Davutoğlu ile 'Yalı Zirvesi'ne TÜSİAD Başkanı neden davet edilmedi?

Perihan Çakıroğlu'nun yazısı

Yalı buluşması ve TÜSİAD’ın sürpriz raporu

 Patronlar Kulübü TÜSİAD ile bugüne kadarki iktidarların ilişkisinden yola çıkarak biliyorduk ki, taraflar er veya geç bir araya gelecekti. Bu buluşma seçimden sonra bekleniyordu, gayriresmî olarak öncesinde gerçekleşti.

Eskiden böyle buluşmaların kahramanları genellikle Bülent Eczacıbaşı ile Sakıp Sabancı ve kimi zaman da Rahmi Koç olurdu. Bu kez o misyonu Ali Kibar üstlenmiş. Aslında Kibar, TÜSİAD’ın yönetiminde birkaç dönemdir yer almıyor, onun için eli rahat olsa gerek.

Kibar’ın yalısındaki yemek, çok olumlu ve huzur içinde geçmiş. Ev sahibi Kibar, o buluşmayı anlatırken şöyle dedi: “Başbakan Ahmet Davutoğlu’na bizim evde iş sahibi dostlardan oluşan bir davet düzenliyoruz, siz de gelir misiniz diye sordum. Memnuniyetle gelirim dedi. Yani, mevzu TÜSİAD değildi, bir dostlar buluşmasıydı.” 

Nelerin konuşulduğunu sorsam da Kibar, ser verip sır vermedi. Sızan bilgilere bakarsak CHP’nin aylık 1500 liralık asgari ücret vaadi epeyce öne çıkmış. Otomotiv sektöründeki eylemlerden de anladık ki, işçi artık asgari ücrete talim etmek ve “sarı sendika” istemiyor.

Ne yazık ki hiçbir patron da asgari ücretin yükselmesinden yana değil. Davutoğlu da bunu biliyor. Patronlara sessizliklerinin hesabını sorması da bundan. Onlar da işi seçim sonrasına havale etmişler.
 
Başkan, “kurumsal”a takıldı
 
Konuklara baktığımızda TÜSİAD’ın ağır topları çoğunlukta. Mustafa Koç ve TÜSİAD Başkan Yardımcısı Ali Koç birlikte gitmiş. Dikkat ettim, Güler Sabancı yok. Belki bir mazereti vardı. Sabancı Grubu’nu davetin tek kadını olarak Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer temsil etmiş. TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes ile diğer yardımcısı Şükrü Ünlütürk de yok. Çünkü davet edilmemişler. Yani TÜSİAD kurumsal olarak değil, mensubu kişilerle orada. Tuncay Özilhan, Hüsnü Özyeğin, Murat Ülker, Turgay Ciner, Hamdi Akın, Mustafa Taviloğlu, Ferit Şahenk, Mehmet Ali Yalçındağ, Özcan Tahincioğlu, Nuri Özsüer, Erman Ilıcak, Nezih Barut, Fatih Karamancı da davetin önde gelen isimlerini oluşturuyor.

Peki, buluşmada “başkanlık sistemi” gündeme geldi mi? Yemeğe katılan bir işadamı “Evet geldi. Bizler başkanlık sistemi istemediğimizi net ve açık olarak Davutoğlu’na ilettik, fazladan bir yorum yapmadı. Seçim sonuçlarını bekliyor herhalde” diye anlattı.
 
Erdoğan’ın haberi var mıydı?
 
Aslında iki yönlü bakarsak, büyük patronlarla “muhatap”ları Davutoğlu’nun buluşmasında hayır ve huzur var.

En azından TÜSİAD’ın kavga çıkaran raporlarından sonra seçimden galip çıkarsa Başbakan Davutoğlu ile “huzur dönemi”ne giriliyor diyebiliriz.

Gelgelelim, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan faktörünü göz önünde bulundurmadan da bu diyalogların meyvesini vermesini beklemek mümkün değil. Buluşmadan Erdoğan’ın haberi olup olmadığını öğrenemedim. Davutoğlu’nun ona sormadan böyle bir işe girişmeyeceği düşünülebilir.

İşin rengi, önümüzdeki günlerde ortaya çıkar sanıyorum.

Ve TÜSİAD’dan sürpriz rapor yolda

Bu buluşmanın ardından sizlere “sürpriz” bir bilgiyi de iletelim.

TÜSİAD yönetimi, şu sıralar harıl harıl bir rapor üzerinde çalışıyor. Seçimden sonra açıklanacak bu raporla ilgili bilgiyi veren işadamı, “Geniş kapsamlı bir rapor hazırlıyoruz. Ekonomi ve yapılması gereken reformları içeriyor” dedi.

Tam da Davutoğlu TÜSİAD’ın ağır toplarıyla buluşup huzur dönemini başlatacakken yine bir rapor gündeme geliyor.

Herhalde Cansen Başaran Symes, o raporu açıklayacak.

Ve herhalde Davutoğlu kızmasa da Cumhurbaşkanı Erdoğan yine küplere binecek.

Belki de o raporu seçim tamamlandığı için hoşgörüyle karşılayacak.

Bakalım, iki ihtimalden hangisi olacak?

Bugün