Erdoğan: 40 kat, 100 kat binalar yapmak sizi medeni yapmıyor ama biz de bu tuzağa düştük

Erdoğan: 40 kat, 100 kat binalar yapmak sizi medeni yapmıyor ama biz de bu tuzağa düştük

Uluslararası Medeniyet Şurası'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "40 kat, 100 kat bu tür binaları yapmak sizi medeni yapmıyor ama biz de bu tuzağın içine düştük, onu da söyleyeyim." dedi.

Erdoğan: 40 kat, 100 kat binalar yapmak sizi medeni yapmıyor ama biz de bu tuzağa düştük
16px
24px
21.10.2017 13:16
ABONE OLgoogle

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Uluslararası Medeniyet Şurası'nda konuştu. Erdoğan buradaki konuşmasında İslam medeniyetine değindi, Batı medeniyetinden farklarını anlattı ve ABD ile Avrupa ülkelerine yönelik eleştirilerde bulundu. ABD Başkanı Trump'ın Müslümanlara 'terörist" demesine tepki gösteren Erdoğan, "Peki Budistlerle ilgili aynı şeyi söyleyebiliyorlar mı? Yok. Niye? Onlar yoga yapıyor. Hristiyan teröristler için, Yahudi teröristler için böyle bir şey söylüyorlar mı? Yok. Varsa yoksa İslami terör diyorlar" dedi. Erdoğan, "Böyle garip bir dünyanın içerisindeyiz. Adalet... Ben de adaleti arıyorum, yok" ifadesini kullandı.  Erdoğan’ın küstüğü isim Erdoğan’ın adına okul yaptı: Okulun adı tartışma yarattı

"Şimdi türedi tipler ortaya çıktı. Hoca olmak ahkam kesmek yetkisini kimseye vermiyor. Dolayısıyla sevgili peygamberimizin sünnetini tartışma yetkisini de onlara vermiyor. Bu tartışmaları açmak aslında bir neslin ifsadı anlamına gelmektedir. Kimse onlara bir nesli ifsad etme hakkını vermemiştir.  Kendileri de böyle bir şyin içine giremezler, girerlerse bedeli ağır olur" diye konuştu.   Yasanın arkasından dolanıp boğaza rezidans yapacak

'Biz bu tuzağın içine düştük'

"Biz bir medeniyet mücadelesi içindeyiz. Medeniyetimizin inşası değil ihyası hareketi içindeyiz" diyen Erdoğan, Batı medeniyeti ve İslam medeniyetinin ölçülerinin farklı olduğunu söyledi. Batı medeniyetinin aksine İslam medeniyetinin toplumsal hayatın her alanını geliştiren bir anlayış üzerine kurulu olduğunu ifade ederek, "40 kat, 100 kat bina yapmak sizi medeni yapmıyor. Fakat biz bu tuzağın içine düştük onu da söyleyeyim"  dedi. İstanbul'un silüetini katleden müteahhit de 'FETÖ'yü suçladı

Trump'a eleştiri: 'Amerika'da gidiş sıkıntıyadır'

Sayın Trump bana göre medeniyet olayını şekil olarak değerlendiren bir tipolojidir. Bizim anlayışımızda bir farklı düşünce insanlarına kapıları kapatmadık. Şu anda eğer Amerika'da Müslümanlar oradan kovulmanın hesapları içine mahkum edilmişse, Amerika'da bir sıkıntı var demektir. Trump'ın önce bunu masaya yatırması gerekir. Bizim medeniyetimizde insna yaratılmışların en şereflisidir. Görüyorum ki, Amerika'da durum böyle değil. Amerika'daki gidiş sıkıntıyadır" şeklinde konuştu.  Sultanahmet'in silüetini bakanlık bozmuş

Amerika'ya "demokrasinin beşiği" denildiğini hatırlatan Erdoğan, sözlerini korumaları hakkında ABD'de alınan gözaltı kararına getirerek, şunları söyledi: "Benim 13 tane korumam kendi davetine gittiğim bir ülkede, eğer kalkıp da daha Amerika'da görmeden, tanımadan, bilmeden, haklarnıda, gıyaplarında gözaltına alma kararı çıkıyorsa, kusura bakmasınlar ben bu ülkeye medeni demem. Beni davet edeceksin, yanımda korumalarım, ben bir ülkenin Cumhurbaşkanıyım; orada teröristlere adeta bizi dövdürmeyle karşı karşıya bırakacaksın... Kendi korumalarım tedbir alacak ve iki tanesi orada hiç yok; eşimin korumaları. Savcı bunlarla ilgili gözaltı kararı alacak. Böyle adalet, böyle medeniyet olur mu?"

'Bir olmak için adımlar atmalıyız'

"Biz Medeniyetler İttifakı'nın banisi olduk İspanya ile birlikte. Ben hala da Medeniyetler İttifakı'nı savunuyorum"  diyen Erdoğan, "Vakıa çatışmadır ama ben ittifaktan yanayım. Biz 'Kezhepte vahdeti doğmuş' bir milletin mensupları, anlayışın sahipleriyiz. Burada da farklı düşüncelerle teke,bire gidebiliriz. Bunun adımlarını atmalıyız" şeklinde konuştu.

Fethullah Gülen'e şirk suçlaması

"Medeniyetimizin tüm insanlığın gönlünde ve kafasında yeniden hak ettiği yere gelmesi için öncelikle mecramızı doğru belirlememiz gerekiyor" ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "İslam medeniyetinin tasavvuf, ilim ve tefekkür olarak ifade edebileceğimiz mecralarını sağlıklı bir yola koymadan diğer alanlarda arzu ettiğimiz mesafeyi kat edemeyiz. 'Allah'ın hepimize şah damarımızdan daha yakın olduğu' gerçeği, gerçi birileri, kendisini 'şah damarından bize daha yakın' diye tanımlıyor ama bunu da bilmemiz lazım. Onlar da tabii şirk içinde. Ama bu da Pensilvanya'da, o da ilginç. Neler, nerede, nasıl tezgahlanıyor, nasıl üzerimizde oyunlar oynanıyor bunu çok iyi bilmemiz lazım. İşe biraz da buradan başlamamız lazım."

'Aklını başkasının emrine verenin medeniyeti kalmaz'

Erdoğan, medeniyeti dışarıda değil, kendi içlerinde aramaları gerektiğine ve bunun için de akıl ve muhakemelerine sahip çıkmaları gerektiğini söyledi. Aklı ve muhakemesi olmayan insanın dinen mazur sayıldığı için dinen muaf tutulduğunu hatırlatan Erdoğan, "Aklını ve muhakemesini başkasının emrine verenin de ne dini ne medeniyeti kalır. Kuran-ı Kerim'de bizlere defalarca hangi ikaz yapılıyor: 'Akletmez misiniz?' Rabbimiz böyle sürüyor. Rabbimizin çağrısına uyduğumuz ölçüde medeniyetimizin yükselişinin yollarını da aydınlatmış oluruz" şeklinde konuştu.

'BM Güvenlik Konseyi'nde neden Müslüman ülke yok?'

"Dünya 5'ten büyüktür" sözünü yineleyen Erdoğan, "İtirazımız adalete çağrı boyutuyla aynı zamanda bir medeniyet çığlığıdır. Ne demek dünya 5... Olur mu böyle bir şey ya. İkinci Dünya Savaşı'nın şartları bir kenarda, bugünün şartları bir kenarda. 5 ülke dünyanın kaderini belirliyor. Onların dudaklarından ne dökülürse netice o. Böyle bir şey olamaz. İkinci Dünya savaşı geride kaldı, bugün başka bir dünya var. Bütün hadiseler güncellenirken, siyasetin bu noktadaki kaderinin güncellenmesi gerekir. Bu 5 ülkenin kimlerden oluştuğuna baktığınız zaman orada 1 tane Müslüman ülke yok. Niye orada Müslüman ülke yok. Orada dünyadaki tüm kıtalar temsil edilmiyor. Asya, Avrupa, Amerika. Niçin diğer kıtalar yok. Şu anda niçin Suriye çözülmüyor? Acaba niçin Rohingya Müslümanlarının sorunu çözülmüyor. Myanmar niçin halledilmiyor. İslamafobia sürekli tahrik ediliyor."

'Adalet... Ben de adaleti arıyorum, yok'

Daha sonra sözü "İslami terör" meselesine getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu eleştirilerde bulundu: "Amerika'da sayın Trump bakıyorsunuz, Müslümanlara 'terörist' ifadesini kullanıyor. 'Böyle bir şey yok' dediğimizde de savunamıyor. Hadi buyur, Myanmar'da bazı Budistler terörist olarak Rohingya Müslümanlarını öldürdüler. Peki Budistlerle ilgili aynı şeyi söyleyebiliyorlar mı? Yok. Niye? Onlar yoga yapıyor. Hristiyan teröristler için, Yahudi teröristler için böyle bir şey söylüyorlar mı? Yok. Varsa yoksa İslami terör diyorlar. Defaatle anlatıyoruz. Olamaz. DEAŞ'a karşı en büyük mücadeleyi veren biziz. Bu mücadeleyi verirken de DEAŞ'ın İslamla alakası olmadığını söylüyoruz. Ama bunlara bunu anlatamıyorsunuz ve ne yazık ki, Müslümanı Müslümana bunlar kırdırıyor. Ücretsiz silahları da veriyorlar. Biz savunmak için paramızla silah istiyoruz bize silah vermiyorlar. Böyle garip bir dünyanın içerisindeyiz. Adalet... Ben de adaleti arıyorum, yok. Merhamet bunlar da hiç yok."

Her yere medeniyetlerinin tohumlarını ektiklerini ifade eden Erdoğan, "Gittiğimiz her yerde çok büyük itibar görüyoruz. Halktan, yöneticilerden değil. Önemli olan da zaten o. Gönülden gelen bir  sevgiyle kucaklanıyorsak bu bizim için yeterlidir" dedi. 

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde