Erdoğan'ın okul arkadaşı Torun'dan bomba açıklama

Erdoğan'ın okul arkadaşı Torun'dan bomba açıklama

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imam hatipten okul arkadaşı Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, ilginç açıklamalar yaptı

Erdoğan'ın okul arkadaşı Torun'dan bomba açıklama
16px
24px
08.12.2015 14:07
ABONE OLgoogle
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imam hatipten okul arkadaşı Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, siyasetle iş hayatı arasındaki değerlendirmesinde, 'Sayın cumhurbaşkanıyla okul arkadaşlığı olabilir ama iş hayatıyla ilgili böyle bir tarzımız yok. Çünkü onlar yokken biz vardık. Siyasetle beraber giden ya da destek alan işadamlarının sonra tökezlediğinin geçmiş dönemde örnekleri çok' dedi.
 
Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (ANSİAD) 13'üncü Girişimcilik Haftası başladı. Gençlerin yenilikçilik potansiyellerini keşfedip, güçlü gelecek vizyonuna sahip olmalarını amaçlayan Girişimcilik Haftası'nın onur konuğu Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, Akdeniz Üniversitesi Atatürk Konferans Salonu'nda bir konferans verdi. Asıl helvayı yapanın müteşebbis, girişimci olduğunu belirten Aziz Torun, bir ülkenin gelişiminde girişimciliğin çok önemli olduğunu vurguladı.
 
Eğer bir ülkede teşebbüs ve sermaye ithalse orada sömürgeciliğin geliştiğini söyleyen Torun, 'Ama teşebbüs yerliyse, kendi milli insanlarıysa, o zaman sermayeyi, gerektiğinde emeği ithal edebilir, ama günün birinde onları kendi ülkesine geri gönderme imkanı var. Üçüncü boğaz köprüsü, havalimanı gibi benzeri örnek yatırımları görüyoruz' dedi.
 
SON 40 YILIN TİCARİ DEĞİŞİMİ
 
1970'li yıllarda iş hayatına girdiğini aktaran Torun, o dönemin başarılı işadamının farklı olduğuna değindi. Biraz gayretli ve çalışkan olmanın yeterli olduğunu belirten Aziz Torun, şöyle konuştu:“Bizim ticarete atıldığımız 1970'li yıllar yok satma dönemiydi. Ticaretin en keyifli olduğu dönemdi. Toptancılık dönemi, yağ yok, sigara yok, şeker yok ama 'senin için iki üç paket ayırdık' dediğinde, fiyatı hiç sorulmadan alınıp gidiyordu. O zaman satıcının acayip itibarı var. 80-90'lı yıllarda ürünler biraz bollaştı, 'istersen al' dönemiydi. 'Almazsan sıradaki gelsin' şeklinde müşteri kuyruktaydı. 90'dan 2000'li yıllara kadarki dönemde satmak için bir şeyler yapmak lazım, müşterinin ayağına gitme ve biraz daha önemseme durumu var. 2000'li yıllar sonrası artık müşteri memnuniyeti başladı ve 2010'dan sonraki yeni dönem müşterinin DNA'sını okuma dönemi. Kafasının içini okuma ve hatta kredi kartı limitini bile hissedip mal satma, yurtiçinde kalmayıp dünyaya açılma ve dünyadaki gelişmeleri izleme dönemi. 1970'deki işadamını bugüne getirsek aynı tarzda iş yap desek hepsi iflas eder. O nedenle vizyon sahibi ve vizyonel değişikliklere sahip olması gerekir.'
 
'OKUL ARKADAŞLIĞI OLABİLİR AMA İŞ HAYATINDA BÖYLE BİR TARZIMIZ YOK'
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la imam hatipten okul arkadaşı olan Aziz Torun'a, Döşemealtı Kaymakamı Mehmet Baygül, siyaset ve iş hayatı arasındaki ilişkiyi sordu. Kaymakam Başgül'ün sorusunu yanıtlayan Torun, siyasetle işin ayrı tutulması gerektiğini söyledi. Devlete ait bazı özelleştirme ihalelerine de giren ve bu yönde bazı eleştirilerin de yöneltildiği Aziz Torun, özelleştirme ihalesine girdiklerini ve en çok parayı verip ihaleyi aldıklarını söyledi.
 
Torun, “Dolayısıyla siyaset veya sayın cumhurbaşkanıyla okul arkadaşlığı olabilir ama iş hayatıyla ilgili böyle bir tarzımız yok, çünkü onlar yokken biz vardık. Çünkü Ak Parti 2002'de iktidara geldi. Birçok iş başarmış, gıdada çok iyi yerlere gelmiş bir şirket düzeyindeydik. En fazla vergi veren şirketlerden, hatta vergi rekortmeni olan firmalar, şahıslardık. Ama siyasetle beraber giden ya da destek alan işadamlarının sonra tökezlediğinin de geçmiş dönemde örnekleri çok. Onun için biraz uzak durulmasını ben tavsiye ederim' diye konuştu.
 
Torun, 1995'li yıllarda da dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in olduğu arkasında yönünde eleştiriler aldığını belirterek, Tansu Çiller'i başbakan olarak bildiğini ama yüz yüze ilk kez geçtiğimiz günlerde gördüğünü dile getirdi.
 
RUSYA KRİZİ ANTALYA'YI SARSAR
 
Turizmde, tarımda Rusya pazarı yükselince, Antalya'da herkesin Rusya'ya dönük çalışmaya başladığını dile getiren Davut Çetin, Antalya'nın tarım ihracatının yarısı, turizmin üçte birisinin Rusya'ya bağımlı hale geldiğini söyledi. Tarım ve turizmin, Antalya'nın ticaret, sanayisi, bütün ekonomisi demek olduğuna işaret eden Çetin, “Hep birkaç üründe büyüdüğümüz için, şimdi bir Rusya krizi bütün sektörlerimizi sarsmaya başlıyor. Burada da pazar çeşitlendirmemenin, ürün çeşitlendirmemenin, yani yenilik eksikliğinin zararını görüyoruz. Rusya krizi Türkiye ekonomisini sarsmaz, ama Antalya'yı ciddi ölçüde sarsar' diye konuştu.
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde