişikliği bununla kesinleşmiş oluyor” ifadelerini kullandı.

ÖNÜMÜZDEKİ GÖREV: PARLAMENTER SİSTEMİ YENİDEN KURMAK

Meclise dayalı sistemi yeniden kurmak için çağrı yapan Türk, “Önümüzde tekrar demokratik parlamenter sistemi, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin Anayasa’da yazılı olan insan halklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti nitelikleriyle gerçekleşmesi için çalışmak hepimizin görevi” diye konuştu.

YSK’NİN KANUN HÜKÜMLERİNİ YORUMLAMA HAKKI YOK

YSK Başkanı Sadi Güven’in “Mühürsüz oylarındışardan getirildiği ispatlanmaması halinde geçerli sayılacağına” ilişkin sözlerine Türk, “Kanun zarfların üstene açıkça mühürlü olması gerektiği konusunda hüküm koymuş. Bu konuyu yoruma bırakmamış. Kanun ‘zarflar damgalı olacak’ diyor. Bu bir. İki, pusulaların arkası mühürlü olacak. Burada yoruma gerek yok. Diğer itiraz konuları ayrı bir şey. Ama bunu açıkça yazmış kanun. Size okudum 298 kanunun 98. Maddesinin 4. fıkrası, 101. maddesinin 3. bendi, bunlar kanun hükmü. YSK’nin bu hükümleri aşma, onu çiğneme yetkisi yok. Eğer onuaşarsa sonuç şaibeli hale gelir” diye tepki gösterdi.  

Zihni Erdem / Aydınlık

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde