Ali Babacan ‘TOTO’da bahisler erken açıldı
Ali Babacan’ın 10 Ağustos’tan sonra kurulacak yeni kabinede görev alıp almayacağına yönelik tahminler, piyasanın FED’in tavrı kadar merak ettiği bir konu oldu
21.07.2014 23:00
ABONE OL
3 dönem kuralına takılan Ekonomiden Sorumlu Bakan Ali Babacan’ın 10 Ağustos’tan sonra kurulacak yeni kabinede görev alıp almayacağına yönelik tahminler, piyasanın FED’in tavrı kadar merak ettiği bir konu oldu
Ekonomi yönetiminde emniyet sübapı olarak görülen, yerli yabancı yatırımcılara büyük güven veren Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın, 10 Ağustos’tan sonra kurulacak yeni kabinede yer alıp almayacağına dair tahminler zihinleri meşgul etmeye başladı.
3 dönem kuralına takılan Ali Babacan’ın 2015’teki genel seçimler sonrası bakanlık görevinden ayrılması beklenirken, bu ayrılığın daha öne çekilme ihtimali olduğu ileri sürüldü.
Ali Babacan’ın çok uzun süredir iletişim danışmanlığını yapan Halit Ertuğrul’un Merkez Bankası’na geçişi, yine Babacan’ın en çok güvendiği isimlerin başında gelen Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakcı’nın IMF’ye direktör olması bu yöndeki spekülasyonları artırdı.
Piyasalar 2015 seçimlerinden sonra ekonominin dümenine kimin geçeceğini merak ederlerken, bu tartışmanın öne çekilecek olması piyasaları da ister istemez sıkıntıya sokuyor.
Fed öncesi kritik
Piyasa oyuncuları özellikle faiz ile ilgili tartışmalarda Ali Babacan’ın ekonomi yönetiminde sağduyuyu temsil ettiğine inanıyorlar. Piyasa oyuncuları “Şayet Merkez Bankası geçtiğimiz iki aylık süreçte tüm yoğun eleştirilere karşılık sakin duruşunu bozmamış ve faizde ölçülü bir indirime gitmişse bunda Ali Babacan’dan aldığı desteğin önemi büyük. Babacan hissi davranmayıp ekonominin gereklerini yerine getiren, iktisat kurallarını harfiyen uygulayan bir isim. Bu yönüyle de piyasalara güven veriyor” görüşünde.
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) 2014 sonu ya da 2015 başında faiz artırımına geçmesi ile birlikte hayatın gelişen piyasalar için biraz daha zor olacağını öngören piyasa oyuncuları, “Tam da bu döneme denk gelen bir zamanlama ile ekonominin yeni patronunu tartışıyor olmamız Türkiye ekonomisi için beklenmedik bir tehdit yaratabilir” diyor.
‘Babacan mutlaka kalmalı’
Ali Babacan’a yönelik beklentiler sadece piyasa oyuncuları tarafından değil, Hükümet kanadında bazı bakanlar tarafından dile getiriliyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 3 dönem kuralının Ali Babacan için bozulmasından yana. Geçen hafta katıldığı bir televizyon programında Babacan ile ilgili şunları söylemişti:
“Türkiye ekonomideki sorunları ciddi bir tahribat yaşamadan atlattıysa, en başta başbakanımızın da liderliği var ama ekonomi koordinasyonu noktasında Ali Babacan’ın katkısı inanılmaz büyüktür. Ali Babacan gibi bir tecrübenin de ne yapılıp edilip korunması gerekiyor. Dışarıdan Türkiye’yi objektif olarak değerlendirenlerin de görüşü bu olur. O nedenle 3 dönem kuralı dışarıdan bakanlık yapmaya engel değil, dolayısıyla o hususlar değerlendirilebilir.”
Genel seçime kadar kabinede yer alır
Özellikle uluslararası yatırımcılar Ali Babacan’ın 2015 genel seçimlerine kadar kabinede kalmaya devam edeceğini düşünüyor. Babacan ve Şimşek’in 2015 genel seçimlerine kadar kabinede kalması, orta ve uzun vadede ekonomide yapısal reformların gerekliliğine dikkat çeken yabancı yatırımcılar açısından Erdoğan’ın “büyüme” odaklı ve popülist olarak görülen ekonomi politikasını dengeleyici bir unsur olarak görülüyor.
AK Parti’nin yaklaşık 12 yıllık iktidarı döneminde Babacan ve Erdoğan birkaç defa önemli konularda görüş ayrılıklarına düştüler. İlki 2011 yılında IMF ile anlaşmanın yenilenmesi konusundaydı. Babacan, uluslararası yatırımcıların güveni açısından IMF ile anlaşmanın devamından yana tavır koyarken, Erdoğan anlaşmanın yenilenmemesi yönünde görüş bildirdi. Ancak, daha sert görüş ayrılığı yine 2011’de Babacan’ın uzun zaman üzerinde çalıştığı mali kuralın Erdoğan tarafından rafa kaldırılmasıyla ortaya çıktı. Ardından kıdem tazminatı fonu kurulması konusunda da Babacan ve Erdoğan farklı kamplarda yer aldılar. Son dönemdeki temel görüş ayrılığı Merkez Bankası’nın izlediği faiz politikasıyla kristalize oldu.
Ekonomi yönetiminde emniyet sübapı olarak görülen, yerli yabancı yatırımcılara büyük güven veren Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın, 10 Ağustos’tan sonra kurulacak yeni kabinede yer alıp almayacağına dair tahminler zihinleri meşgul etmeye başladı.
3 dönem kuralına takılan Ali Babacan’ın 2015’teki genel seçimler sonrası bakanlık görevinden ayrılması beklenirken, bu ayrılığın daha öne çekilme ihtimali olduğu ileri sürüldü.
Ali Babacan’ın çok uzun süredir iletişim danışmanlığını yapan Halit Ertuğrul’un Merkez Bankası’na geçişi, yine Babacan’ın en çok güvendiği isimlerin başında gelen Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakcı’nın IMF’ye direktör olması bu yöndeki spekülasyonları artırdı.
Piyasalar 2015 seçimlerinden sonra ekonominin dümenine kimin geçeceğini merak ederlerken, bu tartışmanın öne çekilecek olması piyasaları da ister istemez sıkıntıya sokuyor.
Fed öncesi kritik
Piyasa oyuncuları özellikle faiz ile ilgili tartışmalarda Ali Babacan’ın ekonomi yönetiminde sağduyuyu temsil ettiğine inanıyorlar. Piyasa oyuncuları “Şayet Merkez Bankası geçtiğimiz iki aylık süreçte tüm yoğun eleştirilere karşılık sakin duruşunu bozmamış ve faizde ölçülü bir indirime gitmişse bunda Ali Babacan’dan aldığı desteğin önemi büyük. Babacan hissi davranmayıp ekonominin gereklerini yerine getiren, iktisat kurallarını harfiyen uygulayan bir isim. Bu yönüyle de piyasalara güven veriyor” görüşünde.
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) 2014 sonu ya da 2015 başında faiz artırımına geçmesi ile birlikte hayatın gelişen piyasalar için biraz daha zor olacağını öngören piyasa oyuncuları, “Tam da bu döneme denk gelen bir zamanlama ile ekonominin yeni patronunu tartışıyor olmamız Türkiye ekonomisi için beklenmedik bir tehdit yaratabilir” diyor.
‘Babacan mutlaka kalmalı’
Ali Babacan’a yönelik beklentiler sadece piyasa oyuncuları tarafından değil, Hükümet kanadında bazı bakanlar tarafından dile getiriliyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 3 dönem kuralının Ali Babacan için bozulmasından yana. Geçen hafta katıldığı bir televizyon programında Babacan ile ilgili şunları söylemişti:
“Türkiye ekonomideki sorunları ciddi bir tahribat yaşamadan atlattıysa, en başta başbakanımızın da liderliği var ama ekonomi koordinasyonu noktasında Ali Babacan’ın katkısı inanılmaz büyüktür. Ali Babacan gibi bir tecrübenin de ne yapılıp edilip korunması gerekiyor. Dışarıdan Türkiye’yi objektif olarak değerlendirenlerin de görüşü bu olur. O nedenle 3 dönem kuralı dışarıdan bakanlık yapmaya engel değil, dolayısıyla o hususlar değerlendirilebilir.”
Genel seçime kadar kabinede yer alır
Özellikle uluslararası yatırımcılar Ali Babacan’ın 2015 genel seçimlerine kadar kabinede kalmaya devam edeceğini düşünüyor. Babacan ve Şimşek’in 2015 genel seçimlerine kadar kabinede kalması, orta ve uzun vadede ekonomide yapısal reformların gerekliliğine dikkat çeken yabancı yatırımcılar açısından Erdoğan’ın “büyüme” odaklı ve popülist olarak görülen ekonomi politikasını dengeleyici bir unsur olarak görülüyor.
AK Parti’nin yaklaşık 12 yıllık iktidarı döneminde Babacan ve Erdoğan birkaç defa önemli konularda görüş ayrılıklarına düştüler. İlki 2011 yılında IMF ile anlaşmanın yenilenmesi konusundaydı. Babacan, uluslararası yatırımcıların güveni açısından IMF ile anlaşmanın devamından yana tavır koyarken, Erdoğan anlaşmanın yenilenmemesi yönünde görüş bildirdi. Ancak, daha sert görüş ayrılığı yine 2011’de Babacan’ın uzun zaman üzerinde çalıştığı mali kuralın Erdoğan tarafından rafa kaldırılmasıyla ortaya çıktı. Ardından kıdem tazminatı fonu kurulması konusunda da Babacan ve Erdoğan farklı kamplarda yer aldılar. Son dönemdeki temel görüş ayrılığı Merkez Bankası’nın izlediği faiz politikasıyla kristalize oldu.
