Davutoğlu'ndan düşürülen Rus uçağıyla ilgili flaş açıklama

Davutoğlu'ndan düşürülen Rus uçağıyla ilgili flaş açıklama

AK Parti milletvekili Ahmet Davutoğlu, düşürülen Rus uçağı ve FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi hakkında açıklamalar yaptı

Davutoğlu'ndan düşürülen Rus uçağıyla ilgili flaş açıklama
16px
24px
27.07.2016 10:23
ABONE OLgoogle
AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu, Suriye sınırında düşürülen Rus uçağı hakkında, "Aradan 8 ay geçinde bir şüphe oluşturmak doğru değildir. Siyasi sorumluluğu bugün de üstlenirim. Açıklamayı angajman kuralları çerçevesinde yaptım. Hava sahası ihlal edilen ülke biziz ve biz suçlu değiliz" dedi. 

Davutoğlu, 15 Temmuz darbe girişimi hakkında ise, "İlk ihbar Hakan Fidan’a suikast yapılacağı şeklinde geldi, darbe şeklinde değil de. O sırada öyle bilgi geldiği için Hakan Fidan Genelkurmay'a giderek bilgi veriyor. Ama yine de Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile paylaşılmalıydı. Darbenin erkene alınma nedeni de bu hareketlilik" ifadelerini kullandı.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Davutoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Günler vardır bir asra bedel... 15 Temmuz öyle bir gündü. Bu gece karanlık olabilir ama yarın Türkiye aydınlık bir güne uyanacak demiştim.

O gün üst üste iki düğüne katılmak üzere Ankara'daydık. Sonra olağanüstü haberler bize de intikal etmeye başladı. Koruma müdürümüze güvenlik tedbiri alması talimatı iletildi. Güvenli bir bölgeye gittik. Güvenlik koruma amirimizin tanıdığı bir eve gittik.

Cumhurbaşkanı ve Başbakanımıza ulaşmak için çabalarımız oldu. TV kanallarına gece boyunca demeçler verdik. Herkes kader gecesinde doğru yerde olmak zorunda. Özellikle yabancı kanallara, izahat eksikliği olduğunu gördüğümde, açıklamalar yaptık. Bir algı oluşturulmaya çalışılıyordu.

Sabah tablo netleşinceye kadar hepimiz ayaktaydık. Zor bir geceydi. Medya riski üstlendi. O gece bizim için bir onur gecesiydi. Büyük bir sarsıntıydı. Çoğunu tanıdığım komutanların enternesi söz konusuydu. Ordu, diyanet ve adliyeye güven yüzde 100 olmak zorundadır.

Önce düşündüğünüz şey şu oluyor; ya Rabbim bu ülkeyi koru. Biz tarihte çok isyan gördük; Osmanlı'daki yeniçeri isyanları da Cumhuriyet dönemindeki darbeler de dahil. Ama milletin kendisine saldıran alçakça bir darbe olmadı. Halk nezdinde devletin kaybettiği itibar öylesine olabilirdi ki bir daha devletten söz etmek imkanı kalmayabilirdi. O gün başka güne uyansaydık çok kanlı kitlesel çatışmalar olabilirdi.

Bu yapı hem bürokrasiye sızması bakımından tehlikelidir hem de ürettiği adaletsizlik bakımından tehlikelidir. Ama en fazla da zihniyeti tehlikelidir. Böyle bir sapık zihniyet etrafında örgütlenen bir yapı var. Önce bu zihniyete savaş açmak lazım.

Hiç kimse vatandaşlarımızı böyle bir Haşhaşi mantıkla esir alamaz. Bu yapı devletin sırlarını dışarı yansıtan ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini terörist bir devlet gibi göstermeye çalışan habis bir urdur. Bütün hedefleri meşruiyeti sarsmak oldu.

"DIŞİŞLERİ BAKANIYKEN OFİSİM DİNLENDİ"

Onların oyunlarını bozan bir bakıma 1 Kasım oldu. Cumhurbaşkanını seçtirmemek planları atıl kaldı. 1 Kasım seçimlerinde AK Parti tekrar demokrasi sınavından geçti. 2015 YAŞ'ı kritikti, orada bir güçleri kırılmıştı. Siyasi iktidarı 4 yıl boyunca değiştirmek mümkün değildi. Dışişleri Bakanıyken ofisim dinlendi. Bunu dinleyen alçak yapının hedefi çok açıktı.

Suriye bağlamında Türkiye'yi suçlu yerine oturmak ve Şam rejimini aklamaktı. Geçen gün bu yapıya bağlı bir hakimin çekmecesinden çıkan iddianamede eğer darbe olsaydı. Bir numarada Cumhurbaşkanımız, iki numarada ben vardım. İçişleri Bakanımız, MİT Müsteşarı vardı. Suçlama terör örgütlerine yardım. Bu aylar öncesinden hazırlanan bir kumpas.

Dinlemenin faillerini o zaman çok araştırdık, bakanlık içerisinden olduğu kesindi. Şüpheli isimleri pasif göreve getirdik. Görevden aldığınızda mahkeme kararıyla geri dönüyordu. Bu nedenle kontrol altına alıyorduk.

"İLK İHBAR..."

O gece yaşanan sürecin içerisinde değilim. MİT'in 2012'den bu yana ciddi uyarıları oldu. 2012'de Hakan Fidan'a karşı yapılan eylemle görevinden etmek istediler. O zaman Başbakanımız dirayetli bir tavır sergiledi. O andan itibaren bir alarm durumu hepimiz için geçerli oldu.

Geçmişe dönük bakıldığında bir istihbarat bilgisi var. Ben geç ve doğal yollarla bilgi sahibi oldum. O gün MİT'te çok ciddi çatışmalar oldu. MİT karargahını ele geçiremediler. İlk ihbar Hakan Fidan’a suikast yapılacağı şeklinde geldi, darbe şeklinde değil de. O sırada öyle bilgi geldiği için Hakan Fidan Genelkurmay'a giderek bilgi veriyor. Ama yine de Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile paylaşılmalıydı. Darbenin erkene alınma nedeni de bu hareketlilik.

"OHAL DOĞRU BİR KARAR"

15 Temmuz fiili zorba bir tehdit haline dönüştü. Bu yapıda kim olursa olsun halka bu zulmü yapmış olan kim olursa olsun üzerine gidilmeli. Kimin irtibatı varsa cezaya tutulmalı. 17-25 Aralık'tan sonra irtibatlı olduğu belirlenen kişilere aktif görev verilmedi. Bundan sonra şöyle bir süreç görüyorum. Cezalandırıcı bir süreç, arkasında kim varsa sonuna kadar gidilmeli. İkincisi benzer süreçleri engelleyici süreç. Üçüncüsü siyasal konsolidasyon önemli. Siyaset darbe karşısında ortak bir çizgide buluşmalı. Cumhurbaşkanlığı'nda parti liderleriyle yapılan toplantıyı hep hayal etmişimdir. Bu konsolidasyon sürmeli. Cumhurbaşkanlığı da dahil olmak üzere halkın seçtiği hiçbir makam yıpratılmamalı. OHAL kararı doğru bir karardır. Şer odaklarıyla mücadele kesintisiz sürmelidir.

"SİYASİ SORUMLULUĞU BUGÜN DE ÜSTLENİRİM"

'Rus uçağını düşürülme emrini ben verdim' sözü çok tartışılan bir söz. Bunun bir arka planı var. Burada kesin bir art niyet var. Suriye'de uçağımız düştüğü, zaman silahlı kuvvetlere bundan sonra Suriye'de ülkemize yaklaşan her uçak tehdit olarak görülmeli ve vurulmalı kararı alındı. Bu uygulandı, bir helikopter düşürüldü. Eylül 2015'te Rusya arka arkaya saha ihlali yapınca istişare ederek bu angajman kuralını değiştirme durumu ortaya çıktı. Bu anlamda 'talimatı ben verdim' diyorum. Genelkurmay Başkanı'na yeni talimat verildi, sadece Suriye uçakları değil hangi ülkenin uçağı olursa olsun vurulmalı denildi. Bu başka bir ülke uçağı da olabilirdi. Sayın Cumhurbaşkanımız Putin'i uyardı, hava sahası ihlalleri konusunda. Burada devlet ortak olarak hareket etmiştir. Kurallar içinde yapılması gereken yapılmıştır. O angajman kuralları uygulanması konusunda kimse suçlu adledilemez. Orada hava sahamız savunulmuştur. Aradan 8 ay geçinde bir şüphe oluşturmak doğru değildir. Siyasi sorumluluğu bugün de üstlenirim. Açıklamayı angajman kuralları çerçevesinde yaptım. Hava sahası ihlal edilen ülke biziz ve biz suçlu değiliz. Öyle bir hava oluşturuldu ki angajman kurallarını uygulayacak herkeste şüphe olacaktı.
Şu anda yürütülen Rusya politikası doğrudur. Kazakistan'da Nazarbayev ile Türk-Rus ilişkilerinin nasıl düzeltilebileceğini konuştuk. Yürüyen bir süreç vardı, değişik kanallardan. Hava sahası ihlal edilen bir ülkenin suçlu gibi gösterilmesi güvenlik zafiyeti doğurur.

"ABD GÜLEN'İN BARINMASINA İZİN VERMEMELİ"

Fethullah Gülen iade edilmeli. Bir çete reisinin ABD'de barınmasına izin verilmemeli. Dış dünya burada çok kötü sınav vermiştir. Bu düşmanlık üzerinden Türkiye'ye zarar veriliyor. Elimizde yeterli veri var. Bu çete Türkiye'de insanları katletmiştir. NATO'yu da zaafa uğratmak istemiştir."
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde