Atölyeden Patronluğa: 5 iş adamının sıradışı hikayesi
Çırak olarak girdikleri konfeksiyon atölyesinde yetenekleri ve azimleri sayesinde kısa sürede usta, ardından da kendi şirketlerini kurarak patron olmayı başaran bu genç girişimcilerin verdikleri mücadeleler gerçekten de örnek alınacak nitelikte.
Tekstil ve konfeksiyon üretiminde dünyada söz sahibi olan Türkiye, artık markalarıyla da adından söz ettiriyor. Bugün hazır giyim sektöründe 100’e yakın Türk markasının Amerika’dan Çin’e 115 ülkede yaklaşık 3 bin mağazası, 15 bin civarında da satış noktası var.
Bunların bir kısmı ürünlerinin tamamını ihraç ettiği için iç piyasada pek tanınmıyor. Ancak başta Rusya olmak üzere özellikle eski Doğu Bloku ülkelerinde milyonlarca moda sever onları çok iyi tanıyor.
Türk hazır giyim sektörünü dünyaya tanıtan, “Made in Turkey” etiketine prestij kazandıran Osmanbey merkezli bu isimlerden beşinin ilginç başarı hikayesi bir kitapta toplandı.
Gazeteci Özbey Men’in her biriyle röportaj yaparak kaleme aldığı, “Atölyeden Patronluğa” isimli kitapta Talat Kümek (Fimore), Namık Kemal Kahraman (Velvet), Aytekin Gölpunar (My Twins), Behçet Kaya (Behçetti) ve Bülent Korkmaz’a (Sensiline) yer veriliyor.
Çırak olarak girdikleri konfeksiyon atölyesinde yetenekleri ve azimleri sayesinde kısa sürede usta, ardından da kendi şirketlerini kurarak patron olmayı başaran bu genç girişimcilerin verdikleri mücadeleler gerçekten de örnek alınacak nitelikte.
Kitapta, sıfırdan adım attıkları konfeksiyon mesleğinde zirveye çıkan beş girişimcinin birbirinden çarpıcı başarı hikâyesinin yanı sıra ekonomik sıkıntılardan dolayı büyük şehirlere göç etmenin getirdiği sosyal ve kültürel problemler de akıcı bir üslupla ele alınıyor.
